Cumhurbaşkanlığı İrtibat Lideri Fahrettin Altun, Yunanistan‘daki kimi siyasetçilerin, dikkatleri stratejik başarısızlıklarından uzaklaştırmak ve ülke içinde siyasi dayanak kazanmak emeliyle Türkiye‘yi kolay bir maksat olarak kullanmak üzere berbat bir alışkanlıkları olduğunu belirterek “Komşumuz ve NATO müttefikimize bir defa daha bu taktiklerin daha fazla stratejik başarısızlığa mahkum olduğunu hatırlatıyoruz.” tabirini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Başkanlığından yapılan açıklamaya nazaran Altun, El Cezire’de yayımlanan makalesinde Yunanistan‘ın attığı adımlar nedeniyle son periyotta Ege‘de yaşanan gerginliği kıymetlendirdi.
Son aylarda Yunanistan‘ın Ege Denizi’ndeki kışkırtıcı ve hiçbir yarar sağlamayan hareketlerine şahit olunduğunu belirten Altun, bunun çeşitli hallerde daha evvelden gördükleri bir sinema olduğunu söz etti.
Yunanistan‘ın memleketler arası hukuka karşıt formda makul olmayan savlarda bulunarak ya da memleketler arası platformlarda Türkiye aleyhinde propaganda yapmak yahut baskı uygulamak suretiyle tansiyonu belli aralıklarla yükselttiğini aktaran Altun, “Komşumuzdaki kimi siyasetçilerin, dikkatleri stratejik başarısızlıklarından uzaklaştırmak ve ülke içinde siyasi takviye kazanmak maksadıyla Türkiye’yi kolay bir maksat olarak kullanmak üzere berbat bir alışkanlıkları var. Komşumuz ve NATO müttefikimize bir kere daha bu taktiklerin daha fazla stratejik başarısızlığa mahkum olduğunu hatırlatıyoruz. Ege Denizi’nde daima gerginlik yaratmanın kimseye yararı yoktur. Bu gerginliğin bedeli, kışkırtan taraf için her seferinde daha da artmaktadır.” değerlendirmesini yaptı.
Bazı Avrupa ülkelerinin Türkiye’ye yönelik sorumsuz siyasetlerinin Yunanistan‘ın pervasız davranışıyla yakından ilintili olduğunu anlatan Altun, Türk toplumu ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yok sayılarak Kıbrıs’ı Avrupa Birliği’ne dahil etmenin ve Türkiye’yi Doğu Akdeniz’in dışında tutması için Yunanistan‘ı teşvik etmenin, Avrupa başşehirlerinin kalıcı tahliller bulmak yerine çözülmesi güç meseleler yaratmasının bir örneği olduğunu söz etti. Altun, “Kıbrıs’ı AB üyesi olarak kabul etmek suretiyle feci bir stratejik yanılgıya imza atan Avrupa başşehirleri, Türkiye’yi dışlamakla kalmayıp Kıbrıslı Türklerin haklarını da göz gerisi edecek finansal açıdan uygulanabilir olmayan güç projelerini teşvik etmiştir. Buna elbette müsaade vermeyecektik ancak görünüşe nazaran Yunanistan ve Kıbrıslı Rumlar kararlılığımızı test etmek zorunda kaldılar. Bizim gerginliği azaltmayı ve stratejik bir diyaloğa katılmayı kabul etmemize karşın Yunan tarafı yeniden bu istişarelerle vakit kaybetmeyi başarmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Türkiye ulusal çıkarlarını müdafaaya kararlı olmakla birlikte her vakit yapan ve diyaloğa açık”
Altun, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, ulusal çıkarlarını muhafazaya kararlı olmakla bir arada, her vakit yapan ve diyaloğa açık olduğunu vurguladı.
