Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Denizli’de toplu açılış merasiminde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gündeminde 6’lı masanın açıklamasıyla yine gündeme gelen adaylık tartışması vardı.
”BİZİM ADAYLIĞIMIZA ÇAMUR ATMAYA BAŞLADILAR”
Erdoğan, şöyle konuştu:
“Denizli’ye son gelişimde sizlerle sohbet ederken, Pensilvanya ve Kandil dayanaklı dörtlü çeteden bahsetmiştik. Baktılar 4 yetmiyor, sayıyı 6’ya çıkartıp, bir masa kurdular. Masayı kurdular lakin masadan bir türlü aday çıkartamadılar. Baktılar kendileri masadan aday çıkartamıyor, bu sefer bizim adaylığımıza çamur atmaya başladılar. Halbuki biz, aylardır ‘Siyaset er meydanıdır, biz adayız, karşımıza kimi çıkartacaksanız çıkartın, söyleyin de milletin huzurunda, er meydanında yarışalım.’ dedik. Bir yılda, bir aday çıkartmayı beceremeyenler, kendi sünepeliklerinin üzerini örtmek için artık istikameti diğer tarafa çevirdiler. Bu denli vakittir bizim adaylığımıza karşı çıkmak akıllarına gelmemiş, daima seçim sandığını işaret etmişlerdi.
”4,5 YILDIR AKLINIZ NEREDEYDİ?”
4,5 yıldır Cumhurbaşkanı’yız, öncesi var, aklınız neredeydi? Niçin şimdiye kadar bunları söylemediniz? Milletimizin takdiriyle 2017 yılında kabul edilen Anayasa değişikliği en küçük bir tereddüde, en küçük bir tartışmaya mahal vermeyecek kadar açıktır.
”2018’DE KRONOMETRE SIFIRLANDI”
Türkiye, 2018 seçimleri ile birlikte yeni bir idare sistemine geçti. Yani bu bakımdan kronometreyi sıfırladı. Aklen de hukuken de fiilen de 2018’de seçilen Cumhurbaşkanı yeni sistemin birinci cumhurbaşkanıdır.”
Siyasi gelenekte kabul gören bir kavram olduğu için yeni sistemdeki devlet liderinin sıfatını “Cumhurbaşkanı” olarak koruma ettiklerini belirten Erdoğan, “Zaten bugüne kadar da 3-5 medya şovmeni hariç, yeni idare sisteminin birinci cumhurbaşkanı olduğumuza dair hiçbir itiraz yapamadılar.” diye konuştu.
“KORKMALARINA HİÇ GEREK YOK”
“Altılı masadakiler 1 yıl sonra nasıl olduysa bir anda aydınlanma yaşamışlar. Şimdiden seçim günü ile ilgili kaos senaryolarına sarılmaları, kaybetme kaygısının bir sefer daha yüreklerini sardığını gösteriyor.” diyen Erdoğan, şunları söz etti:
“Halbuki korkmalarına hiç gerek yok. Biz, ulusal iradenin üstünlüğü dışında bir yol ve formül kabul etmediğimiz için bugüne kadar tüm rakiplerimizi sandıkta yendik. Hazır mısınız? 14 Mayıs’ta da zaferi sandıktan çıkarmaya hazır mıyız? Doğal tarihleri vesayetle, darbeyle, krizle, ayak oyunlarıyla dolu olanlar, ulusal iradenin gücüne akıl erdirmekte zorlanıyor. Bir de utanmadan çıkıp, partilerinin binasına ne yaptılar? ‘Yeter kelam milletindir’ afişi astılar. Merhum Menderes, bu kelamı onların ağa babalarına karşı söyleyerek, milletin gönlüne girmiştir. Menderes, dün tek parti faşizmine ‘yeter’ demişti. Biz de bugün, global vesayet odaklarının dayanağıyla birebir faşizmi tekrar hortlatma peşinde koşanlara ‘yeter’ diyoruz. Menderes, dün ulusal iradeyi hiçe sayarak masa başında ülkenin siyasi ve ekonomik kaynaklarının sömürülmesine, baskı ve zulüm nizamına ne demişti? ‘Yeter’ demişti. Biz de bugün ulusal iradenin tercihleri yerine altılı masada çevrilen dış takviyeli sinema, fırıldaklarla siyaset mühendisliğine soyunanlara ‘yeter’ diyoruz.”
Milletin iradesinden umudu kesenlerin masanın iradesinden medet umduğuna işaret eden Erdoğan, “Zavallılar, ne olacak sizin haliniz? Yazık, hem de çok yazık.” dedi.
”14 MAYIS’TA MASA VESAYETİNİ SANDIĞA GÖMECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Dün sivil ve askeri vesayet nizamına, darbe ve terör ihanetlerine nasıl son verdiysek 14 Mayıs’ta masa vesayetini sandığa gömecek, ülkemizi uzaktan yönetme hevesinde olanları hüsrana uğratacağız. Altılı masanın etrafında yer alanların hepsini toplayın, üstüne PKK’sından FETÖ’süne tüm terör örgütlerinin bilinmeyen, açık uzantılarını koyun, yetmezse buna global medyasından eski istihbaratçı ve siyasetçi bozuntularına kadar emperyalistlerin sözcülerini de ekleyin, daha da eksik kalırsa paşa gönlünüz kimi istiyorsa onu da ekleyin, bakalım hepsi birden ulusal iradenin gücünün karşısında bunlar ne tabir edecek. Bunların tamamı bir ortaya gelse, geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetlerin Türkiye Yüzyılı vizyonunun yanında ne tabir eder? Hiç.”