AK Parti Genel Lider Yardımcısı Dağ, TBMM’de basın toplantısı düzenleyerek, CHP’nin, ‘Anayasa’ya karşıtlık içeriyor’ gerekçesiyle e-Ticaret Kanunu’nun birtakım hususlarını AYM’ye taşıdığını belirtti. Dağ, 2020 yılı itibarıyla zorunlu olarak yaşanan pandemi periyodunda tüm dünyada olduğu üzere Türkiye’de de alışveriş alışkanlıklarının değiştiğine vurgu yaparak, “Bu değişim, ülkemizde e-ticaretin 2021’de yüzde 69’luk bir artış ile 400 milyar lira hacme ulaşmasına sebep olmuştur. Türkiye’de dalın 2022 yılı sonunda yüzde 40 artış göstereceği ve ticari hacminin 560 milyar liralık ölçüye ulaşacağı öngörülmektedir. Toplumun online alışverişe ağır ilgisi ile alışveriş süreçlerine ait devletin ilgili kurumlarına yönelen talep ve şikayetler, bu alanda bir düzenleme yapılması gereksinimini doğurmuştur” dedi.
Dağ, e-ticarette haksız rekabetin ve tekelleşmenin önüne geçerek pazara yeni aktörlerin girişini kolaylaştırmak, pazarın istikrarlı ve sağlıklı büyümesini sağlamak, e-ticaret pazar yerlerindeki satıcılara yönelik haksız ticari uygulamaların sonlandırılması ve aşikâr büyüklükteki e-ticaret işletmelerinin lisanslandırılması, rekabeti bozucu halde reklam verilmesinin önüne geçilmesi, rakipleri dışlayıcı biçimde para yakmanın engellenmesi için kendisinin de birinci imza sahibi olduğu düzenlemeye muhtaçlık duyulduğunu kaydetti.
‘TÜM PARTİLERLE BİRLİKTE CHP DE DÜZENLEMEYİ SAVUNDU’
Sınırlamalar ve idari para cezaları ile haksız rekabeti ve haksız ticari uygulamaları önleyecek olan düzenlemenin, komisyona geldiği günden itibaren tüm siyasi partilerin temsilcileri tarafından desteklendiğini hatırlatan Dağ, özellikle CHP’li yöneticilerin kanun ile ilgili konuşmalarını basın mensuplarına dinletti. Dağ, “CHP milletvekilleri, bu düzenlemeyi savunmuş, onay vermiş, ‘namuslu, yerli, kaliteli, emperyalizme ve tekellere karşı savaş açan ulusal bir kanun’ olarak nitelemiştir. Toplumsal medyada birtakım CHP milletvekilleri tarafından düzenlemenin olumlu olduğu ve geçmesi için var güçleriyle çaba edeceklerine dair paylaşımlar yapıldı. Genel Kurul’da yapılan müzakereler sonucunda oylamada 308 milletvekilinden 307’si ‘kabul’, 1 tanesi ise ‘çekimser’ oy kullanmış, düzenleme Genel Kurul’dan alkışlar eşliğinde oy birliğiyle geçmiştir. Genel Kurul’da kümesi olan bütün siyasi partiler, düzenlemeyi desteklemiş, kanuna olan katkısından ötürü Ticaret Bakanımız Mehmet Muş’a da teşekkür etmişlerdir” dedi.
‘NE OLDU DA ANAYASA MAHKEMESİ’NE BAŞVURDUNUZ?’
