Diyarbakırlı anne Hacire Akar’ın oğlunun terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılmasının ardından bir eylem sürecine girildi.
Direnişiyle oğluna kavuşan anne Hacire Akar, evlatları zorla dağa kaçırılan binlerce anneye umut oldu.
Çok sayıda aile, HDP’nin Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde büyük bir direnişe başladı.
Anneler 1000 gündür eylemde
Direnişlerin 1000’inci günü dolayısıyla İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da katıldığı bir program düzenlendi. Bu programa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da telefon bağlantısıyla katıldı.
“Onlara boyun eğmeyeceğinizi gösterdiniz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarında şu ifadeler öne çıktı:
“Diyarbakır’daki yüreği yanık anaların her birine teşekkür ediyorum. Evlatlarını ve yakınlarını terör örgütünden kurtaran anneleri tebrik ediyorum.
Sizler terör örgütüne ve onun güdümündeki partiye Diyarbakır’da çok önemli bir mesaj verdiniz. Bu ülkenin cesur anneleri olarak onlara boyun eğmeyeceğinizi gösterdiniz. Bundan tam 1000 gün önce başlayan mücadeleniz, azim destanı olarak tarihe yazılıyor.
Teörr örgütü artık meydanın boş olmadığını bildiği için evlatlarımıza kolayca kanca atamıyor. Örgütün güdümündeki parti de bu alçak plana pervasızca aracılık yapamıyor. Sizlere ne kadar teşekkür etsem azdır.
Katılımın azalmasına annelerin etkisi
Tüm dünya teröristlerin yanında yer alsa da annelerin karşı çıkması tüm dengeleri yerinden oynatılıyor. Kandırılarak istismara maruz bırakılan ve ölüme sürüklenen her bir evladımızın sancısını yüreğimizde hissediyoruz.
Diyarbakır’da annelerimizin verdiği mücadeleyi sınır ötesindeki harekatlarımızla tamamlıyoruz. Örgüte katılımın neredeyse sıfır düzeyine inmesinde güvenlik güçlerimiz ve askerlerimizi operasyonları kadar sizlerin mücadelesi de etkili oldu.
“Çocuklarımızı dağa götüren mekanizmayı ortadan kaldıracağız”
Suriye sınırlarımız boyunca adım adım kurmakta olduğumuz güvenlik koridoru inşallah en kısa sürede tamamlanacak. Çocuklarımızı kandırıp dağa götüren mekanizmayı tamamen ortadan kaldıracağız.
Bu ülkenin siz Diyarbakır annelerine çok büyük şükran borcu vardır. Diyarabakır annelerinden alacağı çok ders vardır. Bu tablo nesiller boyu kulaktan kulağa nesillere aktarılarak geleceğimizi aydınlatan bir ışığa dönüşecektir.”