“Ona sarılmak, kucağımda tutmak istedim. Bana müsaade vermediler. Ve onu, doğurduktan yalnızca iki gün sonra elimden aldılar. Tek istediğim onu tutabilmekti. Bir sefer. Hepsi bu…”
Bu acı kelamlar, Aralık 2019’da doğurduğu oğlu Leiland-James’i, daha ona sarılamadan toplumsal hizmetlere teslim etmek zorunda kalan Laura Corkill’e ilişkin.
DAHA DOĞMADAN ELİNDEN ALMAYA KARAR VERMİŞLERDİ
Laura Corkill, yaşadığı Cumbria bölgesinin İlçe Meclisinin verdiği karar yüzünden oğlunu toplumsal hizmetlere teslim etmek zorunda kalmıştı. Karar, Laura şimdi doğum yapmadan evvel alınmış; bayanın çocuğun gereksinimlerini karşılayamayacağı ve onu büyütemeyeceği söylenmişti.
Laura Corkill, bu kararın haksız olduğunu söyledi. Bayanın daha evvel de iki çocuğu elinden alınmış, bunun o dönemki erkek arkadaşlarının sergilediği davranışlar yüzünden olduğu söylenmişti.
Ancak Corkill, Leiland-James’e bakabilecek durumda olduğunu, oğlunun elinden alınmasının haksızca ve evvelki yaşadıklarını cezalandırılmak için verilmiş bir karar olduğunda ısrarcıydı.
Leiland-James Corkill, doğumundan iki gün sonra biyolojik annesinden alındı
BEBEĞİ, 13 AYLIKKEN GÖZETİCİ AİLESİ TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ!
Henüz 13 aylık olan Leiland-James, feci baş yaralanmaları nedeniyle vefatından beş aydan kısa bir müddet evvel, Cumbria’daki yetkililer tarafından Laura Castle ve 35 yaşındaki kocası Scott’ın yanına yerleştirildi.
Laura Castle, çocuğu evlatlık olarak almayı umuyor ve bunun için haber bekliyordu.
Ancak, bir gün gelen o acı telefon, hepsinin hayatını sonsuza kadar değiştirecekti…
Laura Corkill, oğlunun mevtini nasıl öğrendiğini BBC Radio 4’ün Today programına şu sözlerle anlattı:
“6 Ocak’ta Leiland’ın hastanede olduğunu söyleyen bir telefon aldım. Ne oldu diye sordum kaygıyla. Bana görünüşe nazaran bir kaza geçirdiğini; kanepeden düştüğünü ve durumunun kritik olduğunu söylediler. Beni arayan şahsa ‘hangi hastane’ diye sordum. Bebeğimin olduğu yere gitmek istiyorum.”
OĞLUNUN VEFAT HABERİNİ BU TÜRLÜ ALMIŞ
Laura, gözyaşları içinde devam ediyor:
“Ve sonra 24 saat sonrasına kadar bana haber vermediler. En sonunda bana, oğlumun Liverpool Alder Hey Hastanesi olduğunu söylediler. Oraya vardığımda ise, o, çoktan ölmüştü.”
Bir anne evladının öldüğünü öğrenince ne yapar? Bu acıyı nasıl yaşar? Hiç kimsenin yanıtını bilmek istemediği bir soru bu. Laura o an yaşadıklarını anlatıyor:
“Yaklaşık beş – on dakika dondum kaldım. Yalnızca dondum, yalnızca orada dondum kaldım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Ve sonunda odasına gittim ve onu almak istedim lakin bana müsaade vermediler.”
SADECE BEŞ AY BAKIP, SONRA DA ÖLDÜRDÜLER!
Leiland-James, Ağustos 2020’den itibaren Barrow’da yaşayan ve müstakbel yeni anne ve babası olacak, yani onu evlat edinmek isteyen Laura ve Scott Castle’a verilmişti.
Castle, geçen yıl 6 Ocak sabahı ambulansı aradı ve Leiland-James’in koltuktan düştüğünü, başını yaraladığını ve nefes almakta zorlandığını bildirdi.
Hastane sıhhat vazifelileri, bayanın tabirlerini çelişkili bulup şüphelendiler.
Leiland-James, çabucak sonraki gün, şimdi 13 aylık bir bebekken öldü.
Laura Castle polis sorgusunda
ÖNCE HATASINI İNKÂR ETTİ
Castle, nisan ayında Preston Crown Mahkemesi’nde başlayan duruşmada daima olarak bu vefatın trajik bir kaza olduğunu tez etti.
