6 yıldır Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Lideri Selahattin Demirtaş, altı muhalefet partisinin oluşturduğu altılı masayı eleştirdi.
HDP’nin bir buçuk yıldır “belki de yüzden fazla defa Altılı Masa’ya davet yaptı” hatırlatmasını yapan Demirtaş, ortak cumhurbaşkanı adayı konusunda ise “Acaba altılı masa, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın adayını destekleme kararı alsa ve kendi adayını çıkarmasa bu risk ortadan kalkmaz mı?” tabirini kullandı.
Demirtaş, Halk TV’den Hoş Payzın’ın “Emek ve Özgürlük İttifakı’nın aday çıkarması, cumhurbaşkanlığı seçimini ikinci tipe bırakır halinde bir görüş var. Bu durumda risk büyüyor, muhalefet için. HDP’nin aday çıkarması çok tehlikeli bir strateji değil mi?” sorusunu yanıtladı.
“BENCE SORUN BUDUR VE TAHLİLİ DE BELLİDİR”
Verdiği karşılıkta Altılı Masa’yı eleştiren Demirtaş, ortak adaydan HDP’nin değil, altılı masanın kaçındığını söyledi. HDP’nin davetine sessiz kalındığını söyleyen Demirtaş, altılı masanın son toplantısının sonuç bildirgesinde HDP hakkında hazine yardımına bloke konulması kararına dair bir açıklama yapılmadığına da vurgu yaptı.
Demirtaş, ortak adaydan kaçanın altılı masa olduğunu belirterek “TBMM’nin üçüncü büyük partisiyle konuşmaktan çekinen yahut buna tenezzül bile etmeyen bir muhalefet, Türkiye’ye nasıl demokrasi getirebilir ki? Bence sorun budur ve tahlili de bellidir” kelamlarına yer verdi.
Payzın’ın soruları ve Demirtaş’ın yanıtları şu halde;
Emek ve Özgürlük İttifakı’nın aday çıkarması, cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci cinse bırakır.” formunda bir görüş var. Bu durumda risk büyüyor muhalefet için. Aday çıkarmak çok tehlikeli bir strateji değil mi?
Soruyu biraz da empati yapmak açısından şöyle soralım:
Emek Özgürlük İttifakı kendi adayını açıklama kararı almışken Altılı Masanın başka aday çıkarması seçimi ikinci tipe bırakmaz mı? Sanki altılı masa, Emek Özgürlük İttifakının adayını destekleme kararı alsa ve kendi adayını çıkarmasa bu risk ortadan kalkmaz mı? Yalnızca empati yapılsın diye soruyorum bu soruları, yoksa resmi bir teklif emeliyle değil.
HDP bir buçuk yıldır tahminen de yüzden fazla defa altılı masaya davet yaptı. “Gelin konuşalım, tartışalım, unsurlar üzerinde anlaşalım” dedi. Pekala altılı masadan bu davetlere tek bir resmi karşılık geldi mi? Maalesef hayır.
Altılı masanın son toplantısının sonuç bildirgesinde HDP hakkında hazine yardımına bloke konulması kararına dair tek cümle yer aldı mı? Ne yazık ki hayır.
Altılı masa bileşenleri çeşitli partilerle, küçük tarikatın partisiyle bile resmi görüşmeler yapabiliyor fakat iş HDP’ye gelince üç maymunu oynuyorlar. Bu yaklaşım tabanımızda, bizde ötekileştirme, hakaret üzere algılanıyor haklı olarak.
HDP ortak adaydan kaçmadı, ki hala de kaçmıyor. Ortak adaydan kaçan, kaçınan Altılı Masa’dır. TBMM’nin üçüncü büyük partisiyle konuşmaktan çekinen yahut buna tenezzül bile etmeyen bir muhalefet, Türkiye’ye nasıl demokrasi getirebilir ki? Bence sorun budur ve tahlili de muhakkaktır.
“ALTILI MASANIN ÖNDERLERİNE DAVET YAPIYORUM”
HDP’nin talebi atla deve değil, demokrasi ve barış istiyor HDP. Ben buradan Altılı Masa’nın tüm başkanlarına davet yapıyorum: Hukuksuz bir formda kapatma tehdidiyle karşı karşıya olan HDP’yi ziyaret etmeli, demokrasi ismine dayanışmanızı sunmaktan çekinmemelisiniz. HDP Genel Merkezi tüm konuklarını hürmetle, büyük bir misafirperverlikle karşılayacaktır. İşte yalnızca bu bile diyalog, müzakere iş birliği için bir taban yaratabilir.
Zaten HDP yetkilileri tüm açıklamalarında, kapılarının açık olduğunu belirtiyorlar. Birileri gelip de o kapıdan girmeyecekse HDP ne yapsın? Kapıyı söküp altılı masaya mı götürsün?
“HDP MÜZAKERE VE İŞ BİRLİĞİ İSTİYOR”
Aday tartışmaları tüm yetkili konseylerimizde hala sürüyor. Adayın kim olacağına, bu tartışmalar sonucunda karar verilecek.
Adayımız, Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı olacak diyeyim ben de. Herkes o denli söylüyor, bizim neyimiz eksik ki?
“Sizin oy eksiğiniz var” diyebilirsiniz, haklısınız. Lakin bu eksiklik şu anda tüm adaylar için geçerli. HDP bu nedenle ortak aday için müzakere ve iş birliği istiyor aslında.