Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nün 2021 yılına ait “suça sürüklenmiş çocuk istatistiklerini” değerlendiren CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, “Geçtiğimiz yıl ülkemizde yaklaşık 224 bin 300 çocuk güvenlik üniteleri ile tanışmak durumunda kalmış. Bu sonuç, çarpıcı ve bir o kadar da utandırıcı bir gerçeği ortaya koyuyor. İşin özeti, Türkiye’deki her 100 bin çocuktan bin 500’ü suça sürüklenmiş durumda. Bu sayılar ülkemize yakışmıyor. Adalet sistemi çocuklar için cezalandırıcı bir hale dönüştü” dedi.
CHP’li Tekin, İsimli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nün 2021 yılına ilişkin “suça sürüklenmiş çocuk istatistiklerini”, ANKA Haber Ajansı’na kıymetlendirdi.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) kaybolan çocuk bilgilerini artık açıklamadığına da dikkati çeken Tekin; son 10 yılda kaybolan çocuk sayısının dünyada bir ülkenin nüfusu kadar olduğunu da söyledi. Tekin, şöyle konuştu:
“2021’de 32 bin 131 çocuğa mahpus cezası kararı verildi”
Geçtiğimiz yıl ülkemizde yaklaşık 224 bin 300 çocuk güvenlik üniteleri ile tanıştı. İsimli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nün istatistikleri çarpıcı ve bir o kadar da utandırıcı gerçekleri ortaya koyuyor. Çocuklarımız elbette sayılardan ibaret değil. Lakin datalara nazaran, Türkiye’deki her 100 bin çocuktan bin 444’ü suça sürüklenmiş durumda. Bu sayılar ülkemize yakışmıyor.
Adli istatistik bilgilerine nazaran; 2021’deki yargılamalarda çocuklar hakkında 32 bin 131 mahpus cezası kararı veriliyor. Toplam 9 bin 30 çocuğa verilen mahpus cezası ertelenirken, 28 bin 574 çocuk da isimli ve idari para cezası alıyor. Bu bilgiler, adalet sisteminin çocuklar için cezalandırıcı bir hale dönüştüğünün somut göstergesi. Bu çocukların korunmaya muhtaçlıkları var. Bu kadar kolay mahpus cezası ve önlem kararı verilmesi son deva olması gerekirken çocukları hapsediyoruz, bunun sonucunda çocuklar çok daha büyük hak ihlallerine maruz kalıyorlar.
“Top oynaması gerekirken ne yazık ki suça bulaşmış”
TÜİK, kaybolan çocuk bilgilerini artık paylaşmıyor. Uzun yıllardır soru önergeleriyle kaybolan çocuklarımızın akıbetlerini sormaya devam ediyoruz. 2016 yılından itibaren istisnasız her yıl soru önergeleriyle ‘Bu yıl kaç çocuğumuz kayıp’ diye sorduk. Sorularımızın hiçbirine karşılık verilmedi. 2019 yılından itibaren maalesef TÜİK bilgilerini kapattı ve kayıp çocuklarımızın akıbetini bilmekte mümkün olmadı. Bizim hesaplarımıza nazaran son 10 yılda adeta neredeyse bir ülkenin nüfusu kadar kayıp çocukla karşı karşıyayız.
Özellikle bu ekonomik krizle birlikte bir diğer sorun yaşıyoruz. 250 bine yakın çocuğumuz suça bulaşmış. O çocukların okulda olması gerekirken alanda top oynaması gerekirken ne yazık ki suça bulaşmış. Bazıları cezaevinde yatıyor bazıları büyük olasılıkla tekrar cezaevlerine girecek. Neden? Niye? Niçin? Büyük devletler insanlarını, çocuklarını uygun yaşatan devletlerdir. Bunu kesinlikle tekrar ele almamız lazım. Bu sürdürülebilir bir durum değildir.
“Hem emniyet hem de muhtarlıklar durumun ne kadar vahim olduğunu gösteriyor”
Ülkemizde, çocuklar tarafından işlenen kabahatlere bakınca genelde ekonomik nedenlerle, hırsızlık üzere malvarlığına karşı işlenen cürümler karşımıza çıkıyor. Alışılmış bunun dışında çevresel ve ailedeki ihmaller ve rol modelleri üzere nedenlerle suça sürüklenen çocuklar da var. Ülkemizin bu acı gerçeğini devamlı gündemde tutmamız gerekiyor.
Birebir mahalle çalışmalarında da yapmış olduğumuz bilhassa ve bilhassa büyük kentlerin çeperlerinde, İstanbul’da kimi ilçelerin isimlerini vermek istemiyorum lakin hem emniyet kayıtlarına hem de muhtarlıklara sorduğunuzda durumun ne kadar vahim olduğunu daima birlikte görebiliriz.”
Gürsel Tekin’in paylaşımına nazaran, 2021’de suça sürüklenerek mahkumiyet alan çocukların vilayetlere nazaran dağılımı şöyle:
