YSK üyelerine hakaret argümanıyla yargılanan İBB Lideri Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret eden Gelecek Partisi Genel Lideri ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Asla hukukun siyasallaştırılmasına müsaade vermemeliyiz. Bugün maalesef Türkiye’de en çok itimat sarsıntısı yaşayan bir kurumlardan biri yargı olmuştur” dedi.
Gelecek Partisi Genel Lideri ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, YSK üyelerine hakaret ettiği savıyla yargılandığı davanın duruşmasının görüldüğü saatlerde İBB Lideri Ekrem İmamoğlu’nu Saraçhane’deki makamında ziyaret etti.
İmamoğlu ve Davutoğlu baş başa yaptığı görüşmenin akabinde basın mensuplarına açıklama yaptı. Davutoğlu İBB Onur Defteri’ni imzalayarak “Allah’ın ve tarihin bize en büyük emaneti olan aziz İstanbul’umuzun büyükşehir belediye lideri Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret etmekten büyük bir onur duydum. Demokrasimizin ve hukukumuzun prestiji açısından değerli bir günde gerçekleştirdiğim bu ziyaret vesilesiyle sayın Ekrem İmamoğlu’na ve çalışma takımına çalışmalarında muvaffakiyetler dilerim” satırlarını kaleme aldı.
“ÖZELLİKLE BUGÜNÜ TERCİH ETTİM”
Davutoğlu yaptığı açıklamada da şunları söyledi:
– İstanbul kentinin emanetini üstüne almış olmak büyük bir sorumluluktur. Yakından çalışmalarını takip ediyoruz. Şık bir şekilde iki sefer kendisi kendini bedelli eşleri ile birlikte bizi ziyaret ettiler. Bir iade-i ziyaret borcumuz da vardı. İade-i ziyaret borcumuzu tarihi bir günde, tarihi derken olumlu manada değil ülkemizin, demokrasimizin prestiji açısından önemli bir riskin, yanlışın olma ihtimali olduğu bir günde ziyaret etmeyi bilhassa tercih ettim. Bu bizim İstanbul’umuza, demokrasimize, hukukumuza hürmetin bir gereğidir.
– Siyasi gayret içinde farklı görüşler sergilenir, bazen sert tartışmalar da olur. Lakin olmaması gereken bir şey varsa o da hukukun siyasete alet edilerek farklı düşünenlerin cezalandırılması üzerinden siyasi bir dizayn etme gayretidir. Bunun yaşanmaması gerekir. Evet ben de tabir ediyorum. 2019 seçimlerinin tekrar edilmesi son derece yanlış olmuştur.
– Demokrasimize, hukukumuza, ülkemize bir prestij da kazandırmamıştır. O devirde yapılan bir yorum üzerinden daha sonra sürdürülen türel süreç ise son derece bizi üzen, hukukumuz açısından da prestijini sarsan bir ekip söylentilerle birlikte seyretti. Partinin yer değiştirmesinden tutun da zamanlamasına kadar… Hangi görüşte ve hangi parti olursa olsun hepimizin en son olarak güvenmesi gereken merci yargıdır, hukuktur.
“HUKUKU SİYASALLAŞTIRMAYIN”
Davutoğlu şöyle devam etti:
– Buradan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan bütün yargı mensuplarımıza ve bütün siyasilere, devlet adamlarına davette bulunmak istiyorum. Hukuku siyasetin dışında, bütün siyasetçilerin de hürmet duyduğu son merci olarak görmek durumundayız. Ve asla hukukun siyasallaştırılmasına müsaade vermemeliyiz.
– Bugün maalesef Türkiye’de en çok inanç sarsıntısı yaşayan bir kurumlardan biri yargı olmuştur. Yargıya itimadın yüzde 80-90 olması bile kabul edilemez. Bir ülke sahiden hukuk devleti olacaksa yargıya inancın yüzde 100, tam bir mutabakatla olması lazım. Bugün sürmekte olan davada ümit ederiz ki Türkiye’de yargının demokrasinin ve ülkemizin prestijini sarsacak bir karar çıkmaz.
– Bütün kararlara hürmetimiz en son kertede doğal olur. Fakat bir görüş beyanından ibaret olan bir yargı sürecinin başlaması aslında yanılgıdır. Bu halde sürdürülmesi yanılgıdır. 3 yıl bir davanın bu türlü bir gündemde tutulması yanılgıdır. Ve nihayet olarak da siyasi müdahale yapılması hattadır. Ben kıymetli büyükşehir belediye liderimize, İstanbul’a hizmet tarafındaki uğraşlarında dayanak söz etmek istiyorum.
– Ola ki bir farklı kanaatimiz olursa onu da söyleriz. İstanbul’u korumak bizim için en büyük misyondur. Kuzey ormanlarında, Kemerköy’de süren çalışmalardan tutun da İstanbul’un betonlaşmasına kadar olan süreçlerin hepsinde yüreğimizin yandığı da aşikar. İstanbul’un tabiatının ve tarihinin korunması gayretinde yanındayız. Sık sık da istişare ediyoruz. Kanal İstanbul konusu da dahil olmak üzere. Bütün demokrasi açısından telaş duyan bütün kurumları, şahısları bu dava sürecinde dayanışma içinde olmaya davet ediyorum.
“ADAY SEÇİM SÜRECİ BAŞLADIĞINDA İLAN EDİLECEK”
Açıklamanın akabinde gazeteciler Davutoğlu’na “6’lı Masa’nın adayını ne vakit açıklayacak? Masadaki başkanlar dışında bir adayın ismi konuşuldu mu? İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın ismi çok geçiyor” sorusu yöneltti. Davutoğlu şu cevabı verdi:
– Adayın açıklanmaması, güya verilen bir kelam yerine getirilmemiş üzere bir eda ile bu sorular gündeme geliyor. 6’lı masa birinci toplantısını 12 Ocak’ta yaptığında da, 28 Şubat’taki parlamenter sistem açıklamasında da daha başladığımız anda biz şunu söyledik; Cumhurbaşkanı adayımız seçim süreci başladığında ilan edilecek. Bütün önderler buna sadık kaldılar. Kimseye hiçbir vakit biz şu ayda açıklayacağız, şu ayda ismi beyan edeceğiz demedik. Tahminen o denli bir taahhüt de hakikat değil. Sayın Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adayı olmasını açıklaması onları bağlar. Lakin hiçbir yerde de adayların bu türlü çok açıklanması diye bir teamül yok. Ben bu sistemi başkanlık sistemi olarak görmüyorum lakin çarpık bir başkanlık sistemi de olsa bu türlü bir aday açıklamasının aylar öncesinden yapılması diye bir kural yok.
“TEK ADAM OLMAYACAK”
Davutoğlu şunları kaydetti:
– Nedir yapılması gereken? Gazetecilerin 5 N+1K diye bir prensibi vardır. K sorusu, kim sorusu, 5N ile birlikte cevaplandıracak ve evvel ne olacağı, nasıl olacağını cevaplamakla geçer. Biz şu an 6’lı Masa olarak 14 Kasım’da Sayın Babacan konut sahipliğinde yapacağımız toplantıda da nasıl yöneteceğimizi, yani geçiş sürecinin düzeneğini tespit edeceğiz. Ne yapacağımızı da son derece başarılı yürüyen bir çalışmamız var.
– Her gün çabucak hemen arkadaşlarımız toplanıyor. Tematik hususlarda 55 başlıkta ortak siyasetlerimizin ne olacağını da mümkündür ki aralık ayı içinde tamamlamış olacağız. Ne yapacağımızı bütün ayrıntılarıyla açıklayacağız. Nasıl yöneteceğimizi de açıklayacağız. Ondan sonra kim sorusuna gidecek.
– Şöyle bir şey asla olmayacak. Kimse de bu türlü bir şey tahayyül etmemeli. İçeriden 6 başkan ortasından yahut dışarıdan yeni aday cumhurbaşkanlığı makamını Sayın Erdoğan’ın kullandığı üzere kullanmayacak. Tek adam idaresiyle olmayacak. Kim sorusunu soranlar güya Erdoğan’ın yerine birebir yetkiyle ve birebir kültürle, birebir üslupla birisi gelecek, bunu bilelim diye soruyorlar. Hayır o denli olmayacak. Ne yapacağı, nasıl yöneteceği baştan aşikâr olacak halde 6 başkanın mutabakatıyla bir isim üzerinde bir uzlaşıya varacağımıza inanıyorum.
– Merak etmeyin Türkiye sahipsiz değil. İşte bugün bir hukuk çabası yürütülüyor. Şu anda bu çabayı yanlışsız yürütmek kıymetli. Onun için ben buradayım Açık ve net tabir ediyorum; hukukun siyasallaşması karşısında omuz omuza vermek bir isim tespit etmek kadar değerlidir. Bu bahiste da bu çalışmalar tamamlandıktan sonra inşallah kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama yapılacak. “
“MECLİS ARİTMETİĞİ KARAR VERİR”
“Aday ve grubu birlikte mi açıklanacak” sorusu üzerine de Davutoğlu “Büyük ihtimal. Nasıl yöneteceğimiz konusu çözüldüğünde ki bütün partiler geçiş süreciyle ilgili çalışmalarını masaya getirdiler geçen toplantıda. Bu geçiş sürecinde nihayet Türkiye’yi 5 yıl eski mantıkla yönetecek birisi olmayacak. Geçiş sürecini nasıl işleyeceğini konusunda büyük ölçüde ortak görüşlerimiz var. Ondan sonra da aday tespit edilecek” dedi.
Davutoğlu “Geçiş süreci de 5 yıl mı olacak” sorusuna da “Ona seçimde oluşacak meclis aritmetiği karar verir. 400 milletvekiline ulaşırsak 6’lı Masa olarak çabucak geçeriz. Zira Türkiye’nin belirsizliğe ve geçiş sürecinin uzamasına, vakit kaybına tahammülü yok. 400 milletvekilimiz varsa Anayasa değişikliğini yaparsınız, parlamenter sisteme geçersiniz. Ve sistem yerine oturur. 360 milletvekili çıkarsa bir uzlaşı sağlanmaya çalışılır bir referandumdan kaçınmak için. 360’tan daha düşük bir milletvekili ise öbür partilerle uzlaşı olmuyorsa o geçiş süreci daha uzun sürecek manasına gelir. Yani geçiş sürecinin ne kadar süreceğine millet karar verecek oluşturacağı Türkiye Büyük Millet Meclisi tablosu ile…”
“ZİYARETİ BEDELLİ VE ANLAMLI”
İBB Lideri Ekrem İmamoğlu da “Özellikle hakikaten Türkiye’mizi yargı sürecinde tahminen de kıymetli bir günde hem şahsımı hem İstanbul Büyükşehir Belediyemizi hem de 16 milyon İstanbulluyu ilgilendiren bir günde ve de tam da o anda bizi ziyareti bizi için çok pahalıdır, çok manalıdır ve asla unutulmayacaktır” dedi.
İstanbul ile ilgili teklifleri ile ilgili istişarelerde bulunduklarını lisana getiren İmamoğlu “Özellikle bu siyasal süreçteki 6’lı Masanın ülkemiz ismine hele hele bu cins yargı süreçlerinde yaşadığımız aksiliklerden sonra 2023’ün ne kadar önemli olduğunu bir kere daha gösteriyor. Bu manada hem kendilerine hem de masada bulunan bütün siyasi partilerimizin başkanlarına yürekten muvaffakiyet diliyoruz” diye konuştu.