Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi 29. Olağan Genel Şurası ve İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni’nde konuştu.
Erdoğan “Yıl sonu için belirlediğimiz 250 milyar dolarlık ihracat maksadını ziyadesiyle geçeceğiz” dedi.
Temmuz ayı enflasyon farkları ile milletin her bölümünü rahatlatacaklarını belirten Erdoğan, “Türkiye Ekonomi programını kararlılıkla uygulayacağız. Bu bahiste her gün yeni adım atıyoruz. İnsanlarımızın döviz ve altın tasarrufu alışkanlıklarını TL’ye yöneltmek için çeşitli alternatifler sunuyoruz. Milletimizin her kısmını daha da rahatlatacağız. Aralık ve Ocak gerçekleşmeleriyle enflasyonun sırtımıza bindirdiği kamburdan kurtulacağımız 2023 Şubat ve Mart aylarından itibaren değerli ölçüde geride bırakmış olacağız. Ücretlilerin gelirlerindeki azalışı telafi edecek adımlar atıyoruz. Herkesin hesabını, planını buna nazaran yapmasını bilhassa tavsiye ediyorum” sözlerini kullandı.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
İhracatın şampiyonları olarak ödül alacak olan firma ve iş insanlarımızı gönülden tebrik ediyorum. İhracatımızı 243 milyar dolara yükseltmeyi başardık. İnşallah her geçen ay bu oranı daha da üst taşıyacağız. 217 ülke ve bölgeye yaptığı ihracatla bayrağımızı her yerde dalgalandıran bir ülke haline geldik.
Türkiye’nin 2022’nin birinci çeyrek büyümesinin yaklaşık yarısını ihracatımız sırtlamış vaziyette. Bu tablo ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla ile büyütme gayesi doğrultusunda emin adımlarla yürüdüğümüzün ispatıdır. Sıhhat kriziyle başlayıp Karadeniz’in kuzeyindeki savaşla güvenlik krizine evrilen ve global ekonomik krizi tetikleyen süreçte bu muvaffakiyetlerin elde edilmesi hepimiz için kıvanç vericidir. Bu başarıyı ileriye taşımak için üzerimize düşen sorumluluklar var. Yerli arabamız TOGG’un öyküsü bunun en somut örneğidir. Kapasite artırımı, yeni yatırım üzere tekniklerle üretimini yükseltmek isteyenlerin yanında olacağız. Bizim kimsenin şahsı, mezhebiyle bir kederimiz yok. Bizim tek gayemiz üretim, ihracatı artırmaktır. Aksini argüman edenler ya bizi tanımıyorlar ya da farklı niyetlere sahipler. Daima birlikte üretim ve ihracat yolunda adım atan herkesin yanında ve destekçisiyiz. Siz kâfi ki plan, projenizi ortaya koyun, öteki sıkıntıları birlikte çözeriz.
“20 YILDA İHRACATI 6 KAT ARTIRDIK”
Sizlerin vizyonu, çaba ve mahareti ile global meydan okumalar karşısında daha güçlü duruş sergileyebiliyoruz. Allah’ın müsaadesiyle ülkemizi dünyanın en büyük 10 iktisadından biri haline de daima birlikte getireceğiz. İşte o vakit büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasında daha üst safhaya geçmiş olacağız. Hayalleri olmayanların gayeleri olmaz. 2023 gayelerimizi birinci söz ettiğimizde birileri bize dudak bükerek bakmıştı. Amaçlarımızın başlıklarından biri de 500 milyar Dolar ihracata ulaşmaktı. Maruz kaldığımız onca tehdide, ayağımıza takılan çelmelere karşın amacımızın yarısını hayata geçirdik. 11 yıl evvel bu amacı belirlerken birilerinin yaptığı üzere işkembe-i kübradan atmıyorduk. Ülkemizin inancı yanında sağlam araçlar, sağlam imkanlar vardı. Son 20 yılda ülkemizin ihracatını 6 kat, ihracatçı sayımızı 4 kat artırmış bir hükümetiz.
Karşılaştığımız mahzurlar nedeniyle programımızın gerisinde almış olsak da ihracatımızı 2 kat artıramamanın önünde mahzur göremiyoruz. 2,5 yıldır faal olan global sıhhat krizi, güvenlik krizi tedarik merkezlerini tekrar şekillenmesini zarurî hale getirdi. Geçtiğimiz 20 yılda ülkemizde kurduğumuz güçlü eğitim, sıhhat, güç, eğitim, teknoloji altyapısı sayesinde dünyanın önde gelen üretim ve ihracat üslerinden biri olma yolunda ilerliyoruz. Artan talepleri karşılama imkanına sahibiz.
“250 MİLYAR DOLAR GAYESİNİ GEÇECEĞİMİZ ANLAŞILIYOR”
Bu yıl sonu için belirlediğimiz 250 milyar dolarlık ihracat sayısını ziyadesiyle geçeceğimiz anlaşılıyor. 2023 maksadımıza hakikat giderek artan süratte yaklaşıyoruz. Rabbim kaza bela çıkarmadığı sürece amaçlarımıza ulaşmamızın önünde bir mani görmüyoruz.
