Demir çelik bölümünde, paravan şirketler üzerinden kamuyu ziyana uğrattığı argüman edilen firmalara yönelik ‘Demir Yumruk’ soruşturması kapsamında, Erol Eşrefoğlu‘nun (Evcil) da ortalarında bulunduğu 17 sanığın yargılanmasına başlandı.
Ankara 21. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, sanıklar ve avukatları katıldı. Mahkeme Heyeti Lideri Abdullah Fırat Gedik, kimlik tespitinin akabinde iddianamedeki suçlamaları hatırlatarak savunma yapmaları için sanıklara kelam verdi.
Suç örgütü kurmak ve zincirleme halde nitelikli dolandırıcılık ile suçlanan Eşrefoğlu, iddianamede kendisinin yanı sıra anne babası, kardeşleri ve yakın akrabalarının sanık olarak yer aldığını belirtti. Uzun yıllar ticaretle uğraştıktan sonra demir çelik kesimine yöneldiğini belirten Evcil, İzmir ve Sivas’ta fabrikalarının olduğunu söz etti. Bir periyot cezaevinde kaldığı için işlerinin istediği üzere gitmediğini, bu periyotlara ilişkin vergi borçlarının biriktiğini söyleyen Evcil, yaşadığı ekonomik badirelere karşın fabrikaları ayakta tutmak için ağır efor sarf ettiğini tabir etti.
TIKLAYIN I Demir Yumruk’ta birinci dava Erol Evcil’e
“Ciddi vergi borcumuz var bunu kabul ediyorum “
İddianamede yer verildiği üzere vergi kaçırarak kamuyu ziyan uğratmadığını öne süren Evcil, “Bilirkişi raporunda 38 usulsüzlük yapıldığı yazılıyor lakin rapor eksik ve taraflı zira yapılan kimi tespitlerin sonuçlarına yer verilmemiş. Bir kilo bile faturasız eser almadık, vermedik. Lakin önemli vergi borcumuz var bunu kabul ediyorum “ diye konuştu.
Sivas’taki demir çelik fabrikasının piyasa bedelinin 350 milyon dolar, bütün şirketlerinin vergi borcunun ise 48 milyon dolar civarında olduğunu söyleyen Evcil, kelamlarını şu halde sürdürdü: “Fabrika iflas etmesin diye elimizden geleni yaptık. Hileli iflas argümanı gerçek değildir. 48 milyon için 350 milyonluk fabrikayı hileli iflas göstermek mantıklı değil. Şirket ve onlara ilişkin taşınmazlar bize ilişkin. Diğerinin ismine değil. Bizim yalnızca iki fabrikanın kıymeti 650 milyon dolar. Devleti ziyana uğratmış, mal kaçırmış değilim. Borcumuz var fakat fabrikalar da orada. Üzerinde önlem var, buna karşın bir şeyi kaçırmamız mümkün mü? Her şeyin faturası var. Argüman edildiği üzere usulsüzlük yaptığımız hakikat değil.”
İddianamede yer verilen telefon görüşmelerinin kendisine ilişkin olduğunu kabul eden Evcil, görüşme içeriklerinin çalışma hayatına ait olduğunu, cürüm ögesi içeren bir konuşmanın olmadığını vurguladı.
TIKLAYIN I Demir Yumruk operasyonunda Hulusi Belgü’ye ikinci tutuklama
Sanıklar suçlamaları kabul etmedi
Evcil ile birebir kabahatleri işlediği argüman edilen tutuklu sanık Fırat Ardıç da Evcil’in kız kardeşiyle evli olduğunu, Trakya’da faaliyet gösteren su işletmesinde yöneticilik yaptığını söyledi. Cürüm örgütü kurmadığını, kamuyu ziyana uğratacak formda dolandırıcılık yapmadığını belirten Ardıç, tahliyesini talep ederken, “Şirketlerde yöneticilik yaptığım 2014’ten 2020 yılına kadar bütün ticari raporları cezaevinde açık görüşmelerin olduğu günlerde Erol Evcil’e götürüyordum. Faturasız mal alıp satmadık, yöntemsiz iş yapmadık “ dedi.
