‘NE OLUR NE OLMAZ KALEM ARMAĞAN EDELİM’
Geçtiğimiz 13 Eylül’de Kuzey İrlanda’ya gittiği sırada kullandığı kalemin mürekkebini akıtmasına sonlanan Charles, o anlarda öfkesine hakim olamamıştı. Hatta onun elini mürekkep lekeleriyle dolduran kaleme yönelik “Bu kahrolasına tahammül edemiyorum” dediğini bütün dünya duydu. Hatta bu olayın akabinde gittiği Galler’de bir bayan ona bir kalem bile armağan etti. Kelam konusu bayanın, daha evvelki mürekkep akıtan kalem sorununa gönderme yaparak “Ne olur ne olmaz” dediği de duyuldu.
CAMILLA’YI BEKLERKEN SİNİRLENDİ
Bundan daha evvel de Kral 3. Charles olarak tahta çıkacağı merasimde imza atması gerekirken, masanın üzerindeki dağınıklığa sonlandığında bunu yüz tabiriyle ve hareketleriyle belirli etmişti. Yani bütün bunlar Kral 3. Charles için artık sıradan olaylar haline geldi. Bunlar bir yana ortadan geçen vakit içinde Charles konusunda değişen bir durum olmadı. Halkın birtakım kesitlerinden yönelen yumurta protestolarına bile soğukkanlılıkla katlanan Charles, birtakım durumlarda kameralar önünde olmasına aldırış bile etmeden hatta tahminen o anda onu bile unutarak hudutlu davranışlar sergileyebiliyor. Bunun son örneklerinden birini de geçen hafta sonu eşi Konsort Kraliçe Camilla ile birlikte gittiği Galler Wrexham’da sergiledi. Kendisi gitmeye hazırlanırken Camilla’nın halkla konuşmayı sürdürmesine sonlanan Charles’ın yanındaki görevlilerle gerçekleştirdiği konuşmayı tekrar bütün dünya duydu.
SİNİRLİ ANLARI CEP TELEFONU KAMERALARINA YANSIDI
Kral 3. Charles ile eşi Konsort Kraliçe Camilla, geçen cuma günü Galler’de Wrexham’a gitti. Çift orada yol kenarında kendilerini bekleyen halkla selamlaştı ve bir mühlet sohbet etti. Charles ile Camilla’yı görmek için kent meydanında toplanan halk, cep telefonlarıyla onların imajlarını çekti. İşte bunlardan birinde Charles’ın bir türlü halkla sohbeti kesmeyen karısını artık çağırmaları için yardımcılarıyla yaptığı konuşma da o cep telefonu görüntülerine yansıdı.
VÜCUT LİSANI UZMANI YORUMLADI: Bu manzaralarda Charles evvel halktan kimi şahıslarla el sıkışırken görülüyor. Sonra da yardımcılarına eşi Camilla’yı kast ederek ” Onu tekrar geri getirmeyi deneyebilir miyiz lütfen. Gitmemiz gerek. Onu bekliyordum fakat o hâlâ devam ediyor” diyor. Onun yardımcılarına söylediği bu kelamlar, yolun kenarında çifti bekleyen birinin cep telefonu kamerasına saniyesi saniyesine kaydedildi. Aslına bakılırsa o imgelerde Camilla görünmüyor. Ancak varsayımlara nazaran yakınlarda bir yerde halkla sohbetini sürdürüyor. Sonunda Camilla Charles’ın yanına gitti ve çift, oradan uzaklaştı. Elbette bu ortada İngiliz basını da boş durmadı ve Charles’ın hallerini, kelamlarını çabucak bir beden lisanı uzmanına yorumlattı.
