Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mevlid-i Nebi Haftası Açılış Programı ile Memleketler arası Hafızlık ve Kur’an-ı Kerim’i Hoş Okuma Yarışı Ödül Töreni’nde açıklamalarda bulunuyor. Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle: Asırlardır ilim, irfan ve hikmet ile yolumuzu aydınlatan ariflerimizi hürmetle ve tazimle yad ediyorum. Bizleri Peygamber sevgisi ile buluşturan aziz Allah’ın mahşer gününde de müsamma sancağı altında toplanmayı bize nasip eylesin.
Yarışmaya katılan Kuran bülbüllerinin her birini şahsım ve milletim ismine farklı ayrı tebrik ediyorum. Mevlid-i Nebi Haftası boyunca yapılacak programların başarılı geçmesini diliyorum. Müftülerimize, imamlarımıza, müezzinlerimize şimdiden teşekkür ediyorum. Millet olarak İslam ile müşerref olduğumuz günden beri peygamberimizi herkesten fazla sever, herkesten fazla hürmet ederiz. Bu iş istismarla olmaz, tam teslimiyet gerekiyor. Kutlu Nebi’nin ismi anıldığında, kalplerimiz onun muhabbeti ile çarpar. Allah’a hamd ile başladığımız her kelamımızı ve duamızı ona salad ve selam ile sürdürürüz.
Peygamber Efendimiz’e duyduğumuz derin muhabbet, kültürümüzde, sanatımızda, edebiyatımızda derin bir biçimde tesirini gösterir. Bir vakitler birileri bizim ezanımızı aslından değiştirerek Türkçeleştirerek o biçimde söylemediler mi? Ancak daha sonra aslına döndü ve bugünkü haliyle nidalar yükselmeye başladı. Zannettiler ki, durduracağız, susturacağız. Ne durdurabildiler, ne susturabildiler. Bu Millet ezanına sahip çıktı.
Bir sefer daha söylemek isteriz ki istiklalimiz de istikbalimiz sevgisiz, vatansız, bayraksız, ezansız olmayacaktır. Yüreklerimiz öylesine genişlemiştir ki onu seven herkes kalbimizde yerini bulur. Nerede bir Müslüman varsa gönlümüz ve aklımız oradadır. Bosnalı, Afganistanlı, Azerbaycanlı kardeşimizin sevgisi ile seviniriz. Filistinli çocuğun gözyaşı Afrikalı ananın feryadı bizi yaralar. Biz Müslümanları bir vücudun azaları olarak görürürüz.
Nerede kanayan bir yara varsa durdurmak için çalışıyoruz. Mazluma sahip çıkmayı, zalime dimdik karşı çıkmayı kendimize misyon biliyoruz. Türkiye’nin diplomasi faaliyetlerinin arkasında işte bu vardır. Mazlumlara yardımda bir numarayız, ABD ya da batı değil. Dünya 5’ten büyük derken de inancımızın bize emrettiği bu anlayışı tabir ediyoruz. Mazlum halkların imdadına biz koşuyoruz. Bugün Türkiye denince iktisadı, savunması yanında vicdanıyla prensipli duruşuyla öne çıkan bir ülke geliyor.