Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) İktisada Paha Katanlar Ödül Töreni”ne katıldı.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş insanlarının CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına reaksiyon göstermemesini eleştirdi.
Kılıçdaroğlu’nun kelamlarının iş dünyasına tehdit olduğunu savunan Erdoğan, “Yatırım ve eser düşmanlığında birinci sırada masanın büyük ortağı vardır. Tüm dünyadan başarılarıyla isminden kelam ettiren şirketlerimize çete iftirası atmaktan çekinmedi. İhanet derecesine varan hezeyanlarla, tehditlerle iş dünyamıza yönelik iftiralarda bulundu. Sanayi ve ticaret odalarımızın değerli kısmından maalesef bu tehditler karşısında önemli bir ses yükselmedi. Halbuki ‘Türkiye inançlı değil’ iftirası karşısında en güçlü yansıyı iş dünyamızın vermesi gerekirdi” dedi.
Altılı Masa’ya da değinen Erdoğan, “Yıkım masasının son devirde bürokrasiden savunmaya, iktisattan güvenliğe kadar farklı alanlarda tehdit dozunu daima arttırmasında bu sessizliğin değerli hissesi olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki seçimler bu mevzuda da bir dönüm noktası olacaktır. Yabancı iktisat komiserlerinden medet uman müstemleke sevdalılarının ülkemizi tekrar kriz bataklığına sürüklemesine göz yummayacağız. Bunlar tek kaygısı gel deyince koşa koşa gelen, git deyince tıpış tıpış giden, iradesi ve özgür karar alabilme kabiliyeti olmayan güdük bir şahsiyeti millete cumhurbaşkanı adayı olarak kabul ettirmektir” sözlerini kullandı.
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
‘TÜRKİYE, TARİHİ BİR ASRA HAPSEDİLEMEYECEK BİR DEVLET’
“Bu sene Cumhuriyetimizin 100’üncü kuruluş yıldönümünü idrak edeceğiz. 29 Ekim 2023 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin inşallah ikinci asrına merhaba diyeceğiz. Birleşmiş Milletler üyesi 193 devletin birçoklarının geçmişinin 50-60 yılını sıkıntı bulduğu denklemde, 100 yıl elbette bir devlet için değerlidir. Güçlü bir birikim ve geleneği tabir eden bir vakit dilimidir. Yalnızca bu vasfıyla bile Cumhuriyetimiz, dünyada farklı bir pozisyona sahiptir. Lakin Türkiye, tarihi bir asra hapsedilemeyecek kadar esaslı maziye, derin hafızaya, eşine az rastlanır varlıklı müktesebata sahip bir devlettir.”
‘134 YILLIK ODA TARİHİNDE KRİZİLERİ DE BİZİMLE KALKINMA ATILIMINI DE GÖRDÜNÜZ’
“Kökü mazide ati olan ati sözünün ete kemiğe büründüğü yer hiç elbet Bursamızdır. Bursa Sanayi ve Ticaret Odamız, 134 yıllık esaslı geçmişiyle kentimizin hafızası pozisyonundadır. Odamız 1,5 asra yaklaşan bu tarihi süreç içerisinde Osmanlı’nın dağılmasına, vatan topraklarının işgal edilmesine, yeni devletimiz Cumhuriyetimizin kuruluşuna, tek parti faşizminin millet iradesiyle yıkılışına, Menderes ve arkadaşlarının öncülüğünde demokrasiye geçişe, her 10 yılda bir tekrarlanan darbe ve vesayet teşebbüslerine, ülkemiz iktisadının 70 cente muhtaç olduğu kara günlere, sokaklarımızda terör ve düzensizliğin kol gezdiği yıllara hasılı milletimizin yaşadığı tüm düşünceler, zorluklara, ekonomik ve siyasi çalkantılara şahsen şahitlik etmiştir. Tüm krizlerle birlikte son 20 yılda yakalanan ekonomik ivmeyi ve topyekun kalkınma atağını de şahsen gördünüz, yaşadınız.”
‘ESKİ TÜRKİYE İLE YENİ TÜRKİYE ORTASINDAKİ EN BÜYÜK FARK İSTİKRAR’
“Artık şu gerçeği hepimiz idrak edebiliyoruz, siyasi istikrarın tesisi ekonomik büyüme açısından vazgeçilmezdir. Belirsizliğin hakim olduğu bir iklimde ne iktisat ne de demokrasi gelişir. Hükümetlerin ortalama ömrünün 1,5 yılı bile bulmadığı bir siyasi atmosferde istikrardan bahsedilemez. Daha ötesi 24 günlük, 38 günlük, 2 aylık hükümetlerin vazife yaptığı bir ülkede iş dünyası önünü göremez, geleceğini planlayamaz. AK Parti öncesi eski Türkiye ile yeni Türkiye ortasındaki en büyük fark işte budur.”
‘BÖLGEDEKİ ÇATIŞMALARA KARŞIN TÜRKİYE’NİN YILDIZI DAHA ÇOK PARLIYOR’
“Bolu Tüneli üzere 17 bakan eskiten birçok yapıtı milletimizin hizmetine sunduk. Koalisyon hükümeti olsa 10-15 yılda bitmeyecek yüzlerce köprüyü otoyolunu, havalimanını birkaç yıl üzere rekor müddetlerde hizmete açtık. Bugün dünya güç ve besin başta olmak üzere krizleri konuşurken biz ihracatta 254 milyar dolara ulaşmamızı konuşuyoruz. Savunmadan güce her alanda yakalanan tarihi muvaffakiyetleri konuşuyoruz. Bölgemizde yaşanan sıcak çatışmalara karşın Türkiye’nin yıldızı daha çok parlıyor.”