BU DEFA ÖFKESİNİ KARISINDAN ÇIKARDI
Yıllardır İngiliz kraliyet ailesi üyelerini takip eden ve onların davranışlarını yorumlayan beden lisanı uzmanı Judi James, kapısını çalan basına Kral’ın davranışlarını kıymetlendirdi. James’in yorumuna nazaran bu tutumu, Kral 3. Charles’ın birtakım noktalarda zayıf olduğunu bir defa daha gözler önüne seriyor. Judi James’in değerlendirmesine nazaran daha evvel hıncını dağınık bir masadan sonra da mürekkep akıtan bir kalemden çıkaran Charles, bu sefer öfkesini karısı Camilla’ya yöneltti. O anlarda sergilediği davranışlar ve sarf ettiği kelamlar Charles’ın yalnızca duysuzluğunu değil karısına karşı vefasızlığını da gözler önüne serdi. Karısından “o” diyerek kelam etmesi, “ben onu bekliyorum, ancak o devam ediyor” kelamları akabinde da zahmetten çıktığını göstermek için kollarını kaldırması, Camilla’ya karşı hoşgörüsüz olduğunu gözler önüne seriyor.
MİZAH KIRINTISI BİLE YOK: Judi James bundan sonrasında daha enteresan kimi detaylara değindi. Onun yorumuna nazaran Charles’ın bu kelamlarında ve davranışlarında hiçbir mizah kırıntısı yok. Yalnızca yardımcılarına, kendisini “bekleyen adam” durumundan çıkarıp aktifliğin bir sonraki adımına geçmek isteyen bir imaj sergiliyor. Hatta neredeyse onlara yalvarıyor.
İLK BAKIŞTA HALKA SEMPATİK GELEBİLİR
İlk bakışta Charles ile Camilla’nın bu durumu, birçok çiftin yaşadığı çok sıradan bir durum. Bir türlü hazırlanamayan ya da kelamını bitiremeyen bir bayan ve onu beklersen tansiyon yaşayan kocası. Birinci anda halkın kimi kesitlerinin, birtakım ortak noktalar bulup bu durumdan hoşlanacağını kıymetlendirdi beden lisanı uzmanı Judi James. Lakin onun yorumuna nazaran Charles’ın bu noktada atladığı bir ayrıntı var. Kelamları ve halleri ile halkın karşısında karısı Camilla’yı aslında küçük düşürüyor.
?
EN AZINDAN GÜLÜMSEYEBİLİRDİ
Kral 3. Charles’ın üzerinde bilhassa son periyotta çok büyük bir baskı olduğunu kabul eden James şunları söyledi: ” Hissettiği bu baskı anlaşılabilir. Lakin yakınlarına karşı sergilediği hallere gelince… Annesi Kraliçe 2. Elizabeth bu hususta eksiksiz bir rol modeliydi.” Judi James, Charles’ın birebir vakitte en büyük destekçisi de olan karısı Camilla hakkında, halkın karşısında bu formda konuşmasının ve davranmasının nezaketsizlik olduğunu ekledi. Onun tezine nazaran Camilla’nın beden lisanı de genel manada tasa ve sonluluk belirtileri gösteriyor. Lakin yeniden de kendine hakim oluyor ve kocasına elinden gelen dayanağı gösteriyor.Judi James’ın yorumuna nazaran Charles’ın kimi vakit öfke şovları yapmak yerine örneğin Galler’de karısı Camilla’nın yanına gidip onunla konuşması ve ona olan şefkatini göstermek için en azından biraz gülümsemesi gerekirdi.
CAMILLA’NIN SIRRI NE? Camilla ile Charles’ın ortasında hiç kimsenin sona erdiremediği, inatla süren bu ilginin sırrı aslında çok uzun müddettir mercek altına alınan bir durum. Bilhassa de Charles’ın kral olarak tahta çıkmasından sonra bütün gözler Camilla’nın ne yapıp da bu kadar kaprisli bir adamı kendine bağladığı ve bunu yıllarca sürdürdüğüydü. Kral’ın son devirdeki davranışlarına bakılırsa ilginin bu kadar yıl sürmesinde ve ayakta durmasında en büyük emek Camilla’nın. Geçtiğimiz aylarda da bu husus uzmanlar tarafından masaya yatırılmıştı. Bir görüşe nazaran Charles’ın Diana üzere genç ve hoş bir bayanı bile bırakıp Camilla’ya yönelmesinin ve onu hiç bırakmamasının birden çok nedeni var. Bunlardan en değerlisi Camilla’nın daima kocasının bir adım gerisinde durması. Yani, Charles’tan rol çalmaması. Diana ise daha aileye katıldığı birinci periyottan beri bilhassa de birlikte gittikleri her yerde kocasından “rol çalıyordu.” Bakışları ve halkın sevgisini daima kendi üzerinde topluyordu. Bu durum da karısının gölgesinde, geri planda kalmaktan hoşlanmayan Charles’ı rahatsız ediyordu.
