Denizcilik konusundaki uzmanlığını tablolara yansıtan İtalyan ressam Lorenzo Mariotti’nin 33 yağlı boya eserden oluşan “Deniz ve Ötesi” sergisi geçtiğimiz günlerde Rahmi M. Koç Müzesi’nde açıldı. Sergi 11 Eylül’e kadar sanatsever ziyaretçilerini bekliyor. Mimariden manzaraya, natürmorttan portreye kadar geniş yelpazede üretim yapan sanatçı, eserlerini Türkiye’de ilk kez sanatseverler ile buluşturdu. 1998 yılında İtalyan Donanması’na ait Amerigo Vespucci gemisinde görev yaparken İstanbul’a gelen Mariotti, ikinci kez İstanbul’a geldiği için çok şanslı olduğunu dile getiriyor ve “İstanbul benim için olağanüstü ve eşsiz bir şehir” diyor. İstanbul’dan etkilendiğini, boğazı ve şehrin genel atmosferini çok beğendiğini söylüyor ve renklerinin çok etkileyici olduğunu ifade ediyor. Yağlı boya eserleriyle deniz tutkunlarını farklı deneyimlere ortak eden Mariotti’nin eserlerinde tarihi fırkateynler, gemilerin yanı sıra bir tayfanın ellerine doladığı halattan açıktaki savaş gemisine bir kayıktan meraklı gözlerle bakan çocuklara kadar denize dair her şey yer buluyor. Mariotti’nin incelikle işlediği tablolara, İtalya’nın tarihi bölgelerindeki heykel ve yapılara denizi simgeleyen objelerin kattığı güzellik de günlük hayattan enstantaneler ile yansıyor. Mariotti, ayrıca sergide yer alan eserlerinin kendisinin tutkularını yansıtan üç ana konuda toplandığını ve bunların denizcilik, mimari ve botanik olduğunu söylüyor.
KENDİ RESMİNE ÖDEME YAPARAK GERİ ALMIŞ
Sergiyi gezerken Mariotti’nin eserlerinde çocuklarından yansımalarda görüyoruz. İki çocuğunun kendi küçük aile teknelerinde yer aldığı eseri Mariotti aslında satmış ama çocukları yer aldığı için eşi geri almak istemiş ve kendi resmine tekrar ödeme yaparak geri almış. Mariotti, “Dolayısıyla siz burada çocuklarımın resmini görüyorsunuz ama aslında bütün resimlerimde çocuklarım var” diyor. Eserlerini çocuklarını düşünerek çizdiğini söylüyor ve çocuklarının da kendisinin resim çizerken izleyerek büyüdüklerini dile getiriyor. Mariotti, “Çizdiğim her resim çocuklarımı yansıtıyor biraz ve onun için anlamı büyük” diyor.
OTOPARKTAN KULEYE
Eski FİAT fabrikasını da fırçalarına yansıtan Mariotti, otoparklarda arabaların terasa dönerek çıktığı deneme sürüşü için yapılan bir alanı da resmetmiş. Bir diğer eserinde ise, İtalya’nın Torino şehrinin simgesi olan, Mole Antonelliana adlı kuleyi resmetmiş. Kule aslında dini bir yapı olarak başlamış ama o şekilde devam etmemiş. Çatının yapısının hesaplamak için bir matematikçi çalışmış. Şehre enterasan bir yapı veren kule, şu an sinema müzesi olarak kullanılıyor. Eserlerinde Mısır’a dair imgelerde bulunan Mariotti’ye bu durumu sorduğumuzda, ilgi alanlarından bir tanesinin mimari olduğunu açıklıyor. Mariotti, “Gördüğünüz o eserler yapıldıkları dönemlerde Mısır’dan getirilmiş parçalar. Mimari açıdan farklı bir anlam katması düşüncesi ile olmuş. O düşünceler artık günümüze gelmemiş ama biz şu an sadece onların güzelliklerini görüyoruz ve onun için vurguluyoruz” diyor.