Bugün ülkemiz her gelişmeye kendi penceresinden bakıyor tutum geliştirebiliyorsa her alanda verdiği bu çaba sayesindedir. Dünyadaki her türlü tansiyon bizi de etkiliyor. Lakin Türkiye dünün kendi içine kapanık, karşılık almadan bedel ödeyen Türkiye’si değildir. Bir müddettir yaşadığımız dalgalanmalara bu anlayışla bakıyoruz. Global emtia fiyatlarındaki yükseliş kendi küçük hesapları uğruna fiyatları artıranların neden olduğu belirsizlik üzere meseleler vardır. Biz buna bardağın boş tarafı diyoruz. Bardağın dolu tarafında ne var. 20 yılda 3,5 trilyon dolarlık yatırım yapan her alanda güçlü altyapıya sahip ülke var. 243 milyar doları yakalayan ihracatçılarımızın muvaffakiyetleri var. Uluslararası ilgilerde temin ettiğimiz bağlar sayesinde her gün daha yüksek sayılarla ülkemize gelen yatırımcılar var. Firmalarımızın ve vatandaşlarımızın Döviz, Altın, TL cinsi varlıklarla gayrimenkul yatırımında duran birikimleri var. Hepsinden kıymetlisi gelişmiş ülkeler başta olmak üzere potansiyeline güvenerek gayelerine daha sıkı sarılan Türkiye var. Türkiye 100 trilyon dolarlık dünya pazarından hak ettiği hissesi almak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırdır.
İki asırda kayda paha atılım gösterememiş olmamızın sebebi bizlere yakışmaz. Biz lakin kendi eksiklerimizi ve yanılgılarımızı bulup bunları düzelterek içindeki kısır döngüden çıkabiliriz.
“ÜCRETLİLERİN GELİRLERİNDEKİ AZALIŞI TELAFİ EDECEK ADIMLARI ATIYORUZ”
Ülkesini yüksek faizle yoldurmayacak, ihracatla ilerleyecek, cari fazlayla ilerleyecek bir yola gereksinimi vardır. Kendi meselelerini çözmek için kullanmadıkları yol ve metotları bize dayatanların yol ve yolları tezgahına tekrar düşemeyiz, düşmeyeceğiz. Türkiye Ekonomi programını kararlılıkla uygulayacağız. Bu mevzuda her gün yeni adım atıyoruz. İnsanlarımızın döviz ve altın tasarrufu alışkanlıklarını TL’ye yöneltmek için çeşitli alternatifler sunuyoruz. Milletimizin her kesitini daha da rahatlatacağız. Aralık ve Ocak gerçekleşmeleriyle enflasyonun sırtımıza bindirdiği kamburdan kurtulacağımız 2023 Şubat ve Mart aylarından itibaren kıymetli ölçüde geride bırakmış olacağız. Ücretlilerin gelirlerindeki azalışı telafi edecek adımlar atıyoruz. Herkesin hesabını, planını buna nazaran yapmasını bilhassa tavsiye ediyorum.
Hedeflerimizden de programımızdan da çalışmalarımızdan da kararlılığımızdan da en küçük bir geri adım atmak olmayacaktır. Rasyonel gerçeklerle izah edilemeyecek fiyat artışlarına karşı türel ve idari önlemler geliştiriyoruz. Hem ümitlerimizin hem de gayelerime ulaşma ihtimallerimizin en güçlü olduğu devirdeyiz. Yaşadığımız acılar elde edeceğimiz sonuçlara ziyadesiyle değecektir. İş insanları ve milletimizin başını karıştırmak için karamsarlık pompalayanların kaygısı ülkemiz değildir. Dünyanın dört bir yanında yaşanan meşakkatleri görmezden gelip ülkemizi batıyor bitiyor yaygarasıyla kıymetlendirmek isteyenleri 3 kümeye ayırabiliriz. Bunların kaygısı gerçek iktisatla büyüyen Türkiye’den eskisi kadar kar sağlayamayacak olanlardır. Birinci gruptakilerin yönlendirmesiyle hareket eden akademisyen, gazeteci görünümlü tetikçiler bulunuyor. Tetikçiler çok da adam yerine koymuyoruz. Üçüncü kümede ise hükümetimize, ittifakımıza besledikleri husumetten ötürü her şeye körü körüne saldıranlar bulunuyor. Birinci iki kümenin en çok istismar ettiği de bu kısımdır. Temmuz ayında enflasyon farkları ile milletimizin her kesitini rahatlatacağız.
“ASGARİ FİYATI YÜZDE 200 ORANINDA ARTIRDIK”
Türkiye’nin siyasi ve ekonomik tökezlemesini isteyenlerin hevesini bu kere da kursaklarında bırakacağız. Ulusal gelirimizi 958 milyar dolara kadar çıkarmışken Seyahat olayları ile başlayan çok taraflı akınlarla maksadımızın gerisinde kalındı, bunlar olmasaydı 1,5 trilyon dolar sonunu aşmış olacaktık. Son 20 yılda minimum fiyatı enflasyondan arındırılmış haliyle yüzde 200’e yakın artırdık. Aynı biçimde bu tuzaklarla uğraşmasaydık insanlarımızın gelir düzeylerini de iki katına çıkarmış olacaktık. Hesaplaşmadan son nefesimizi vermeyeceğiz. Bunlara en hoş yanıtı ülkemizi dünyanın birinci 10 iktisadından biri yaparak vereceğiz.