CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “5’li çete ile aramı bulmaya yeltenen sermayedar, holding, piyasa, kim olursa olsun pişman olur; bu bu türlü biline” açıklamasıyla ilgili “Beşli çetecikler’ reis değiştirmek istiyor. Bizde reis olmayacak, hukuk olacak. Bizim kapıyı çalmasınlar. Bu iktidarın hata ortaklarının gelecekteki iktidarımızla ilişkilenmek için yapmış oldukları temaslara hassas değiliz, kapalıyız. Bizi kimse Tayyip Erdoğan ile karıştırmasın” dedi.
CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Özel, memurların enflasyon fiyat farkı ve sendika taleplerine ait şunları söyledi:
“Normal koşullarda ne yaparsınız? Enflasyondan, verilen 7 buçuğu düşüp 34.85’i bulursunuz. Bunun üzerine ikinci 6 aylık yüzde 7’yi eklersiniz ve artırım oranı bulunur, yüzde 44,29. Bu kadar kolay. Bunu çok kolay hesap bilen herkes bu türlü yapar. Maliye Bakanlığımız birebir formda yüzde 7 buçuk enflasyon çıkmış. Çıkan enflasyona yüzde 7 buçuk ıskonto uyguluyor, memurun cebinden. Hesabı birebir formda sürdürüp yüzde 41.69’dan buluyor. Bunun altına sendika ile bakan imza atmış. Bu türlü olursa örneğin hemşiremiz 222 lira az para alacak her ay. Öğretmenimiz 231 lira az para alacak her ay. Bakanlık ‘böyle hesaplanacak’ demiş. İmzanın öbür tarafından ses yok. Memur Sen Konfederasyon Lideri Sayın Ali Yalçın’a dün seslendim. Ses etmediler. Çabucak, Bakanlık ile görüşüp, bu genelgeyi değiştirtmeleri lazım.
Sağ olsun öteki yetkisiz sendikalar kümemizi aradılar, hesaplamayı aldılar. Bugün mahkemeye başvuracaklarını söylüyorlar.
Ben baktım, bu hususta ‘Memur Sen ne diyor’ diye, ne buldum? Bir orta, Memur Sen ile Kamu Sen tabir yerindeyse hesap metodu üzerinden kapışmışlar. Memur Sen hala internet sitelerinde duran bir yazı yazmış. Kamu Sen için enflasyon farkı ders notu diyor, biraz alaycı ‘ders veriyoruz size’ diyor. Bakın hesabı burada anlatmış, diyor ki ‘bu devir yüzde 3 artırım almıştı yüzde 4.76 enflasyon gerçekleşti. Şurada anlatıyor, 4,76’dan 3 çıkarırsınız kalan 1.76 artırım hakkıdır memurun’ diyor. Dün ve diyor ki ‘böyle hesaplanmalı’ diyor geçmişte. Artık niçin susuyor? Niçin açıklama yapmıyorlar? Ya iki lira değil, 22 lira değil, her ay 222 lira. Kim kime veriyor?
Verdiler ya bir ölçü fark, onun bir kısmını bu türlü alıyorlar, bir kısmını gelir vergisi artışından alıyorlar. Aslında, enflasyon yemeye devam ediyor, gelen her artırımı. Memur Sen Genel Lideri Sayın Ali Yalçın’a şahsî hiçbir hasımlığım, hiçbir meselem yok. Ancak isminle sataşıyorum. İmzayı attın. Bu senin memura borcun. Burada da mademki Kamu Senle dalga bile geçmişsin. Ali Yalçın yanıt ver, bu hesap nasıl yapılacak? Her öğretmenin her hemşirenin cebinden çaldıracak mısınız? İsminle sataşıyorum, yanıt ver. Bu mevzuda bir tavır alın. Sendika bu hususta bir tavır almazsa burada berbat niyet ararız.
Araştırma görevlisinden 285, genel müdürden 968, şube müdüründen 295, başkomiserden 300, polis memurundan 258 lira. Bu polis memuru, biri birinin 258 lira çalarsa, kelepçe takıp götürüyor, başkomiser de söz alıp mahkemeye yolluyor. Artık bu polisin cebinden her ay 258 lira çaldıracak mısınız, sendika? Bu ali cengiz oyununa, Memur Sen’in Ali Yalçın’ı sessiz kalmasın.”