Fakat CHP’nin, düzenlemenin yasalaşmasından sonra çark ettiğini, hem komitede hem de Genel Kurul’da desteklediği düzenlemenin iptali için AYM’ye müracaat yaptığını aktaran Dağ, “CHP’nin bu konuda sergilediği tavır, tam olarak bir çelişkiyi ve tutarsızlığı göstermektedir. Bu hareket, CHP’nin Türkiye siyasetindeki genel ahvalinin de bir yansımasıdır. CHP, AYM’ye kanunun kimi unsurlarının iptali için toplamda 3 dilekçe vermiştir. Birinci iki dilekçe yasal müddetin bitimine 3 gün kala, 3’üncü dilekçe ise yasal mühletin son gününde AYM’ye verilmiştir. Yalnızca bu süreç dahi kuşku uyandırmaya kafidir. Birinci iki dilekçede bahsedilen konulardan hangileri birileri tarafından beğenilmedi de 3’üncü dilekçeyi vermek mecburiyetinde bırakıldınız? Kanun teklifi görüşmeleri esnasında ‘rant çeteleri bu kanunu engelliyor’ diyerek kanun teklifinin çıkması için efor harcayan CHP’liler, ortadan geçen süreçte ne oldu da AYM’ye iptal müracaatında bulunmuşlardır? Yoksa CHP, kendi nitelendirmeleriyle rant çetelerine boyun mu eğmiştir? Rant çeteleri birinci iki dilekçeyi beğenmemiş midir de üçüncü dilekçeyi verdirmiştir? Meclis tarihinde seçkin görülen bir biçimde, bütün siyasi partilerin oy birliğiyle maddeleşen bu kanuna bir şirket hariç, tüm bölümün dayanağının alındığı bilinmekteydi. Buna karşın, ulu Meclis’in iradesinin tamamına karşı bir şirketin menfaati mi gözetilmektedir? Düzenlemeyi AYM’ye taşıma işinin ardında bu şirketin lobi çalışmalarının tesiri olmuş mudur?” diye konuştu.
‘RANT ÇETELERİ KILIÇDAROĞLU’NA MI ULAŞMIŞTIR?’
Dağ, kanunun iptali için CHP’li vekillere AYM’ye müracaat talimatının Kemal Kılıçdaroğlu tarafından verildiğinin bilindiğine işaret ederek, “Kılıçdaroğlu kendi kümesini da karşısına alarak, e-ticarette tekelleşmeyi önlemeyi amaçlayan bu kanunun iptali için neden efor harcamaktadır? Yoksa tekrar CHP’lilerin tabiriyle ‘rant çeteleri’ Kılıçdaroğlu’na mı ulaşmıştır? Bu itiraz başvurusunu Kılıçdaroğlu’nun kulağına kim fısıldamıştır? Kanun görüşmeleri sırasında CHP kümesinin yerli ve milli bir kanun olarak nitelendirdiği bu düzenlemeyi, Kılıçdaroğlu neden AYM’ye götürme talimatı vermiş ve iptal ettirmeye çalışmaktadır? Kılıçdaroğlu, bu itiraz müracaatıyla Türkiye’de e-ticaretteki tekelleşmeyi daha da körüklemek mi istemektedir?” tabirlerini kullandı.
‘MECLİS İRADESİNİ YOK SAYMAKTIR’
Dağ, kanuna TBMM Genel Kurulu’nda ‘evet’ diyen 52 CHP milletvekilinin tıpkı vakitte AYM’ye müracaat dilekçesine de imza attığını, bu milletvekillerinin vicdanlarının rahat olmadığı kanaatinde olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu’nun, bu talimatıyla 52 milletvekilinin yasama iradelerine de ipotek koyduğunu savunan Dağ, “Daha da ileri giderek oy birliğiyle geçen bu düzenlemeyi rant kümelerinin bastırmasıyla AYM’ye götürerek Meclis iradesini de yok saymıştır. Kimi memleketler arası şirketlerin iradesi, CHP tarafından Meclis iradesinin üzerine mi konmak istenmektedir? Bu vesileyle Kılıçdaroğlu’na davette bulunuyorum; bu bahiste kamuoyuna izahatta bulunmak zorundasınız. CHP tarafından AYM’ye götürülen husus, bu alandaki adil ve faal rekabetin tesisini sağlayacak en önemli maddedir. Kanunun tekelcilerin en çok itiraz ettiği ve rahatsız olduğu bu hususun dava konusu edilmesi manidardır. Biz bu alanda tekelleşmenin önüne geçmek, yeni aktörlerin piyasaya girmesini sağlamak için uğraş verirken CHP, ileride oluşma ihtimali olan tekelleşmenin de müsebbibidir. CHP bu mevzuda günahkardır. Milletimizin menfaatine, rant çetelerinin karşısında olan bu düzenlemenin iptali isteminden CHP’yi, hemen vazgeçmeye davet ediyoruz” dedi.