Diyarbakır’da yaşayan İpek Gülşen, Baran Kızıl tarafından ‘arkamda devlet var’ diyerek cinsel akına uğradığını belirterek şikayetçi oldu. Tutuklanan Baran Kızıl’ın birinci duruşmada tahliye olmasına İpek Gülşen reaksiyon gösterdi. Gülşen, bayan örgütlerine ‘ölmek istemiyorum’ davetinde bulundu.
İpek Gülşen (Fotoğraf:MA) ‘MAHKEME GÜNÜ BELİRLİ OLMASINA KARŞIN HABER VERİLMEDİ’
Mezopotamya’daki habere nazaran, Baran Kızıl ile ilgili daha evvel de basına konuştuğunu belirten Gülşen, “Şahıs beni taciz etmişti. Bununla alakalı sanal medyada paylaşım yapmamın akabinde vatandaşların dayanağıyla tutuklandı. Mahkeme sürecini beklerken, benim haberim olmadan mahkeme gerçekleşti. E-Devlet’imde hiçbir biçimde görüntüleyemedim. Mahkeme günü muhakkak olmasına karşın avukatım da ben de haberdar olamadık. Polis beni arayıp söyledi. Talimat mahkemesine gidildiğinde, şikayetçi olup olmadığıma dair söz alınıyor. Mağduriyetinin giderilmesine ait tabir alınıyor. Daha evvel de gittiğimde bu halde sorular sorulduğunda ben kabul etmediğimi söyledim. Mahkemenin olduğunu polisten öğreniyorum ve apar topar mahkeme yapılıyor. Avukatım da sistemden baktığında mahkemenin görünmediğini söyledi” dedi.
‘AVUKATLAR TÜREL ÇABA VERECEK’
SEGBİS’le mahkemeye katıldığını tabir eden Gülşen, “Baran Kızıl’a kelam hakkı tanındı fakat orada bana kelam hakkı tanınmadı. Kızıl’ın avukatlarına kelam hakkı tanındı, avukatları onu savundu. Benim avukatım olmadığı için mahkemede yargıçlara ‘avukatım aracılığıyla söz vermek istiyorum’ dememi beklemeden Kızıl’ın tahliyesine karar verildi ve hür bırakıldı. Bu durumu lisana getirmek istediğimde direk ekran kapatıldı. Kızıl için daha evvel de size söylemiştim, ‘benim gerimde devlet var’ diyordu. Tahliye kararı, devletin var olduğunun göstergesi oldu. Baro avukatlarına müracaatta bulundum ve bana belgede usulsüzlük olduğunu söylediler. Öncelikle konutuma tebligatın gelmesi gerektiğini ve UYAP’ta görünmesi gerektiğini söylediler. Bunların görünmemesi başlı başına hakimin vermiş olduğu karardan fazla bir usulsüzlüğü gösterdiğini söz ettiler. Avukatlar bu usulsüzlüğün üzerinde duracaklarını ve türel çabayı vereceklerini söylediler” diye konuştu.
‘CAN GÜVENLİĞİMDEN ENDİŞELİYİM’
Can güvenliğimden kaygılı olduğunu belirten Gülşen, bayan örgütlerine davette bulunarak şunları söyledi: “Kızıl, daha evvel beni ve ailemi öldürmekle tehditlerde bulundu. Beni ve ailemi öldürmekle tehdit etmesinden endişeleniyorum. Bana ziyan vereceğini düşünüyorum zira dehşetli bir insan. Bununla alakalı tekrar vatandaşların takviyesini talep ediyorum. Bu mevzuda yanımda olsunlar. Hukukun ve adaletin yerini bulmasını istiyorum. Bayan örgütlerine de sesleniyorum; ben başka bayanlar üzere ölmek istemiyorum. Bayan örgütleri bu bahiste yanımda olsun ve tüzel çabamda birlikte olalım. Hayattayken sesimin duyulmasını istiyorum. Mahkemeye de seslenmek istiyorum, onların evlatları olmuş olsaydı hür bırakırlar mıydı? Baran Kızıl, onların kız kardeşlerini darbetmiş ve taciz etmiş olsaydı özgür bırakırlar mıydı? Ben onların kız kardeşleri olmadığım için mi özgür bırakıldı? Benim gerimde güçlü kimse olmadığı için mi darbedildim, tacize uğradım ve bani taciz eden, maddi, manevi istikametten beni ziyana uğratan adam şu anda hür bırakıldı? Kızıl’ın tekrardan tutuklanmasını ve yalnızca benim değil öteki insanların da mağduriyetinin giderilmesini istiyorum.”
İLK DURUŞMADA TAHLİYE EDİLDİ
Gülşen’in avukatı Diyarbakır Barosu Bayan Hakları Merkezi üyesi Esmer Özer, “Müşteki/katılanın UYAP kaydı dahi yapılmamış, evrakın kovuşturma basamağında olduğunda haberdar edilmemiş hiçbir biçimde. Biz de bu basamakta yordam ve temel istikametinden eksikleri tespit etmek için gerekli adımları attık. Hukuken takip edilmesi gereken süreç ile ilgili hem bu basamakta hem de ilerleyen basamaklarda merkez olarak dayanak sunacağız” dedi.
Baran Kızıl, Diyarbakır’da yaşayan İpek Gülşen’e cinsel hücum teşebbüsünde bulunduğu, darbettiği ve dolandırdığı gerekçesiyle 14 Ağustos 2022’de tutuklandı. ‘Tehdit’, ‘taciz’, ‘hakaret’ ve ‘dolandırıcılık’ suçlamalarıyla tutuklu bulunan Kızıl, 17 Ocak’ta Mardin 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen birinci duruşmasında tahliye oldu.