‘AYNI KİRLİ OYUNU TEKRAR SERGİLEMEK İSTİYORLAR’
“Yapmak, imar ve ihya etmek güç; yıkmak, yok etmek ebediyen kolay olandır. Binbir emekle muhakkak düzeylere getirilen projelerin akamete uğratılması, kifayetsiz bir muhterisin yanlış kararının eseri bir imzaya bakar. Bunun acı örneklerine başta İhtilal arabaları olmak üzere bunun örneklerine geçmişte tekraren rastladık. Artık birebir kirli oyun tekrar sahnelenmek istiyor.”
‘DAHA SANDIKTAN ÇIKMADAN GURUR KAYNAĞI PROJELERİ LİSANLARINA DOLADILAR’
“Türkiye’nin son 20 yılda en büyük başarıyı elde ettiği savunma sanayi alanında kopartılan fırtınayı eminim sizler de takip ediyorsunuz. Daha sandıktan bile çıkmadan ülkemizin gurur kaynağı olan projelerini lisanlarına dolamaya başladılar. Milyarlarca dolar ihracat yapan firmalarımızı itibarsızlaştırmaya kalktılar. Attıkları palavranın altında ezilince de mertçe çıkıp özür dilemek yerine masanın öteki ortakları üzere diğerlerini suçlama yoluna gittiler.”
‘İHA KONUSU ALTILI MASA’NIN BİRİNCİ HAZIMSIZLIĞI DEĞİL’
“İHA ve SİHA konusu aslında Altılı Masa’nın ülkemizin stratejik yatırımlarına yönelik hazımsızlıklarının birinci değil en son örneğidir. Yatırım ve eser düşmanlığında birinci sırada masanın büyük ortağı vardır. Milletle gönül bağını büsbütün kopartmış olan bu ortak, şimdiye kadar havalimanlarımız, kent hastanelerimiz, güç tesislerimiz, teknoloji şirketlerimiz dahil pek çok yatırımımızı direkt amaç aldı. Tüm dünyada başarılarıyla isminden kelam ettiren şirketlerimize çete iftirası atmaktan çekinmedi. Daha pek çok ihanet derecesine varan hezeyanlarla, tehditlerle iş dünyamıza yönelik iftiralarda bulundular.”
‘EN SERT TENKİT İŞ DÜNYAMIZDAN GELMELİYDİ’
“Sanayi ve ticaret odalarımızın değerli kısmından maalesef bu tehditler karşısında önemli bir ses yükselmedi. Bu zatın özel bölümü alenen tehdit eden sözleriyle ilgili hür piyasa iktisadı savunucularından da tek bir tenkit cümlesi duymadık. Meğer ‘Türkiye inançlı değil’ iftirası karşısında biz siyasetçilerden evvel en güçlü yansıyı iş dünyamızın vermesi gerekirdi. Çete yaftası karşısında en sert tenkidin iş dünyamızın, iş adamlarımızın bizatihi kendisinden gelmesi gerekirdi.”
‘TEHDİTLERİN ARTMASINDA SESSİZLİĞİN KIYMETLİ HİSSE VAR’
“Yıkım masasının son devirde bürokrasiden savunmaya, iktisattan güvenliğe kadar farklı alanlarda tehdit dozunu daima arttırmasında bu sessizliğin değerli hissesi olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki seçimler bu hususta da bir dönüm noktası olacaktır. Sükutun yerini inşallah çok güçlü bir reaksiyon alacaktır. Hak ettiklerini karşılığı sandıkta vereceğiz.”
‘SON AYLARDA OLANLAR BİLE KAOS DIŞINDA BİR ŞEY VAAT ETMEDİKLERİNİ GÖSTERİYOR’
“Yabancı iktisat komiserlerinden medet uman müstemleke sevdalılarının ülkemizi tekrar kriz bataklığına sürüklemesine göz yummayacağız. Milletimizin gündeminden çıkardığımız siyasi istikrarsızlık ikliminin yine hortlatılmasına müsaade etmeyeceğiz. Yalnızca son birkaç ayda yaşadıklarımız bile bu çürük yapının Türkiye’ye hengame, entrika, kriz ve kaos dışında hiçbir şey vaat etmediğini göstermeye kafidir.”
‘TEK SIKINTILARI GÜDÜK BİR ŞAHSİYETİ ADAY YAPMAK’
“Bunlar tek sıkıntısı gel deyince koşa koşa gelen, git deyince tıpış tıpış giden, iradesi ve özgür karar alabilme kabiliyeti olmayan güdük bir şahsiyeti millete cumhurbaşkanı adayı olarak kabul ettirmektir. Bunun dışında ülkeye ve millete dair hiçbir hayalleri, hiçbir gayeleri yoktur. Ne milletimizin ne de iş dünyamızın bu türlü bir tuzağa düşmeyerek tercihini güçlü cumhurbaşkanından, güçlü hükümetten sonuç olarak da güçlü Türkiye’den yana kullanacağına inanıyorum.” (HABER MERKEZİ)