915 haftadır, yargı sisteminin faal soruşturma yürütme yükümlülüğünü yerine getirmemesinin sonucu olarak; şahitlere, kanıtlara ve meclis araştırma raporlarına karşın ne gözaltında kaybedilen insanlarımıza ulaşabiliyoruz, ne de gözaltında kaybetme cürmünün fail ve sorumlularının yargılandığı günlere erişebiliyoruz.
915. haftamızda; yargının, asıl fonksiyonu olan adaletin sağlanması vazifesini yerine getirmediği için 42 yıldır sonuç alamadığımız Cemil Kırbayır belgesini, bir sefer daha hatırlatıyoruz.
Kars Eğitim Enstitüsü öğrencisi Cemil Kırbayır, 13 Eylül 1980 tarihinde Ardahan’ın Okçu Köyü’ndeki konutundan devletin güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı.
Ailesi 25 gün boyunca gözaltı merkezine giderek Cemil’in muhtaçlıklarını karşıladı, ondan yazılı olarak “gönderdikleriniz bana ulaştı” diyen bildiriler aldı. Lakin 8 Ekim tarihinden sonra gözaltı merkezine giden aileye “oğlunuz firar etti, bir daha onu sormaya gelmeyin” denildi. Baba İsmail Kırbayır ve Türkiye Barolar Birliği’nin ilgili kurumlara yaptığı cürüm duyuruları sonuçsuz kaldı. Cemil’den bir daha haber alınamadı.
05 Şubat 2011 tarihinde, periyodun Başbakanı Recep Tayip Erdoğan ile Dolmabahçe Sarayı’nda görüşen Cumartesi Anneleri’nin ortasında 103 yaşındaki Berfo Kırbayır’da vardı. Görüşmede Erdoğan’a yaşadıklarını anlattı ve “ben ölmeden bana oğlumu bul” dedi.
Görüşmeden çok etkilenen Erdoğan, “gerekli tüm imkanları sağlayacağım, Cemil Kırbayır’ı mutlaka bulun” diyerek bir meclis araştırma kurulu kurulmasını sağladı. Mersin Milletvekili Prof. Dr. Zafer Üskül başkanlığında kurulan komite, yürüttüğü çalışma sonucunda periyoda ilişkin evraklara ulaştı. Cemil Kırbayır’ı sorguda gören çok sayıda tanıkla, sorgulamayı yapan emniyet ve MİT mensuplarıyla görüştü. Titiz bir çalışma sonucunda 350 sayfalık bir rapor hazırladı.
Raporda; Cemil Kırbayır’ın gözaltındayken azap ile hayatını kaybettiği ve bedeninin ölümüne sebebiyet veren kamu görevlilerince ortadan kaldırıldığı kayıt altına alındı.
Böylece Cemil’in gözaltında kaybedildiği resmiyet kazandı. Komite ayrıca düzenlediği raporla birlikte Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’na cürüm duyurusunda bulundu
|