Ankara’da argümana nazaran, Ömer Erkan, çocukluk arkadaşı Çetin Tunç ile sokak ortasında tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine Erkan, arkadaşını 3 yerinden bıçaklamıştı. Erkan, daha sonra olay yerinden kaçmıştı. Kanlar içinde yerde kalan Tunç ise ihbar üzerine olay yerine gelen polis gruplarından yardım istemişti. Polise, arkadaşı Ömer Erkan tarafından bıçaklandığını söyleyen Tunç, kaldırıldığı hastanede hayatını yitirmişti.
Olayın akabinde konutunda gözaltına alınan ve kanlı bıçağı polise teslim eden Ömer Erkan, Çetin Tunç ve Halil Tunç’un kendisinin çocukluk arkadaşları olduğunu belirterek, “Çetin ve Halil’den bana gölge oyunu öğretmelerini istedim lakin öğretmediler. Bunlar, vakit zaman anneme ve bana problem veriyordu. Anneme tecavüz ettiklerini düşünüyorum. Olay günü de Çetin’i ve Halil’i görmek için meskenlerine gittim. Çetin’i meskende bulunca bıçakladım. Psikiyatri hastasıyım, ilaç kullanıyorum” sözlerini kullanmıştı.
Ardından sıhhat denetiminden geçirilen Erkan’ın 3 hafta müddet ile müşahede altına alınmasına ve yatarak tedavi görmesine karar verilmişti. 3 haftalık müşahede müddeti 3 sefer uzatıldı. Katil zanlısının tedavisi tamamlandıktan sonra verilen raporda, şüphelinin akıl hastalığının bulunduğu, bu cürmün türel mana ve sonuçlarını algılayamadığı, davranışlarını yönlendirme yeteneğinin değerli derecede azaldığı belirtilmişti. Erkan akabinde, 11 Ağustos’ta tutuklanmıştı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, Erkan’ın akıl sıhhatinin yerinde olup olmadığını tespiti için İsimli Tıp Kurumu’ndan rapor talep edildi. Ayrıyeten sanığın akıl sıhhatinin yerinde olması durumunda müebbet mahpusu talep edildi.