Belçika takımı Standard Liege’de forma giyen 17 yaşındaki Cihan Çanak, Spor Arena’ya konuştu. Royal Antwerp maçındaki golüyle ilgili konuşan genç futbolcu; “İlk golümü attıktan sonra iki gece uyumadım. Antrenörlerim bana takviye olup güvendiler. Şimdi daha çok gencim. Eksiklerimi tamamlamaya çalışıp yüzde yüz olacak halde çabamı veriyorum” diye konuştu.
Milli ekip tercih süreçlerine de değinen Çanak, vaktinde U15 Türk Ulusal Ekibi kampına katıldığını yedi günlük kamp süreci sonunda “fiziğin yetersiz” denilerek kamptan gönderildiğini belirtti.
“Milli grup tercihi konusunda kulübü ve etrafından etkilendi” formunda çıkan savların gerçek olmadığının altını çizen genç futbolcu, “Liege’de A ekibe
çıkasıya kadar buraya gelip bizimle ilgilenen olmadı. Ben Türküm. Türkiye sonuçta benim memleketim. Ulusal grupta oynamak isterim” diye dedi.
TURNUVADA KEŞFEDİLDİ
Futbola başlamanda tesirli olan faktörlerden bahseder misin? Ailede yahut yakın çevrende futbol ile ilgilenen kimseler var mıydı?
Babam vaktinde Belçika 2.Lig ekiplerinde oynadı. Ben 1,5 yaşındayken babam bana top almıştı ve daima o topla oynuyordum. 4,5 yaşında amatör bir grupta futbola başladım. Dayım Belçika’da bir ekipte antrenör olarak vazife yapıyordu. Daha sonra Standard’da her sene düzenlenen bir turnuvaya katıldım. Oradaki yetkililer beni izleyip babamla temasa geçti. Birkaç idmana gittikten sonra 6 yaşında Standard Liege’ye transfer oldum. Standard Liege’nin çeşitli yaş kategorilerinde forma giydim. Beni yavaş yavaş Belçika Harika Ligi için hazırlamaya başladılar. Antrenörlerim bana takviye verip güvendiler. Şimdi daha çok gencim. Disiplinli olup taktiksel manada hocamızın her dediğini yaptığım için hocalarımız birinci 11’de yer veriyor.
Son yıllarda futbolda devşirme sistemini en âlâ uygulayan ülkelerden birisi Belçika. Dünya futboluna Lukaku, Benteke, Witsel, Kompany ve Fellaini üzere birçok yıldızı kazandırdılar. Belçika’da doğup altyapı eğitimini Liege’de aldın. Bize Belçika’nın futbol anlayışını ve oyuncu fabrikasına dönüşmesindeki sistemi anlatır mısın?
Özellikle Standard Liege, Anderlecht üzere kulüpler oyuncuları genç yaşta alıp öncelikle disiplini öğretiyorlar. Kimse kendi başına bir iş yapmıyor. Ulusal kadro yetkilileri kulüplerle yakın temas halinde çalışıyor. Ulusal grup yetkilileri oyuncunun kulübünden daima bilgi alıyor. Oyuncu hakkında “Çalışıyor mu? İlerleme var mı? Antrenman durumu nedir?” üzere sorular soruyorlar. Genç oyuncular Avrupa’ya gidince çabucak profesyonel bir ortama adım attıklarını anlıyorlar. Burada oynamak için sabır ve karakter lazım. İdmanları daha profesyonel bir formda yapıyorlar. Ayrıyeten beslenme burada çok değerli. Bu manada burada birçok fırsat veriyorlar. Ayrıyeten antrenörler oyuncularını şımartmamak için fazla yorum yapmazlar. Mesela Belçika medyasında hızlı, teknik ve mücadeleci olduğuma dikkat çekiliyor ancak antrenörler genelde bir cümle ile açıklama yaparlar. Burada oyuncunun ayakları yere sağlam bassın istiyorlar.
“FİZİĞİN YETERSİZ” DENİLEREK Ulusal grup KAMPINDAN GÖNDERİLDİM
Geçtiğimiz yıllarda 17 Yaş Altı Ulusal Futbol Grubu’nun aday takımına davet edilmiştin. Daha sonra ise Belçika U17 Ulusal Kadrosu ile gayret ettiğini görüyoruz. Ulusal kadro tercih süreçleri ile ilgili neler söylemek istersin?
