CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, TBMM’de görüşülen ‘sansür maddesi’ne ait olarak, “Siz dezenformasyonun şahsen kaynağı oldunuz. 1887’de meclis kapatıldığında sıkıyönetim nizamnamesi ile Abdülhamid’in ‘istibdat döneminde’ tıpkı sansürler uygulandı. O periyotta; grev, sosyalizm, hürriyet üzere sözlerin kullanılması yasaklanmıştı. 150 çuval kitap Abdülhamid’in buyruğu, Şeyhülislam’ın fetvası ile hamamlarda yakıldı. Bugün yine istibdat periyodunu getirmek istiyorsunuz. Saray padişahınız, İrtibat Başkanlığı fetvacınız olmuş. Biz o vakitler da ‘Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet’ diyorduk, bugün de tarafımız bellidir” dedi.
Kamuoyunda ‘Sansür Yasası’ olarak bilinen, internet medyası ve toplumsal medyaya yeni yaptırımlar ve mahpus cezaları öngören kanun teklifinin 12 unsuru daha TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.
“Yaz bunu köşende, gereğini yap’ dediğiniz mafya babasının ‘düşkün’ diye hitap ettiği gazeteciler ürettiniz”
TBMM Genel Şurası’nda görüşmeler sırasında teklif üzerine kelam alan CHP’li Ali Haydar Hakverdi, şunları söyledi:
“Yazılı ve görsel medyanın yüzde 95’ini Ziraat Bankası’ndan aldığınız karşılıksız kredi ile yani vatandaşın parasıyla yandaşınıza peşkeş çekip havuza bağladınız. Artık birebir, birbirinin gibisi manşetlerle muhalefete resmen küfür yağdırıyorlar. Damat bakan istifa ettiğinde dahi iki gün boyunca bu kıymetli olayı haber yapamadı bu paçavralar. ‘Yaz bunu köşende, gereğini yap’ dediğiniz mafya babasının ‘düşkün’ diye hitap ettiği gazeteciler ürettiniz. Medya üzerinde kurduğunuz tahakküm yetmedi, bir de yürütme ve yasamayı tek adama bağladınız. Herkesin cumhurbaşkanı olmasını reddedip bir kısmın lideri olmayı tercih eden saraya bağladınız. Yetmedi, yargıyı vilayet ve ilçe liderleriniz ile doldurdunuz. Adaleti katledip tek adamın buyruğuna verdiniz.”
“Ülkemizde dezenformasyonun kaynağı şahsen iktidarın kendisidir”
“Ülkemizde dezenformasyonun kaynağı şahsen iktidarın kendisidir. İstanbul Metrosu’nu biz yaptık deyip logoyu kapatıyorsunuz. İstanbul seçimlerinde devletin resmi ajansı AKP’yi kazandı diye gösteriyor. 1982’de kurulan ‘Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ni biz yaptık’, 1955’te hizmete açılan ‘Esenboğa’yı biz hizmete açtık.’ ‘Benim başörtülü bacıma saldırdılar’, ‘Camide içki içtiler’, yetmedi ‘Camiyi yaktılar’ dediniz. Bu palavrası günlerce havuz medyası ağzında sakız yaptı. Geçmişte bu palavralar üzerinden Çorum’da, Kahramanmaraş’ta, Sivas’ta alçakça aksiyonlar, katliamlar yapıldı, çok canımız yandı.”
“Saray padişahınız, İrtibat Başkanlığı fetvacınız olmuş”
“Teklifin 29.maddesinde kamu nizamı dediğiniz aslında kast ettiğiniz sizin çürümüş saray sisteminiz. Siz dezenformasyonun şahsen kaynağı oldunuz. 1887’de meclis kapatıldığında sıkıyönetim nizamnamesi ile Abdülhamid’in ‘istibdat döneminde’ birebir sansürler uygulandı. O devirde; grev, sosyalizm, hürriyet üzere sözlerin kullanılması yasaklanmıştı. 150 çuval kitap Abdülhamid’in buyruğu, Şeyhülislam’ın fetvası ile hamamlarda yakıldı. Bugün tekrar istibdat devrini getirmek istiyorsunuz. Saray padişahınız, Bağlantı Başkanlığı fetvacınız olmuş. Biz o vakitler da ‘Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet’ diyorduk, bugün de tarafımız muhakkaktır. Herkes sussun, yalnızca iktidar sahipleri konuşsun istiyorsunuz.” (ANKA)
TIKLAYIN: ‘Sansür Yasası’ TBMM Genel Kurulu’nda: 12 husus daha kabul edildi