Çin, Ay’a beşerli seferlere başlamadan evvel, nükleer güç ile çalışan bir üssün imalini 2028’e kadar tamamlamayı planlıyor.
Ay keşif programının baş dizayncısı Vu Veyrın, devlet televizyonu CCTV’ye verdiği mülakatta, ülkenin Ay ve derin uzaydaki keşif faaliyeti planlarına ait bilgiler verdi.
On yıl içinde Ay’a beşerli seferler düzenlemeyi öngördüklerini belirten Vu, öncesinde 2028’e kadar nükleer güç ile çalışacak bir üs kurmayı hedeflediklerini söz etti.
Çin, 2019’da “Çang’ı 4” robotik aracını Ay’ın karanlık yüzüne indirerek bunu başarabilen birinci ülke olmuştu. Akabinde 2021’de fırlatılan “Çang’ı 5” keşif aracı Ay’ın yüzeyinden topladığı kaya ve toprak örneklerini dünyaya ulaştırmıştı.
Vu, Çin mitolojisindeki Ay tanrıçasının ismini taşıyan keşif misyonlarına gelecek yıllarda yenilerinin ekleneceğini, Ay’ın karanlık yüzünden kaya ve toprak örnekleri toplamak üzere “Çang’ı 6”, güney kutbunda keşif yapmak üzere “Çang’ı 7” misyonlarının planlandığını aktardı.
“Yeni bir sistem geliştiriyoruz”
2028’de planlanan “Çang’ı 8” vazifesi ile Ay’ın güney kutbunda bir bilimsel araştırma istasyonunun temelini oluşturacak bir üs kurmayı hedeflediklerini kaydeden Vu, üssün yörüngedeki bir uydu, iniş mekiği, inip kalkabilen bir keşif aracı, tekerlekli gezginci keşif aracı ve başka teknik donanımlardan oluşacağını lisana getirdi.
Vu, istasyonun nükleer güç ile çalışmasını planladıklarına işaret ederek, “Ay istasyonunun uzun vadeli ve yüksek güç muhtaçlığına karşılık vermek üzere yeni bir sistem geliştiriyoruz.” dedi.
Çin Mühendislik Akademisi üyesi Vu, yeni sisteme dair teknik ayrıntılar vermekten kaçındı. Lakin daha evvel edinilen bilgilerden, sistemin bir megavat elektrik üretme kapasitesine sahip nükleer reaktör olacağı kestirim ediliyor.
Çin’in hala Mars’ta keşif faaliyetlerini sürdürdüğüne dikkati çeken Vu, ayrıyeten Jüpiter, Uranus ve Astroid Kuşağı’na yönelik keşif faaliyetleri yürütmeyi ve Güneş Sistemi’nin eşiğine derin uzay müşahede uydusu yollamayı planladıklarını bildirdi.
Nükleer güç, etraf şartlarına, güneş ışığına bağlı olmayan uzun vadeli ve muteber güç kaynağı sağladığından Ay projesinde tercih edileceği öngörülüyor.