İlk başta Belçika U15 Ulusal Takımı’ndan davet gelmişti. Daha sonra U15 Türkiye Ulusal Ekibi davet edince Rize’ye kampa gittim. O devir yedi günlük kamp sürecinden sonra fiziğim yetersiz diye kamptan gönderildim. Belçika’ya dönüp Belçika Ulusal Takımı’nın yaş kategorilerinde devam ettim. Daha sonra ülkemizden rastgele bir davet gelmedi. Aşikâr bir ortadan sonra geçen sene U17 ulusal ekibinden davet aldım. A ekip düzeyinde oynamak için belirli bir tercihte bulunmam gerekiyordu. Kampa gitmeyi çok istedim lakin o vakitler A ekiple idmanlara çıkıyordum ve şampiyona maçımız olduğu için kampa gidemedim. Televizyonlarda “babası ve annesi istemedi o yüzden Belçika Ulusal Takımı’nı tercih etti” üzere savlar çıkıyor. O denli bir durum yoktu. Ulusal Ekibimizde oynamak isterim. Ülkemizden rastgele bir scout grubu buraya gelmiyor. Burada Belçika kadrolarında çalışan birkaç Türk antrenör var. Onlarla bazen temasa geçiyoruz. Ülkemizden rastgele bir gelen yahut telefon eden olmadı. Ülkemiz üzere hoş bir memleket varken buraya gelen socut grubunun olmaması tuhafımıza gidiyor. Benim üzere gençleri görmeleri lazım. Bizimle A ekibe çıktığımızda temasa geçiyorlar.
Babama telefon açıp, “Biz Cihan’ı tanıyoruz” dediler. Halbuki tanımıyorlar. A ekibe çıkıp ismimizi görünce lakin o vakit tanıyorlar. Gelip burada bizi görüp bizimle konuşmaları lazım. Ben Türkiye Ulusal Takımı’nda oynamam demiyorum. İyisi neyse o olsun. Natürel de oynamak isterim. Benim memleketim sonuçta ben Türk’üm. Birkaç yıldır teklif gelmedi, artık teklif getiriyorlar. Telefon açıp çağırsalar, ilgilenip bize bir kapı açsalar… Sonra, “Biz çağırdık lakin gelmediler” diyorlar.
“FENERBAHÇE VE TRABZONSPOR YETERLİ GİDİYOR”
Standard Liege formasıyla şimdiye kadar 9 maçta 1 gol 2 asistlik performansa imza attın. İsmin birçok Üstün Lig grubuyla anılıyor. Ülkemizdeki ekiplerden teklif aldığın oldu mu? Üstün Lig’i takip ediyor musun?
Süper Lig kadrolarıyla rastgele bir görüşmem olmadı. Ben de çıkan savları haberlerde gördüm. Kulüpler ortasında görüşme olmuş olabilir. Fakat bize gelen rastgele bir telefon yok. Mesleğime şimdilik Avrupa’da devam etmek isterim. Lakin bir teklif gelirse onu konuşuruz. Vakit buldukça Trabzonspor’un maçlarını takip ediyorum. Muhteşem Lig’de Trabzonspor ve Fenerbahçe’yi güzel görüyorum. Jorge Jesus Fenerbahçe’de uygun işler yapıyor.
Bir periyot Harika Lig’de forma giyen ve A Ulusal Grubumuzun kalesini koruyan kaleci Sinan Bolat’da yıllardır Belçika Lig’inde gayret ediyor. Kendisiyle rastgele bir görüşmen oldu mu?
Kaleci Sinan Bolat, şu an Westerlo’da oynuyor. Onlara karşı forma giyip 1 asist yapmıştım. O maçtan sonra Sinan Bolat’ın yanına gidip konuştum. Onun fikirlerine başvuruyorum. Bana her türlü mevzuda yardımcı olabileceğini söyleyip yönlendirmelerde bulunuyor. Bana çok yararı dokunuyor.
“ÜLKEMİZDEN ABDÜLKADİR ÖMÜR’Ü ÖRNEK ALIYORUM”
Türk ve Dünya futbolundan örnek aldığın isimlerden bahseder misin? Ayrıyeten kendini geliştirme ismine neler yapıyorsun?
Dünya futbolunda Lionel Messi’yi, Türkiye’den ise Abdülkadir Ömür’ü örnek alıyorum. İdmandan evvel ve sonra kendime nazaran programlar yapıyorum. Mesela idmandan sonra ekstra 1,5 saat çalışıyorum. Orta alanda oynuyorum. Eksiklerimi tamamlayıp yüzde yüz olacak halde çaba veriyorum. Grubumuzun Belçika liginde 4. Yahut 5. Sırada olması bizim için muvaffakiyet oluyor. Birinci olma talihimiz yok ancak ligde play off sıralamasını yakalamaya çalışıyoruz.