“Neden Süleyman Soylu üstüne alınıyor”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Bize iki de bir yargılanacaksınız diyenler, talimat almıştır” sözlerine ait Özel, şunları söyledi:
“Biz ‘geçmişte hukukun dışına çıkanların, insanların geleceğini, parasını çalanların, uyuşturucu baronların peşini bırakmayacağız’ diyoruz. ‘Rüşvetçilerin peşini bırakmayacağız’ diyoruz. Sayın Vedat Alım ‘beni yargılatacaklarmış’ demiyor. Sayın Nebati, Orman Bakanı üstüne alınmıyor. Neden Süleyman Soylu üstüne alınıyor. Biz suçluları yargılayacağız diyoruz. Yarası olan gocunuyor galiba. Kimsenin bir kaygısı yokken, Süleyman Soylu’yu tutan bu kaşıntı nedir? Vatandaşlarımızın takdirine bırakıyoruz.”
Çalışma ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Vedat Bilgin’in “Türkiye’nin işçilerinin, İşsizlik Sigortası Fonu için kesilen paralarının, bu türlü saçma sapan programlara gitmesine müsaade veremeyiz” kelamları hakkında Özel, “Bu programları kim başlattı? Süleyman Soylu. O mükemmel Çalışma Bakanlığı periyodunda. Mevcut Bakan, ‘böyle saçma sapan yerlere parayı çarçur ettirmeyiz’ diyor. Sebebi de şu: Ben hak veriyorum. Personelin kumbarasından patronun cebine takviye ve sonra işten çıkarıp yenisini alıp yine takviye. Bu olmaz. Yılın son günü işten çıkarıp yeni personel almak istihdam dayanağı midir, yoksa devleti enayi yerine koyup işsiz kumbarasının içini boşaltmak mıdır? Süleyman Soylu, bunu yaptı. Bakan ‘müdahale edeceğiz’ diyor. Bakan yanlışsız söylüyor lakin Sayın Bakan, bunu kendinden evvelkileri suçlarken Süleyman Soylu’yu suçladığını da bilsin. Bilip de yapıyorsa ardındayız. Bilmeden yapıyorsak bu da ikisine keder olsun, otursunlar konuşsun” diye konuştu.
“Saray rejimi gururla sunar”
Özel, Basın Ahlak Esasları’nın yenilenmesi ile ilgili olarak şunları söyledi:
“Dezenformasyon yasası’ dedikleri, esasen sansür yasasını ağır muhalefetimiz ve toplumda oluşan reaksiyonlar üzerine 1 Ekim’e bırakmışlardı. ‘Bu süreyi gerçek geçirin, basın örgütleri ile çalışın, bu maddeyi düzeltelim’ demiştik.
Ancak Resmi Gazete’de Baskın Ahlak Esasları’na dair genel heyet kararları yayınlandı. AK Parti, birebir AK Parti. Yeniden dönüp de kimselere sormamışlar. Kozmik, Birgün, Cumhuriyet, Yeni Asya, Karar, Ulusal Gazete ve kendilerine müzahir olmayan ne kadar basılı yayın organı varsa onları zapturapt altına almak için yeni bir çalışma. Saray rejimi gururla sunar. Birtakım disiplin kabahatlerini getirmişler, birtakım tabirleri muğlaklaştırmışlar. Sopayı kalınlaştırıp, basına göstermekteler. Bundan sonra bunlara uymazsan, sana ilan vermem.’ Kime verirsin? Yandaş medyaya veriyorlar. Bir de küçük ortağa müzahir Türkgün Gazetesi ile BengiTürk televizyonuna veriyorlar. Basındaki bu meseleleri takip etmeye… İktidarımızın birinci üç ayında basın işçilerin hak ettikleri kanunu üç ay içinde geçireceğiz. Bir daha kimsenin ele geçiremeyeceği bir basın kanunu yapmaya hazırlanıyoruz.”
“Gemiyi erken terk etmek isteyenler var”
Özel, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun; dün yaptığı ve “5’li çete ile aramı bulmaya yeltenen sermayedar, holding, piyasa, kim olursa olsun pişman olur; bu bu türlü biline. Artık varsa cüretiniz, gelin beni ikna edin. Fakat haber yollamayı bırakın” tabirlerini içeren toplumsal medya paylaşımı ile ilgili şunları söyledi:
“İktidar değişimini, birinci evvel köylerde muhtarlar, Ankara’da bürokratlar… Muhtarlar salonlara sığmıyor. Muhtarlar değişime inandı. Bürokrasiden belge yağıyordu. Tasnifleniyor. Bugünkü durumda, cürüm duyurusunda tüketilmek istenmeyenler, gelecekte bağımsız yargı için saklanıyor. Bir kısmı ile ilgili gerekli süreçler yapılıyor lakin o hususlara çalışılıyor.
Diğer taraftan o gemiyi erken terk etmek isteyenler var. Bizim tarafa atlamak istiyorlar. Genel Lider dün akşam onlara, ‘durun’ dedi. Zira CHP’nin iktidarda olduğu devirde, bugünkü üzere bir münasebete gerek yok. ‘Beşli çetecikler’ reis değiştirmek istiyor. Bizde reis olmayacak, bizde hukuk olacak. Kemal Beyefendi, bağlantı kurması gerekenlerle kurar. Baştan söyledik, kamulaştırmalar yapılacak. Makul karınızı alırsınız. Güvendiğiniz o tahkimlere sunulacak evraklar, bütün dünya ülkelerinde var, yani bir iktidarın kendi yakınları için yapmış olduğu; ülke lehine değil, birilerinin lehine yapmış olduğu mutabakatlar gelecek iktidarları bağlamaz. O denli Londra’daki tahkimlere güvenmeyin. Özal’ın yaptığı otoyoldan kaça geçiyorsak, sizinkinden de o kadara geçilecek. Süleyman Demirel’in yaptığı köprü, bayramda parasız, sizinki 250 lira. Yok o denli. Bunların hepsi kamulaştırılacak. Ümit ederiz, otoyollardaki gişeleri balyozla kırma merasimleri yapacağız daima bir arada. Daima bir arada o gişeleri kırdığımız günleri göreceğiz. Bu ülkede kolay, süratli, emniyetli ulaşım; zenginlerin kullanabildiği bir şey olmaktan çıkacak artık. O denli beşli çetelerin köprülerini, Türk milletinin köprüsü haline getireceğiz. Bundan emin olsunlar. Bizim kapıyı çalmasınlar.
Bizim kapı herkese açık. Fakat Erzincan Kemaliye’deki üzere. İki tokmak var. Vatandaş tokmağı çaldı mı biz o kapıyı, güle oynaya açarız. Beşli çete çalınca, o kapı karşısında duvar üzere durur. Asla ve asla bu iktidarın kabahat ortaklarının gelecekteki iktidarımızla ilişkilenmek için yapmış oldukları temaslara hassas değiliz, kapalıyız. Bizi kimse Tayyip Erdoğan ile karıştırmasın. ‘Reis gitti yaşasın yeni reis.’ Yeni reis yok, hukuk var. Adalet var, eşitlik var. ‘Kral öldü, yaşasın yeni kral.’ Kral yok demokrasi var. Demokrasiye yine geçeceğiz. O denli kendisini padişah üzere gören, ulufeler dağıtan, kendini methedene veren, hudut edene dirsek gösteren… Bu türlü bir anlayış Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte bitiyor. Herkes bunu bilsin.”
“MHP’nin takviye verdiği bir iktidarın ekonomik buhrana girmediği görülmemiştir”
MHP tarafından “Geleceğin İktisat Vizyonu” ile “Türk Jenerasyonu: Türkiye’nin Büyük Stratejisi” başlıkları ile iki iktisat kitabı hazırlanmasının sorulması üzerine Özgür Özel, “MHP’nin ‘maşallah’ dediğini 40 yıl sonra sütten kesilir, ‘maşallah’ dedikleri çocuk 40 gün yaşar. MHP’nin takviye verdiği bir iktidarın ekonomik buhrana girmediği görülmemiştir. Sonunda erken seçim ve baraj. MHP’nin hünerleri budur. Yanlarında durdukları herkesi felakete sürüklemeyi beceri bilirler becerileri. Küfrettikleri ve ‘bir tek senden cumhurbaşkanı olmaz’ dedikleri şahsa dayanak vermek de onların işidir” dedi.
“Lütfü Elvan ‘128 milyar dolar açıklanmalıdır’ dedi, nasıl paketlediler kendi bile anlamadı”
128 milyar dolar davasında CHP’nin itirazının reddedilmesinin sorulmasıyla Özel, “128 milyar doları cayır cayır yaktılar. Bunu ekonomiyi bilen herkes biliyor. Herkes 128 milyar dolarlık rezervin cayır cayır yandığını biliyor. Bilmediğimiz Merkez Bankası’nın kime sattığı listelerini yayınlamamasıdır. Kime satıldığı, olağan satışların yanında birtakım kuşkulu satışlar var, kıymetli sayıda. Açıklanması için talepte bulunuyoruz. Bunu Lütfü Elvan, ‘bence açıklanmalıdır’ demişti. Nasıl paketlediler kendi bile anlamadı” cevabı verdi. (ANKA)