Jandarma Genel Komutanlığı içindeki bir kafeteryada çalışan H.D.G, 2019 yılında savcılığa kabahat duyurusunda bulunarak, 2 albay tarafından uzun müddet tecavüze uğradığını anlattı. H.D.G sözünde, tecavüz sonrasında gebe kaldığını ve bir kız çocuğu dünyaya getirdiğini belirterek, Jandarma Albay Ayhan Ç. ve Taner K’dan şikayetçi oldu. Lakin savcılık, H.D.G’nin şikayeti üzerine başlatılan soruşturmada, bebeğin babasını tespit etmek ve tezlerin doğruluğunu araştırmak yerine, olayın üzerinden uzun vakit geçtiği gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. H.D.G ise bebeğinin babasının tespiti için aile mahkemesinde babalık davası açtı. Alınan DNA örneklerinden, bebeğin Albay Taner K’nın çocuğu olduğu ortaya çıktı. Tecavüzle suçlanan iki albayın hala vazifede olduğu öğrenildi.
“Çıkmak istedim darp ettiler”
Dosyaya nazaran, H.D.G, 2019 yılında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığ’na gelerek, 2018 yılında bir müddet arkadaşlık yaptığı Arif C.Ç’nin tecavüzüne uğradığını, bu olay sonrası kendisine yardım etmesi için çalıştığı kafeteryanın bulunduğu Beştepe’deki Jandarma Genel Komutanlığından tanıdığı albay Ayhan Ç’yi aradığını söyledi. Albay Ayhan Ç’nin “bunları telefonda konuşmak gerçek değil diyerek” kendisini bir adrese davet ettiği belirten H.D.G, “Adrese gittim. Kapıyı Ayhan Ç açtı. İçeri girdiğimde Albay Taner K’nın da orada olduğunu gördüm. Bir şeylerin aksi gittiğini anlayınca çıkmak istedim fakat Ayhan Ç. kapıyı kilitledi ve beni darp etmeye başladı” dedi.
“Bizim için bulunmaz nimetsin”
H.D.G, başına gelenleri şöyle anlattı: “Bağırmaya başlayınca ağzımı sıkı formda kapattılar ve beni birlikte darp ederek zorla yatak odasına götürdüler. Sırayla bana tecavüz ettiler. Bu olaydan kimseye bahsetmemem gerektiğini, bahsettiğim takdirde başıma berbat şeyler geleceğini, kardeşimin askerliğini yakacaklarını söylediler. Albay Taner K bana ‘Bizim için bulunmaz nimetsin, gökte ararken yerde bulduk. Ne vakit çağırsak itiraz etmeden gelip yapacaksın’ dedi. Her seferinde bana ağır hakaretlerde bulunup darp ediyorlardı. Birinci gidişim ve ikinci gidişim ortasından 10 gün geçmişti. Aileme ve etrafımdaki insanlara ziyan vermelerinden çok korkuyordum. Bir süre sonra adet dönemimin geçtiğini ve gebe kaldığımı fark ettim. Ayhan Ç’yi aradım, bana bebeği aldıracaklarını söyledi lakin beni oyaladılar. Tekrar yüzyüze konuşmak için çağırdıklarında korktum ve gitmedim. Doğum gerçekleşene kadar etrafımdakilerin bu olaylardan haberi yoktu. 2019’da bir kız çocuğu dünyaya getirdim. Bana tecavüz eden Arif C.Ç, albaylar Ayhan Ç. ve Taner K’dan şikayetçiyim. Çocuğun kimden olduğunu kesin olarak bilmiyorum”
Savcılık araştırmak yerine takipsizlik verdi
İfadenin akabinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Lakin Başsavcılık, tecavüz savlarının doğruluğunu araştırmak üzere çocuğun babasının tespiti için DNA testi yaptırmak yerine “olayın üzerinden çok uzun vakit geçtiği ve bebeğin babasının kim olduğunun muhakkak olmadığı” gerekçesiyle takipsizlik kararı vererek belgeyi kapattı.
Babalık davası açtı
Bu ortada H.D.G, bebeğin babasının tespiti için aile mahkemesinde babalık davası açtı. Dava kapsamında H.D.G’nin şikayetçi olduğu Arif C.Ç ile albaylar Taner K ve Ayhan Ç’den DNA örnekleri alındı. İsimli Tıp Kurumu tarafından yapılan tahlil sonucunda bebeğin babasının yüzde 99,99 ihtimalle Albay Taner K. olduğunu belirlendi. İsimli Tıp Kurumu’nun raporuna Albay Taner K’nın itiraz ettiği öğrenilirken, H.D.G’nin de davanın sonuçlanmasının akabinde tazminat davası açmaya hazırlandığı belirtildi.
Öte yandan her iki Albayın da hala misyonda olduğu kaydedildi.