Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Yeşil iktisat için etrafa daha az ziyanı olan yeşil işlere geçişi yönetmek ve yeşil ekonomik büyümeyi teşvik etmek istikametinde politikalarımızı şekillendiriyoruz. Düşük karbonlu ve çevresel manada sürdürülebilir iktisada geçiş, pek çok bölümde yeşil işler oluştururken aslında ekonomik kalkınma için de lokomotif vazifesi görebilir” dedi.
Oktay, Türkiye Patron Sendikaları Konfederasyonunca (TİSK) İstanbul’da düzenlenen Ortak Paylaşım Forumu 2022’ye gönderdiği görüntü bildiride, Türkiye’de bir birinci olan bu ortak paylaşım sürecini başlangıcından itibaren hükûmet olarak takip edip desteklediklerini söyledi.
Kurdukları sağlam altyapıyla Türkiye’nin geleceğini özel bölümüyle, insan kaynağıyla, üretim ekosistemiyle daha geniş ufuklara taşıyacak öz inanca sahip olduklarını vurgulayan Oktay, “Türkiye’nin kalkınma ve ıslahat ataklarına güç veren konfederasyonlarımızı, sendikalarımızı toplumsal iş birliği içinde görmek son derece değerlidir. Foruma katkı veren sendikalar, istişare kültürümüzü çalışma hayatına yansıtarak değerli bir geleneği başlatmış oldular” diye konuştu.
Oktay, forumda bu yıl “sürdürülebilirlik ve yeşil işler” konusuna odaklanılmasını son derece manalı bulduğunu, forumun teknolojik yenilikler, demografik hareketler ve iklim değişikliğinin tesirleriyle dönüşen çalışma kaidelerine yeni açılımlar getireceğine yürekten inandığını kaydetti.
Çalışma hayatının sürdürülebilirliği konusunun rekabetçiliği korumak, istihdamda kapsayıcılığı güçlendirmek ve çevresel risk idaresi açısından hayati değere sahip olduğunu belirten Oktay, bunların yanı sıra iş maharetlerinin sürdürülebilirliği ve insan kaynağının geleceğin mesleklerine uyumlanmasının da sürdürülebilirlik açısından kritik olduğunu söz etti.
Oktay, bugün var olan mesleklerin bir kısmının yakın gelecekte tarihe karışarak yerini “nesnelerin interneti uzmanı” ya da “giyilebilir teknoloji tasarımcısı” üzere dönüşümün gereksinimlerinden doğan yeni mesleklere bırakacağının aşikar olduğunu lisana getirdi.
“Ülke ekonomileri için ‘yeşil büyüme’ kavramı öne çıkmaktadır”
Çalışma hayatının sürdürülebilirliği için hem personel hem patron hem de hükûmet taraflarının çevik dönüşüm kadar, iklim değişikliğinin işler üzerindeki tesirlerinin de uygun okunması gerektiğine dikkati çeken Oktay şöyle devam etti:
“Bu noktada ülke ekonomileri için ‘yeşil büyüme’ kavramı öne çıkmaktadır. Yeşil büyüme, istikrarlı bir ekonomik, toplumsal ve çevresel kalkınmanın güdümünde etrafın korunması ve kaynakların istikrarlı kullanılmasına öncelik veren bir büyüme modelidir. Etraf ve iktisat, hükûmet siyasetlerinde bir ortada ele alınarak eko-verimliliğinin artırılması mümkün hale gelmektedir. Yeşil kalkınma ihtilali düsturu ile Türkiye olarak yeşil büyümeyi rotamıza eklemiş durumdayız ve plan programlarımızı bu çerçevede yapıyoruz. Yeşil iktisat için etrafa daha az ziyanı olan yeşil işlere geçişi yönetmek ve yeşil ekonomik büyümeyi teşvik etmek tarafında politikalarımızı şekillendiriyoruz. Düşük karbonlu ve çevresel manada sürdürülebilir iktisada geçiş, pek çok kesimde yeşil işler oluştururken aslında ekonomik kalkınma için de lokomotif vazifesi görebilir. Yeşil işlerden kastımız ekosistemler ve biyoçeşitliliğin korunmasında rol oynayan, gücün, suyun ve kullanılan gereçlerin de azaltılmasını sağlayan iş kollarıdır. Örnek olarak yenilenebilir güç distribütörlüğü, atık idaresi uzmanlığı, ekoturizm, akıllı ulaşım ve organik tarım uzmanlığı üzere alanlar sayılabilir. İklim değişikliğinin olumsuz tesirlerini azaltma istikametinde endüstriyi dönüştüren iklim değişikliği mühendisleri de yeniden bu alana dahildir. Etraf hukuku ve iklim adaleti alanları da yeşil kalkınma ihtilalinin türel çerçevesinin sağlam formda oluşturulması açısından değerlidir. Yalnızca çalışma hayatına tesirleri açısından dahi bakacak olursak mevzuat düzenlemelerinin belirleyici tesiri görülecektir. Nihayetinde yeşil işlerin beşere yakışır işler, yani kâfi fiyat, inançlı çalışma şartları, iş güvenliği, makul meslek beklentileri ve personel hakları sunan yapıda olması elzemdir.”
Oktay, insanların yeşil işlere geçmesine imkan sağlayacak mesleksel maharet eğitimlerinin benimsenmesi konusunda personel sendikalarıyla tahlil üretmenin gerekliliğini vurguladı ve patron tarafıyla da yeşil yatırımları artıracak AR-GE yatırımlarının yanında yeşil yakalı istihdamı ve etrafa hassas iş ortamı konusunda fikir birliği içinde çalışılmasının gereksinim olduğunu söyledi.
Oktay, “Türkiye Yüzyılı olarak söz ettiğimiz dönüm noktasında, etraf dostu ekonomik büyüme modelini birlikte zenginleştirelim. ‘Birlikte mümkün Türkiye’ diyerek ilerlediğimiz bu yolda bu sefer birlikte her vakit daha uygununun mümkün olduğuna inanalım. Ülkemizin potansiyeli, sizlerin azmi ve dönüşüme inancı Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına girerken inanıyorum ki bizleri çok daha uygun noktalara taşıyacaktır. Bugün olduğu üzere Türkiye’nin geleceğinde de, sizler üzere elini taşın altına koyan fedakar gönüller olacaktır” dedi.