DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş 12. Memleketler arası Resort Turizm Kongresi kapsamında gazetecilerle bir ortaya gelerek soruları yanıtladı.
Son periyotta uygulanan siyasetlerin iktisada tesirlerine ait değerlendirmelerde bulunan Ateş, “Özellikle seçime hakikat gidilen bir devirde istihdamın azalmaması, büyümenin de sürdürülebilmesi kıymet arz ediyor. Türkiye, geçen yıl yüzde 11 ile dünyada en fazla büyüyen ülkelerdendi. Bu yıl da büyümede yüzde 5,5 sürpriz değil ki bu sayıyla dünyada yeniden ön sıralarda olacağımızı şimdiden söyleyebiliriz” sözlerini kullandı.
Ateş, cari açık tarafında ise biraz sorun olduğunu lisana getirerek, “Cari açığımızın ulusal gelire oranı yüzde 5’ler civarında. Bu finanse edilebilir. Aslında bunun finanse edilememesi hali geçmişte yaşanan krizlerdir. Bizim makrolarımız bu türlü bir durumu göstermiyor” dedi.
‘DÖVİZLERİMİZİ MERKEZ BANKASI’NA DEPO VERİYORUZ’
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın rezervlerine ait de sorulara cevap veren Ateş, “Alınan makroihtiyati önlemlerle büyük ölçüde çözülmüş durumda. Merkez Bankamız diyor ki; ‘Getir dövizlerini benle swapla.’ Biz de dövizlerimizi Merkez Bankamıza depo veriyoruz. Bir de munzam karşılıklar oldukça yükseldi. Bugün döviz tevdiat hesaplarının munzam karşılığı yüzde 25. Bu da siz bana 100 dolar mevduat getirdiğinizde bunun 25 dolarını benim Merkez Bankası’na götürdüğüm manasına geliyor” dedi.
‘ÖNEMLİ OLAN ENFLASYONUN TEK HANEYE DÜŞMESİ’
Makroihtiyati önlemler oluşturup enflasyonun bu kadar yüksek seyrettiği bir ahvalde, para piyasalarının bu kadar düşük faizle sürdürülmesinin çok sıkıntı bir iş olduğunu da söz eden Ateş, “Faiz oranında tek hanedeyiz lakin kıymetli olan gerçek manada enflasyonun tek haneye düşürülmesi” dedi.
Ateş şöyle devam etti; “Biz bu ülkede 2004’te yüzde 7-8’lere çektiğimiz enflasyon ve yüzde 5’lerin üzeri büyüme ile uzun müddet devam ettik. Daha sonraki periyotta de 2010’dan itibaren faiz oranımızı enflasyonla dengeleyerek yurt dışına gerçek faiz ya hiç ödememişiz ya yüzde 1-2 ödemişiz”
‘ENFLASYON EN BÜYÜK DÜŞMANDIR’
Enflasyonun baz tesiri ile yüzde 40-50’lere düşebileceğini tabir eden Ateş, “Ama bu kâfi değil. Zira bir de yapışkan enflasyon diye bir şey var. Hatırlayın 1980-1990’ları… Enflasyon yüzde 35, 40, 60 düzeylerindeydi. Fukaralaştık, yatırımlar geriledi, hiçbir altyapı yapılamadı. Enflasyon sizin bütün varlığınızı yiyip bitiriyor. En büyük düşman enflasyondur” halinde konuştu.
Yaklaşan seçim devrinde ekonomiyi daraltıcı önlemleri almanın kolay olmayacağını savunan Ateş, “Dolayısıyla bu siyasetler, en azından seçime kadar bu türlü sürebilir. Sonrasında tercihen enflasyonun kalıcı önlemlerle düşürülmesi zorunlu. Seçim sonrası ilan edilecek orta vadeli planla enflasyonun dizginlenip istikrarlı büyümeye dönülmesi ile yatırımcı iştahı geri döner diye düşünüyorum” tabirlerini kullandı.
‘TURİZM YATIRIMLARI DURMA NOKTASINA GELDİ’
Turizm kesiminin, Türkiye iktisadında istihdama yüzde 14’lük katkısı ve cari açığın kapatılması açısından kritik olduğunu vurgulayan Ateş, bu manada kongreden çıkacak başlıkların yakından takip edilmesi gerektiğini söyledi.
Ateş, Türkiye’de turizm yatırımlarının durma noktasına geldiğini, son 4-5 yılda 2-3 milyar dolarlık bir yatırım yapıldığını söz ederek, “Turizm yatırımlarında 2015’e kadar 10 milyar dolar civarındaydık. O tarihten sonra yaşanan birtakım talihsizlikler nedeniyle turizm yatırımları inişe geçti” dedi.
Bankacılık bölümünün turizme yönelik kredilerinin de azaldığnı söz eden Ateş, “Bizim bölüme verilen kredilerdeki hissemiz yüzde 18 seviyesinde ve özel bankalar ortasında açık orta birinciliğimiz devam ediyor lakin daha evvel bunu 3,3 milyar dolar kredi vererek elde ederken, TL kredilere dönüşümün de tesiriyle bu sayı artık 2,3 milyar dolar düzeylerine geriledi” diye konuştu. (AA)