Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen AK Parti İstanbul Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda konuştu.
“Benzer fitneler üzerinden senaryolar sahnelenme çabasında”
Bir süredir dünyanın dört bir yanında Müslümanların üzerinde oyunlar oynandığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:
“Irak’ı bu şekilde 2 milyon insanın kanı üzerinde böldüler. Tekrar bölünmenin eşiğine getirdiler. Suriye’yi bu şekilde 1 milyon insanın kanı üzerinde böldüler, parçaladılar. Hala aynı oyunlara devam ediyorlar. Yemen’den Arakan’a, Türkistan’dan Balkanlar’a, Filistin’den Afganistan’a aynı amaçla farklı görünümlü oyunlar sahneleniyor. Ülkemizde de Sünni-Alevi, Türk-Kürt, ensar-muhacir fitnesi üzerinden benzer senaryolar sahnelenmeye çalışılıyor. Biz geçtiğimiz 20 yılda gerçekleştirdiğimiz sessiz devrimlerle inanç, köken, mezhep, meşrep farkı gözetmeksizin ülkedeki herkesin hak ve özgürlüklerini garanti altına alan bir demokratik hukuk devleti kurduk. Hamdolsun, bugün 85 milyon vatandaşımızın her biri bu ülkenin birinci sınıf ferdidir. Ülkemizde yaşayan her birey tüm haklardan, özgürlüklerden, imkanlardan, fırsatlardan yararlanma imkanına sahiptir.”
“Allah’sız Alevilik de, Müslümanlık da ,Türklük de olmaz”
AA’nın haberine göre; eksikliklerin bulunduğuna ve bazı aksaklıkların yaşanabildiğine işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
“Ama bizim bu eksikleri tamamlama, bu aksaklıkları giderme irademiz hepsinden daha üstündür, daha güçlüdür. Buna rağmen her kesim gibi Alevi Bektaşi kardeşlerimize yönelik tahrikler de eksik olmuyor. Muharrem ayı vesilesiyle önce Ankara’da Hüseyin Gazi Vakfı Dergahı’nda, ardından Hacıbektaş’ta Hazreti Hünkar’ın huzurunda birlik, beraberlik, kardeşlik çağrılarımızı tekrarladık. Bu çağrılarda samimiyiz. ‘La feta illa Ali la seyfe illa zülfikar’ yani Ali gibi yiğit, zülfikar gibi kılıç olmaz diyorsak her türlü farklılığı bir kenara bırakarak inancımıza, kültürümüze, değerlerimize sıkı sıkıya sarılmalıyız. Ülkemizdeki tüm vatandaşlarımız gibi Alevi Bektaşi kardeşlerimizin meselelerinin çoğunu biz çözdük. Kalanlarını da adım adım çözüme kavuşturuyoruz. Yıllarca Alevi Bektaşi kardeşlerimizi istismar ederek, siyaset, sanat, ticaret yapan kimi isimlerin bu gelişmeler karşısında gerçek yüzlerini ortaya sermelerinden aslında memnuniyet de duyuyoruz. Buradan bir kez daha tekrarlıyorum. Kardeşlerim, Allahsız Alevilik olmaz, Muhammedsiz Alevilik olmaz, Alisiz Alevilik olmaz, dinsiz, imansız, amelsiz sadece ve sadece sapkın zevklerin üzerine bina edilmiş Alevilik de olmaz, Müslümanlık da olmaz, Türklük de olmaz, Kürtlük de hatta insanlık da olmaz. Her kim aksini iddia ediyorsa, kim bilir hangi karanlık mihraktan besleniyordur. Kim bilir hangi kirli hesapla hareket ediyordur, kim bilir hangi yabancı istihbarat teşkilatına çalışıyordur.”