“Covid-19 böbreklerde her türlü hastalığı yapabiliyor”
TBMM’de “Covid Sonrası Akciğer Sorunları” başlıklı panel düzenlendi
ANKARA – Güven Sağlık Grubu tarafından, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde milletvekilleri ve meclis çalışanlarına yönelik olarak, “Covid-19 Vücudumuzu Nasıl Etkiledi” başlıklı bilgilendirme paneli düzenlendi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Konferans Salonu’nda düzenlenen panele, 22’nci Dönem TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın yanı sıra birçok milletvekili ve meclis çalışanları katıldı. Panel çerçevesinde sunumları Güven Hastanesi Göğüs Cerrahisi bölümünden Prof. Dr. Berkant Özpolat’ın moderatörlüğünde; “Covid Sonrası Akciğer Sorunları” başlığı altında Güven Hastanesi Göğüs Cerrahisi bölümünden Prof. Dr. Ersin Günay, “Covid Sonrası Nörolojik Sorunlar” başlığıyla Güven Hastanesi Nöroloji bölümünden Uzm. Dr. Tuğra Yanık, “Covid Sonrası Nefrolojik Sorunlar” başlığıyla Güven Hastanesi Nefroloji bölümünden Prof. Dr. Yakup Ekmekçi, “Covid Sonrası Kalp ve Damar Sorunları” başlığıyla Güven Hastanesi Kardiyoloji bölümünden Prof. Dr. Oben Baysan tarafından gerçekleştirildi.
“Hastalar iyileşirken akciğerlerde sertleşmeler meydana geliyor ve hastalarda oksijen düşüklükleri oluşuyor”
Prof. Dr. Günay, akciğer ile ilgili en sık yaşanan sıkıntının akciğer fibrozisi olduğunu ve buna bağlı olarak hastalarda nefes darlığı, öksürük semptomlarında uzama, solunum fonksiyon testlerinde kötüleşme ve pulmoner tromboembolinin uzamış Covid’in akciğerlere etkileri olarak görülmekte olduğunu vurguladı. Uluslararası rehberlerde Covid-19 hastalığı geçirenlerin ilk 3 ayda kardiyopulmoner değerlendirmesinin yapılmasının çok önemli olduğuna dikkat çeken Günay, hastalığı ağır geçirenlerde ise ilk 4-6 hafta içerisinde göğüs hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirme yapılmasını önerdiklerini söyledi.
Covid-19 sonrasındaki dönemde “post-covid” olarak da tabir edilen “uzamış Covid” bulgularının oldukça fazla olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Günay sunumunda şunlardan bahsetti:
“Hastalar iyileşirken akciğerlerde sertleşmeler meydana geliyor ve hastalarda oksijen düşüklükleri oluşuyor. Tabi hastanın vücut direnci düştüğü için ikincil enfeksiyonlar, başka bakteriler ya da mantar enfeksiyonları da bu hastalıklara eşlik edebiliyor. Bunun dışında hastalarda gördük ki sadece akciğerin içinde değil, akciğer damarlarında da pıhtılar oluştuğunu gördük. Hastalarda pulmoner emboli dediğimiz tabloyla da karşılaştık. Hastalar iyileştikten sonra hala yorgun olduklarını, nefes darlıklarının devam ettiğini ve bazı bilişsel fonksiyonlarının da azaldığını fark ettik. Beyin sisi dediğimiz tablonun da ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Bu tablolar iyileşmeden sonra yeni başlayabilir, dalgalı halde tam geçmeden artıp azalma şeklinde seyredebilir veya sebat edebilir. Yani hiç iyileşme olmadan 3 aydan daha uzun süre devam edebilir. Tamamen iyileşen hastalarda da bu semptomların yeniden nüksettiğini görebiliyoruz. Tabi ki bu hastanın gündelik fonksiyonlarını ve yaşam kalitesini etkileyici bir faktör olarak karşımıza çıkıyor.”
“En sık gördüğümüz beyin sisi, sonrasında baş ağrısı, baş dönmesi, bilinç değişikliği, tat bozuklukları, halsizlik, inmeler ve nöbetler şeklinde sıralanabiliyor”
Covid 19 hastalarının yüzde 47’sinde hastalığın ilk döneminde baş ağrısı tanımlandığını vurgulayan Uzm. Dr. Yanık, baş ağrısı görülme sıklığının ayaktan takip edilen Covid-19 hastalarında, yatanlara oranla daha sık olduğunu söyledi. Uzm. Dr. Yanık, hastalarda Covid-19 sonrasında en çok gözlemlenen bulgulardan birinin de “beyin sis” olduğunu belirtti. Kendisinin ve ekibinin de aşılamanın başladığı dönemden önce Covid-19’a yakalandığını vurgulayan Yanık, hastalık sonrasında kendisinde de beyin sisi oluşumu gözlendiğini ve yaklaşık 6 ay boyunca bununla mücadele etmek zorunda kaldığını kaydetti.
Yanık, sunumunda şunlardan bahsetti:
“Covid-19 sonrası nörolojik hastalıklar bu Covid hastalığının sitemik komplikasyonu olarak direkt viral enfeksiyonun etkisi olan ve post enfeksiyon dediğimiz dönemde sinir sisteminin ve vasküler yapının önemine bağlı olarak görülmekte. Bunların arasında en sık gördüğümüz beyin sisi, sonrasında baş ağrısı, baş dönmesi, bilinç değişikliği, tat bozuklukları, halsizlik, inmeler ve nöbetler şeklinde sıralanabiliyor.”
“Covid-19 böbreklerde her türlü hastalığı yapabiliyor”
Covid-19’un sadece solunum yollarını etkilemediğinin altını çizen Prof. Dr. Ekmekçi, kalp-damar sistemi, sinir sistemi, böbrekler ve birçok organda tutulmanın yanı sıra, ciddi hasara neden olabildiğini vurguladı. Böbreklerin yapı itibarı ile damardan zengin organlar olduğu için Covid-19 enfeksiyonundan etkilenmelerinin olağan bir durum olduğuna vurgu yapan Ekmekçi, özellikle yoğun bakımda yatarak tedavi gören Covid-19 hastalarında ciddi böbrek hasarlarının gözlemlenebildiğini söyledi. Ekmekçi şunları kaydetti:
“Covid-19 sadece akciğerleri tutmuyor. Sinir sistemini, dolaşım sistemini etkiyor, bazen hastanın psikolojik durumunda olumsuz bir takım problemlere neden olabiliyor. Kas ve iskelet sistemini, kan sistemini etkileyebiliyor ve tabi ki böbrekleri de etkiliyor. Covid-19 böbreklerde her türlü hastalığı yapabiliyor. Yani yoğun bakıma ya da normal servise yatmış bir Covid-19 hastasında akut böbrek hastalığı yani kısa süre içerisinde ortaya çıkan böbrek yetmezliği tablosu da gelişebiliyor.”
Covid-19 sonrası kalp kası iltihabı olabiliyor
Covid-19 nedenli ölümlerde hastaya ait risk faktörlerinin yanı sıra organ tutulumunun yaygınlığı ve şiddetinin de etkili olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Baysan, Covid-19’a yakalanan hastalarda, kalp damar hastalıklarının, kalp kası iltihabının, kalp zarı iltihabının, kalp yetmezliğinin, kalp krizinin ve ritim bozukluklarının gözlemlenebildiğini söyledi. Özellikle kalp kası tutulumlarında önemli bir oran kaydedildiğine dikkat çeken Baysan, Covid-19 sonrası hasta takibinin çok önemli olduğunu ve dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.