İSTANBUL (İGFA) – Gelecek vizyonu ortaya koymak yerine kendi beceriksizliklerini, başarısızlıklarını örtmeye çalışan müflis siyasetçilerin gençlere örnek olamayacağını lisana getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin her alanda yolunu açmanın uğraşı içinde olduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rami Kütüphanesi’nin geçmişi prestijiyle meşhur Rami Kışlası olduğunu hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi gençlerin katkılarıyla Cumhuriyet tarihinin en büyük kalkınma ve demokrasi ataklarıyla tanıştırdıklarına dikkati çekerek, “Eskinin o köhne tertibini değiştirerek farklı, çağdaş bir Türkiye’yi inşa etmenin altyapısını oluşturduk. Memnun, müreffeh ve güçlü yarınlarımızı da inşallah tekrar sizlerle el ele, omuza omuza inşa edeceğiz. Bunun için sizlerden hayallerinize sıkı sıkıya sarılmanızı bilhassa istiyorum. Kimsenin sizinle maksatlarınız ortasına girmesine, sizi ideallerinizden koparmasına müsaade etmeyin. Çeşitli mecralardan kasıtlı olarak yayılan ümitsizlik dalgalarına asla prim vermeyin. Bilhassa geçmişinde ülkeye ve millete hiçbir hayrı dokunmamış şahısların sizleri kendi tabansız karanlıklarına çekme gayretlerine karşı uyanık olun. Bunlar koltuklarını korumaktan, siyasi ömürlerini biraz daha uzatmaktan öbür hiçbir gayesi olmayan kifayetsiz muhterislerdir.” değerlendirmesini yaptı.
“ÇÜNKÜ BU ZAT GENÇLERE GÜVENMİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin, gençleri bilhassa seçilme ihtimali olmayan yerlerden ve sıralardan aday gösterdiğini söyledi.
“Peki, neden?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü bu zat (Kılıçdaroğlu) gençlere güvenmiyor. Bu zat, gençlerin Meclis’te olmasını, deneyim kazanmasını, ülkeye ve millete hizmet etmesini istemiyor. Gençlerimizin ümitvar olmasından, öz inanç sahibi olmasından rahatsızlık duyuyor. Aslında bu şahıs gençleri kendisine en büyük rakip olarak görüyor.” diye konuştu.
Gençlerin karar sistemlerinde yer almasına tahammül dahi edemeyenlere en düzgün yanıtı yeniden gençlerin vereceğine inandığını lisana getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii 28 Mayıs’ın bir değeri daha var. 28 Mayıs’ta bu karşılığı verirseniz, sonraki gün 29 Mayıs. (İstanbul’un fethi). Çok değerli. Birinci kez oy kullanan 5 milyonu aşkın genci yok sayan tıpkı zat, gitti toplam oyları yüzde 1’i bile bulmayan partilere 40’a yakın vekil ikram etti. Bir de ne diyor. ‘Hesap uzmanıyım.’ diyor. Bunun hesap uzmanlığına şaştım. Nasıl hesap uzmanısın ki bu partilere bunları dağıttın? Onun için gençler sizin üzerinizde değerli bir misyon daha var. Ne biliyor musunuz? Bunu siyaseten mezara gömmek için işte 28 Mayıs’ta kararı ona nazaran verin. Bu aslında hesap uzmanlığından emekli olmuştu, gelin siyasetten de emekli edin.” sözlerini kullandı.
GENÇLİK KOLLARI ÜYESİ GENCİN DOĞUM GÜNÜ KUTLANDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gençlerle sohbetinin akabinde kelam alarak kendisine teşekkür eden AK Parti Gençlik Kolları Lideri Eyyüp Kadir İnan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son 2,5 senede 43 kez gençlerle bir ortaya geldiğini söyledi.
Bu buluşmalarda AK Parti Gençlik Kolları MKYK üyelerinin emeğinin geçtiğini anlatan İnan, bu üyelerden Ayşe Tatlı’nın doğum gününü kutlamak istediklerini lisana getirdi. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanına gelen Sevimli, “Beyler ülke yönetiyoruz, ülke.” yazılı pastanın mumlarını üfledi.
Öte yandan programda daha sonra AK Parti’nin birinci kere yahut tekrar seçilen genç milletvekilleri tanıtıldı. Ankara Milletvekili Zehranur Aydemir, TBMM’nin yeni ve en genç üyesi olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan gençler için bir şiir okumasını rica etti.
ASIM’IN KUŞAĞI ŞİİRİNİ OKUDU
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yani bizi sıkıntı bir yere gerçek sürdün. Ezberimde o olduğu için onu okuyayım ben tekrar de. Akif’ten. Asım’ın kuşağını tanıtıyor. Asım’ın jenerasyonu nasıl, kim?” diyerek, şu dizeleri okudu:
“Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem/ Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem/ Biri ecdadıma saldırdı mı hatta boğarım/ Boğamazsam da hiç olmazsa yanımdan kovarım/ Üç buçuk soysuzun arkasında zağarlık yapamam/ Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam/ Doğduğumdan beridir aşıkım istiklale/ Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale/ Yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum/ Kesilir tahminen ancak çekmeye gelmez boynum/ Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim/ Onu dindirmek için kamçı yerim, ikili yerim/ Adam aldırma da geç git diyemem, aldırırım/ Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı meblağ kaldırırım/ Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu.”