Ancak dava sürerken hatasını kabul eden bayan, Leiland-James’i ağlamayı kesmediği için sarstığını ve çocuğun yere düşmeden evvel başını kanepenin kol desteğine çarptığını anlattı.
Bununla birlikte, isimli tıp uzmanları mahkemeye, böylesine bir yaralanmanın gerçekleşmesi için kurbana uygulanan şiddetin ‘ağır’ olması gerektiğini ve çocuğun vefatına sebep olan yaralanmanın muhtemelen sallama ve sert bir yüzeye çarpmanın bir kombinasyonu olabileceğini söyledi.
Savcı Michael Brady QC, Castle’ın çocuğu öfkesini kaybedip öldürdüğünü ve başının ardını bir mobilya kesimine çarpmasına sebep olduğunu söyledi.
‘CİNAYET VE BİR ÇOCUĞA ZULMETMEK’
Jüri üyeleri onu cinayetten ve ayrıyeten da bir çocuğa zulmetmekten hatalı buldu.
Kadının kocası Scott Castle, Leiland-James’in vefatına ve çocuk zulmüne müsaade vermekten beraat etti.
Ancak Leiland-James’in müstakbel üvey annesi Laura Castle, 25 Mayıs’ta cinayetten en az 18 yıl mahpus cezasına çarptırıldı.
Bu yetmezmiş üzere dedektifler, tutuklanmalarının akabinde sanıkların cep telefonlarını incelediklerinde Leiland-James’i aşağılayıcı metin iletileri buldular.
BEBEK HAKKINDA AĞZA ALINMAYACAK ŞEYLER SÖYLEMİŞLER!
Laura Castle, bebeği bir çuvala benzetmiş ve buraya yazılamayacak küfürler kullanmıştı.
Kocası ise Leiland-James’e aptal bir bebek ve bir çömlek çuvalı diye hitap ediyordu.
Mahkeme, Castle çiftinin Cumbria Çocuk Hizmetleri Departmanı tarafından denetlenen bir müracaat sürecinin akabinde bir evlat edinme paneli tarafından seçildiğini duydu.
Kasım 2020’de Laura Castle’ın bir konut ziyareti sırasında Leiland-James’i sevmediğini ve onunla bağ kurmakta zorlandığını söylediğine dair kaygılar lisana getirildi.
ÖNCE “SEVMEDİM” DEDİ AMA…
Daha sonra küçüğü bakımlarından alma mümkünlüğü araştırıldı, fakat Laura Castle geniş ailesinin onu sevdiğini, bu yüzden ‘hiçbir yere gitmediğini’ söyledi.
Mayıs ayında onu ömür uzunluğu mahpusa mâhkum eden Yargıç Baker, bu tartışmalar gerçekleştiğinde Leiland-James’i mahallî idareye iade etmemiş olmasının “bir trajediden diğer bir şey olmadığını” söyledi.
Yargıç, Castle’a şunları söyledi:
“6 Ocak 2021 sabahı tam olarak ne olduğu asla bilinemeyebilir, zira şu anda bile heyete Leiland-James’in vefatına yol açan tüm şartları anlattığınızı düşünmüyorum. Anladığım kadarıyla, o sabah Leiland-James’e uyguladığınız, iç yaralanmalara neden olması için mecburî olarak çok şiddetli olması gereken darbeler ve bu vahim vahşetin kapsamını ve derecesini değerli ölçüde hafife aldığınızı düşünüyorum.”
POLİSİN ÇARPICI SÖZLERİ
Çocuğun annesi Laura Corkill, yargıca yazdığı bir mektupta Castle’ı “canavar” olarak nitelendirirken, evvelki şanssız bebeğin bir evvelki kollayıcı annesi Charlotte Day, Leiland-James’in maruz kaldığı tacizi öğrendiğinde “kalbinin kırıldığını” söyledi.
Olayı soruşturan polis yetkilisinin kelamları de çok çarpıcıydı:
“Gönderdiği fecî bildiriler, onun gerçek tabiatını gösteriyor. Küçük bir çocuktan, kalıcı olarak evlat edinmeyi umduğu tıpkı çocuktan, en aşağılık tabirlerle kelam etti. Ve sonra da onu öldürdü. Lakin bugün bile, ömür uzunluğu mahpusa mahkûm edilmiş olmasına karşın çocuğa neler yaptığını anlatmıyor, aslında anlatamıyor. Zira bu türlü bir vahşeti anlatabilmek kolay olamaz.”
(Laura Castle’ın haberde kullanılan sabıka ve polis sorgu fotoğrafları BBC’nin 25 Mayıs tarihli haberi için Cumbria polisi tarafından sağlanmıştır)