Ukrayna’da savaş başladığında, Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in de ortalarında bulunduğu birçok Avrupalı başkanın Türkiye’yi ziyaret ettiğini ve ülkenin bölgedeki kritik ehemmiyetini vurguladığını hatırlatan Altun, şöyle devam etti:
“Komşumuzun kimi Batılı ülkelerden alarak benimsediği bir öteki berbat alışkanlık da şudur, bölgede bir kriz çıktığında Türkiye’nin jeopolitik kıymetinin farkına varmak, ancak krizin emareleri ortadan kalktığında bunu görmezden gelmek. Bu yanlış hesaplar ve stratejik dar görüşlülük, Türkiye ile bağlarına hakim olan bir bahistir. Yunan önderler de son yıllarda tıpkı modeli izlemişlerdir. Bununla birlikte, Türkiye’nin stratejik ehemmiyeti konusunda hafıza kaybı yaşayan başka ülkelerden farklı olarak Türkiye ve Yunanistan’ın hem kara hem de deniz hudutlarını paylaştığını Atina’daki muhataplarımıza hatırlatmak zorundayız. Yan yana yaşamaya devam edeceğiz ve ikili bağlarımızın bozulması bölgemizde sorun çıkarmaktan öbür bir işe yaramayacaktır. Bu gerçeğe karşın, Sayın Miçotakis, Ukrayna savaşının başlamasından sonra Türkiye’ye yaptığı ziyaretin akabinde yanlış bir yol izlemeye başlamıştır. Kendisi Washington ziyareti sırasında Amerikan Kongresi’ni Türk ulusal çıkarlarına ve Türkiye’nin ABD ile olan bağlarına saldırmak ve kulis yapmak için bir platform olarak kullanmaya kalkmıştır. Üçüncü bir ülkenin yasama organında komşu bir ülke hakkında fikir beyan etmesinin acemilik olmasına karşın, Miçotakis’in söylemi, tarihinin en değerli vakitlerinden birinde NATO içinde gereksiz sürtüşmeler yaratmıştır. Yunanistan’ın uygunsuz davranışlarının yanı sıra, Türkiye aleyhinde yürüttüğü uğraşları, Transatlantik ittifakının geleceğine ve bölgemizdeki güvenliğe değer verenler için kabul edilemez olmalıdır.”
Yunanistan’ın kendi ulusal çıkarlarını geliştirmek için Türkiye, ABD ve Avrupa ülkeleri ortasındaki uyuşmazlıkları kullanmaya çalışmanın öngörüden uzak bir siyaset olduğuna dikkati çeken Altun, bunun uzun vadede bölgedeki Yunan çıkarlarına ya da barışa hizmet etmeyeceğini söyledi.
“Türk toplumu bu bölgede barış ve ahenk içinde yaşamak istiyor”
“Yunanistan’ın Türkiye’ye karşı sorumsuzca sergilediği sayısız hareketlere karşın Türkiye, diplomasiye ve diyalog yoluyla bulunan tahlillere bağlı kalmaya devam etmektedir.” sözlerini kullanan Altun, bedeli ne olursa olsun Türkiye’nin ulusal çıkarlarını savunacağını söyledi.
Yunan siyasetçiler ile kimi Batılı önderlerin, Türkiye aleyhine propaganda yapmanın uzun vadede kimseye yarar sağlamayacağını kabul etmesi gerektiğini belirten Altun, iç siyasi destekteki kısa vadeli pürüzlerin süreksiz olduğunu ve pek çok Avrupa başkanının bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan ile geçmişteki alakalarından bildiğini tabir etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararlı liderliğinde, diplomasiye ve siyasi tahlillere kuvvetle inandıklarını, ülkenin temel ulusal güvenlik çıkarlarını korumaktan taviz vermediklerini vurgulayan Altun, Türk toplumunun tıpkı Yunan toplumunun geniş kesitleri üzere bu bölgede barış ve ahenk içinde yaşamak istediğini kaydetti.
“Yunanistan’ın bölgede kalıcı barış için Türkiye ile birlikte çalışmaya karar vermesini umuyoruz”
Altun, Türkiye ile Yunanistan’ın kültürleri, gelenekleri ve toplumlar ortasındaki iştiraklerin, farklılıklardan daha çok olduğuna dikkati çekerek Avrupa kıtası, Karadeniz ve Orta Doğu’nun yapısal değişimler ve güvenlik tehditleriyle karşı karşıya kaldığı bir periyotta, dünyanın Ege Denizi ve Doğu Akdeniz’in öteki bir çatışma bölgesine dönüşmesine muhtaçlığı olmadığını vurguladı. Fahrettin Altun, “Yunanistan’da soğukkanlılığın galip gelmesini ve Yunan siyasetçilerin bölgede kalıcı barışı sağlamak için Türkiye ile birlikte çalışmaya karar vermesini umuyoruz. Aksini yapmak onlar için büyük bir stratejik başarısızlık olur. Ayrıyeten Batılı başkanları de gereksiz tansiyonlar yaratarak Yunanistan’ı Türkiye ile zıt düşmeye teşvik eden hareketlerden kaçınmaya davet ediyoruz.” tabirlerini kullandı.