Türk futbolunda hakem idareleri büyük tartışma yaratırken, 28 yıllık hakemlik mesleğini 4 Ağustos’ta sonlandıran Cüneyt Çakır’la ilgili gelişmeler yaşanmaya devam ediyor.
TFF tarafından hakem eğitmeni olarak görevlendirilen Cüneyt Çakır’ın vedası Avrupa’da da geniş yer bulurken deneyimli hakemin vedasının akabinde Türkiye Futbol Federasyonu Lideri Mehmet Büyükekşi’nin harekete geçtiği ortaya çıkmıştı.
Türkiye Futbol Federasyonu Lideri Mehmet Büyükekşi’nin hakemlik mesleğini noktalayan Cüneyt Çakır’a jübile düzenlemek istediği ve mevzuyu UEFA’ya danıştığı ortaya çıkarken, Milliyet Gazetesi muharrirlerinden Cemal Ersen de deneyimli hakemle husus hakkında yaptığı görüşmeyi aktardı. İşte ayrıntılar…
‘HAKEMLER BU MAÇLARA ÇIKMAK İSTEMİYOR’
“Bundan on yıl evvel, dört büyüklerin maçına çıkmak her hakem için itibar idi. Hele derbi yönetmek, kaymaklı ekmek kadayıfı. Birbirleriyle yarışırlar, hatta atamalar için ortaya “adam” sokarlardı. Hakemler artık bu maçlara çıkmak istemiyor. Niçin istesinler ki? Sıkıntısız başlarına keder mi alacaklar? Birebir şey Görüntü Asistan Hakemleri için de geçerli. Nasıl olsa her maçın fiyatı tıpkı. Yanılgı yaptın mı yandın.
Nasıl geldik bu noktaya? Elbette “adalet istiyoruz” diye ortalığı ayağa kaldıran kulüpler sayesinde. Federasyon liderinin kapısına dayanan mı ararsınız, telefonla taciz eden mi, yoksa toplumsal medya üzerinden baskı kurup başarısızlıklarını örtmek isteyen mi? Herkes hakeme vuruyor, kimse kendi yanlışları ve eksikleri ile yüzleşmeye yanaşmıyor. En kolay yol, futbolun en savunmasız paydaşına saldırmak. Artık de VAR diye tutturmuşlar, hedefleri camiayı yıpratmak. Spor medyası için de o denli. Bir araştırılsa, gündemin birinci unsuru daima hakemler. Zira “prim” yapıyorlar fanatiklerin gözünde.”
DİK DURMALI
“Futbol Federasyonu Lideri Mehmet Büyükekşi şimdi onuncu haftada başlayan yansılar karşısında dik durmalı. Kulüplere taviz vermemeli. Maksadı koltuğunu korumak değilse, hakemi ve Merkez Hakem Kurulu’nu kurban etmemeli. Evet; kusur yapan hakem bedelini ödemeli, fakat kellesi istenmemeli. Hakem dediğiniz kolay yetişmiyor; tohum değil ki toprağa ek, sonraki sene derbi maçı yönetsin. Büyükekşi’nin hakemlere yaptığı yatırımı takdir ediyorum. Karşılığını beklemesini de anlıyorum. VAR konusundaki açıklamaları kıymetliydi. Lakin her kapısını çalan kulübün, her şikayet edenin sesini dinlerse, dönemin ortası gelmeden alana çıkacak hakem kalmaz ellerinde.
Bu ortada hükümdardan çok kralcılığa soyunan kimi idare heyeti üyelerine de dikkat etmeli. Herkes haddini ve pozisyonunu bilmeli. Uzunluğunu aşan tehlikeli sulara girmemeli. Bunların kim olduğunu Büyükekşi de biliyor, biz de! Zati ortalık karışık, bir de siz bulandırmayın ortamı…”
ÇAKIR: GURUR DUYDUM
“Geçen hafta bu köşede lisana getirmiştim. FIFA kokartlı eski hakemimiz Cüneyt Çakır’a jübile yapılması ile ilgili bir teşebbüs vardı. Evvel Futbol Federasyonu Lideri Mehmet Büyükekşi ile konuştum. Sonra Cüneyt hoca ile.
Büyükekşi bu fikrin Çakır ile sonlu kalmayacağını söyledi. Gaziantep’te oynanacak İskoçya ulusal maçında yahut üç gün sonraki Çekya karşılaşmasında tecrübeli hakeme jübile yapacaklarının altını çizdi. Bununla da yetinmedi; “görevde olduğum sürece hakemliği bırakan her isim için birebir uğurlamayı düşünüyorum” dedi.”
“UEFA’ya danıştınız mı?” dedim. “Evet, cevap bekliyoruz lakin onlar ne derse desin özel maç bunlar, kesinlikle yapacağız” karşılığını verdi. Önerdiğim üzere, yıllarca omuz omuza verdiği, mukadderat birliği yaptığı yardımcıları Bahattin Duran ve Tarık Ongun da orada olacaklar umarım. Akabinde Cüneyt Çakır’ı aradım. Sesinden belirli, çok memnun olmuş. “Ne demek ağabey, gurur duyarım, koşa koşa giderim” dedi. Bu seviyede ve kalitede bir hakemin omuzlarda veda etmesi futbolun ruhunu çözemeyenlere manalı bir ileti olacaktır. Düşünene de, kabul edene de teşekkürler.”
“Hakem topluluğunun en çok birliğe gereksinim duyduğu ortamda bu türlü bir teşebbüs bedelli. Bakın buraya yazıyorum; Cüneyt hocanın jübilesine ona yoldaşlık eden de, kırgın olan da gidecek. Aslında o denli olmalı. Fırsat yaratırsam, ben de olacağım. Olmaz ise, Çakır’ın İzmir’de (yılın yarısını orada geçiriyor artık) bir balık sofrası kelamı var bana. Kaya barbunu ve bol yeşillik istiyorum, haberin olsun hocam.”
KALEYİ İÇTEN YIKMAK!
“Yıllardır hakem topluluğunun içindeyim. Kulüplerin taktiği hiç değişmedi. Bel altından vurmayı, birinci adamı değil yardımcılarını amaç almayı severler. Kaleyi içten yıkmaktır planları. Merkez Hakem Konseyi liderleri da (istisnalar kuralı bozmaz) bu karmaşada kendilerine ziyan gelmesin diye sessiz kalırlar. Birden fazla dostum, arkadaşımdır, ancak artık sayacaklarımın tümü tesadüf mı? Bu isimler yakın vakitte MHK lider vekilliği yapmış olanlar.
Yüksel Okçuoğlu, Bedri Dölkeleş, Metin Tokat, Ünsal Çimen, Erol Ersoy, Muhittin Boşat, Bünyamin Gezer, Yunus Yıldırım, Mustafa Çulcu (daha sonra MHK lideri oldu) ve artık de Murat Ilgaz. Açığı kollanan, eski defterleri karıştırılan yahut yanlış bilgilerde kamuoyu önüne atılan günah keçileri. Hiç biri babamın oğlu değil. Lakin kulüplerin de yeterli niyetinden şüpheliyim. Nereden “operasyon” yapacaklarını biliyorlar!”
KARANLIKTAN AYDINLIĞA
“Sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak; nasıl çıkarız karanlıktan aydınlığa?” Nazım Hikmet”