Sanık Hasan Kabuklu, örgüt yöneticiliği suçlamasını kabul etmediğini, satış pazarlama müdürü olduğunu, sıhhat meseleleri nedeniyle 2016’dan 2020 Temmuz ayına kadar çalışma hayatının dışında kaldığını söyledi. Kabuklu, demir çelik firmasını Erol Evcil’in talimatıyla kurduğunu ve devrettiğini, her iki firmanın da Evcil’e ilişkin olduğunu bildirdi. Faturasız mal satışı yapmadıklarını savunan Kabuklu, muhasebe ve mali işlerle kendisinin ilgilenmediğini, hurda alım ve demir satışından sorumlu olduğunu söyledi. Kabuklu, iddianamedeki ses kayıtlarının işveren çalışan alakası kapsamında olduğunu tabir etti.
“İşim gereği firmalarla görüştüm”
Sanık Tolga Demirel, suçlamaları kabul etmeyerek 2002’de üniversiteden mezun olduktan sonra 2003-2009 ortasında firmada çalıştığını, hurda işi yapan firmalarla kendisinin görüştüğünü, işinin gereğini yaptığını sav etti.
Sanıklardan Sadık Fırat Ekşioğulları da üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi. Hurda demir işi yaptığını söyleyen Ekşioğulları, sanık Erol Evcil ile ticari bağları bulunduğunu ancak faaliyetlerinde cürüm ögesi olmadığını belirtti. İddianamedeki ses kayıtlarını doğrulayan Ekşioğulları, kelam konusu konuşmaların ticari faaliyetler kapsamında olduğunu tabir etti.
Sanık Özdemir Öntürk de örgüt üyeliği suçlamasını kabul etmediğini, demir ticareti yaptığını ve 20 yıldır ticari hayatın içinde olduğunu savundu. Öntürk, Evcil ile parasını ödeyip alamadığı demir ile ilgili üçüncü bir kişi aracılığıyla görüştüğünü, bu alışverişten sonra ticari hayatının bozulduğunu ve iflas ettiğini söyledi.
Diğer sanıklar da suçlamaları kabul etmedi ve beraat talebinde bulundu. Sanık avukatlarının beyanlarının akabinde mahkeme, yarın devam etmek üzere duruşmayı tamamladı.
TIKLAYIN I Ankara Adliyesi “Demir Yumruk” tahliyeleriyle çalkalanıyor
Demir çelik kesiminde paravan şirketler üzerinden uydurma faturalarla kamuyu 25 milyar lira ziyana uğrattığı tez edilen firmalara yönelik 28 Haziran’da ‘Demir Yumruk’ operasyonu düzenlendi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen iddianamede, sanıklar Evcil, Kabuklu, Ardıç ve Demirel’in, hata örgütü kurmaktan 4’er yıldan 8’er yıla, zincirleme biçimde kamu kurumlarına yönelik dolandırıcılıktan 5’er yıldan 17 yıl 6’şar aya ve zincirleme biçimde amme alacağının tahsiline pürüz olmak hatasından ise 8’er aydan 5 yıl 3’er aya kadar mahpusla cezalandırılmaları talep ediliyor.
Sanıklardan Alpaslan Gazi Ağca ve Sadun Budinli‘nin, hata örgütüne üye olmak, kamu kurumlarına yönelik dolandırıcılık ve zincirleme biçimde amme alacağının tahsiline pürüz olmak cürümlerinden 7 yıl 8 aydan 26 yıl 9 aya, Fettah Erdem, İsmet Höke, Özdemir Öntürk ve Sadık Fırat Ekşioğulları‘nın, hata örgütüne üye olmaktan 2 yıldan 4’er yıla kadar mahpusu isteniyor.
Haklarında 2 yıldan 4’er yıla kadar mahpus isteniyor
Hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte yardım cürmünden sanıklar Alperen Şengül, Ayten Evcil, Berat Nuri Şengül, Gülderen Evcil Ardıç, Mirza Ardahan Ardıç, Remziye Evcil Şengül ve Salih Evcil‘in de 2 yıldan 4’er yıla kadar mahpusla cezalandırılması isteniyor.
Aynı soruşturma kapsamında, Hüseyin Eryılmaz‘ın da ortalarında bulunduğu 46 sanıklı ikinci davanın görülmesine ise Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 18 Kasım’da başlanmıştı.(AA)
TIKLAYIN I Demir Yumruk’ta ikinci dava: Eryılmaz ve Belgü hakkında 43 yıl istendi