GERİ PLANDA KALMAYA SES ÇIKARMADI
Oysa bu açıdan Camilla, Diana’dan daha farklı. Öncelikle “ikinci kadın” olmasından kaynaklanan nedende halkın çok sevdiği biri değildi. Üstelik ön plana çıkmak, Charles’ı gölgede bırakmak üzere bir korkusu yoktu. O da Charles’ın gözünde onu vazgeçilmez kılan özelliklerden biri. Bir öbür neden de Camilla’nın sabrı. Basının üzerine gitmesi, daha da değerlisi, İngiliz kraliyet ailesinin; Kraliçe’nin kendisini yıllarca görmezden gelmesine bile sert karşılık vermedi. Nihayet Kraliçe’den kabul gördükten sonra eşi Prens Philip’in de kalbini kazanmak için sabırla bekledi ve gayret harcadı. Aslında bir noktada Philip, Camilla ile ortak tutkuları olduğunu fark etti ve ortaları ısındı. Bu ortada bu ortak tutkuların bahçecilik ve okumak olduğunu da not edelim.
ONA NAZARAN MEMNUN EVLİLİĞİN SIRRI
Bütün bunların ötesinde Camilla’yı Charles’ın gözünde vazgeçilmez kılan diğer bir özellik var. Nadiren verdiği röportajlarda söylediklerinin satır ortalarından çıkan sonuca nazaran Camilla, Charles’a aradığı huzurlu ortamı sağlıyor. Bu yılın başlarında Camilla, 75’inci yaşı nedeniyle İngiliz Vogue mecmuasına bir röportaj verdi. O sırada konut yaşantılarıyla ilgili kimi detaylar anlattı. Hatta keyifli evliliğin sırrını bile açıkladı: Çiftlerin birbirine vakit ayırması! Yani kendi anlattığı sırrı bu Camilla’nın.
‘SADECE OTURUN VE BİRLİKTE VAKİT GEÇİRİN’
Röportajı verdiği sırada şimdi prens olan Charles ile kendisinin, çalışan aile üyeleri olarak iş ile özel hayatı istikrarda tutmakta vakit zaman zorlandıklarını anlattı Camilla. Lakin buna karşın birlikte vakit geçirmek için fırsat yarattıklarını da kelamlarına ekledi. Camilla’nın anlattığına nazaran bütün bu ağır programlarına karşın birlikte oturuyorlar ve günü pahalandıran bir sohbete dalıyorlar.
Camilla bu bahiste “Her vakit kolay değil ancak biz bir ortaya geldiğimiz vakit ebediyen ortak bir nokta bulmaya çalışıyoruz. Her vakit birlikte oturuyoruz, bir fincan çay eşliğinde geçirdiğimiz günü konuşuyoruz” dedi. u ortada çiftlerin birlikte kaliteli vakit geçirebilmeleri için kimi ipuçları da verdi o röportajda. Bazen birebir odanın farklı köşelerinde oturup okudukları kitaplara daldıklarını anlattı. Bunun son derece rahatlatıcı olduğunu da kelamlarına ekledi. Bu mevzudaki kelamlarını şöyle sürdürdü: “Konuşmak zorunda değilsiniz. Yalnızca oturun ve birlikte vakit geçirin.”
FOTOĞRAFLAR: AVALON, MEGA NEWS AGENCY, SPLASH NEWS