CHP Genel Lider Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, Youtube’da ‘CHP İktisat Masası TV’ isimli kanalın yayınında ekonomist Cihan İhtilal Zelyut’un yayınına katıldı ve gündemi kıymetlendirdi.
“AKKUYU, RUSLAR TARAFINDAN BİZE ELEKTRİK SATILACAK BİR YER OLARAK GÖRÜLÜYOR”
Akkuyu Nükleer Santral Projesi’ndeki kontrat feshi ile ilgili soru üzerine Kuşoğlu, şunları söyledi:
“En fazla güç ithalatı yaptığımız ülke Rusya. Rusya’ya çok kıymetli ölçüde bağımlıyız. Bir de Rusya’dan Akkuyu Nükleer Santrali’ni Yap-İşlet-Devret modeliyle alıyoruz. Şimdiye kadar ‘alıyoruz’du. Yapılan süreçlerden sonra ‘yap, işlet, devam et’e döndü. Akkuyu bize devredilmeyecek görünüyor. Akkuyu, Ruslar tarafından bize elektrik satılacak bir yer olarak görülüyor. Akkuyu Nükleer Santrali, Rusların olmuş üzere gözüküyor. Bunu Türk firması da teyit ediyor. Türkiye şimdiye kadar çok değerli döviz bulabiliyordu, bu türlü bir durumda borçlanmamızı devam ettirebilmek için bir taviz daha vermişiz. Bu siyasi bir taviz. Elinizdeki nükleer santrali veriyorsunuz, fakat tümüyle kıymetli ölçüde güçte bağımlı olduğunuz ülkeye tümüyle bağımlı hale geliyorsunuz, bu hakikaten siyasi bir ödündür.
Rusya, sanayi üretimimizi durdurabilecek güçteydi. Artık tümüyle teslim olmuş durumdayız, Rusya’ya karşı. Kıymetli olan Türkiye’nin bu pozisyona gelmiş, getirilmiş olmasıdır. Bu çok kıymetli bir mevzu. Bu, Türkiye’nin teslim olmasıdır, siyasi taviz vermeye başlamış olmasıdır. Bunun herkes tarafından konuşulması lazım. Türkiye, güçte tümüyle maalesef teslim olmuş vaziyette. Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı çok değerli bir kötülük de bu olmuş oldu. Bunun devamı nasıl gelecek, çok merak ediyorum. Ancak çabucak önlem alınması gereken, çok kıymetli bir mevzu.”
“KKM, TÜRKİYE’NİN BAŞINA BELA BİR UYGULAMA HALİNE GELDİ”
Kur Muhafazalı Mevduat (KKM) Sistemi ile ilgili soru üzerine Kuşoğlu, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Gelinen noktada KKM, Türkiye’nin başına bela bir uygulama haline geldi. Ağustos ayında, şubat ayında açılan KKM hesaplarının altıncı ayı doluyor. Hazine’ye ne kadar maliyet getireceğini çok net göreceğiz. Dövizden, Türk lirasına geçen hesapların ne kadar maliyet getirdiğini şimdi bilmiyoruz lakin birinci dört ayda açıklandığına nazaran hazineye 37,2 milyar dolarlık bir maliyeti var.
“YIL SONUNA KADAR TÜRKİYE’DE KKM HESABI OLANLARA HAZİNEDEN 140-150 MİLYAR LİRA AKTARACAĞIZ”
Geçen yıl kurdan ötürü oluşan karlar 40 küsur milyar liraydı, oradan 10 milyar lira kurumlar vergisi ödenmedi, kaldırdılar. Mevzuatı değiştirdiler, KKM hesabı olan şirketler yıl içindeki kurdan ötürü oluşan karlarda, kurumlar vergisinden muaf tutuldu. Orada da en az birinci üç ayda ve ikinci üç ayda 10’ar milyar lira vergiden vazgeçilmiştir.
Biz bu kaideler altında, yıl sonuna kadar Türkiye’de KKM hesabı olanlara hazineden 140-150 milyar lira aktaracağız. Olağandışı bir sayı bu. Türkiye’de KKM hesabı olan birkaç yüz bin kişi var. Birkaç yüz bin kişi KKM hesabı açabiliyor. Bu insanlara, Türkiye’nin geriye kalan 84 milyonu, Hazine takviye oluyor. İşi gücü bıraktık zengini daha güçlü etmek için uğraşıyoruz.
“TÜRKİYE AYAKTA DURAMAYACAK DURUMA GELİYOR”
Böyle bir anormallik olmaz. Hiçbir ülke, hiçbir devlet yoksulundan alıp birkaç yüz bin zenginine vermez. Bu türlü bir siyaset olmaz. Bu kur muhafazalı mevduat hesabından nasıl çıkacağımızı da bilmiyoruz. KKM hesabında Türkiye 1 trilyon 100 milyar lirayı aşmış durumda. KKM kaldırıldığında ne olacak? Bunu düşünüyoruz.
Ben bir muhalefet milletvekiliyim, canım sıkılıyor, uykum kaçıyor. 1 trilyon 100 milyar lira KKM’den çıktığında ne olacak? Gidip döviz alacaklar ya da parayı yurt dışına çıkaracaklar. Bu Türkiye için çok büyük felaket getirecek. İstikrarları alt üst ettiler. KKM hesabı ne vakit bitecek, nasıl bitecek, nasıl düşüncesiz bir formda altından kalkacağız kimse bilmiyor. Binilmiş bir alamete gidiyoruz kıyamete ancak ne Merkez Bankası ne Hazine ne Maliye Bakanlığı ne de Strateji ve Bütçe Başkanlığı bu işten nasıl çıkacağız, nasıl sıyrılacağız bilmiyor. Bunun altından kalkmakta mümkün değil. Her şey olağandışı oldu. Türkiye ayakta duramayacak duruma geliyor, bunu görün artık.
“TAYYİP ERDOĞAN’A YAKIN SERVET KAZANMIŞ ŞİRKETLERİN YURT DIŞINDA EN AZ 200-300 MİLYAR DOLARI VAR”
Özel dalın daha âlâ yatırım yapabilmesi için inanca, adalete, bağımsız yargıya, demokrasiye gereksinimi vardır. Biz bunu sağlayacağız. Bu çok büyük bir farklılıktır. Şu anda Türkiye’ye gelen paranın birçoğu kendileri de itiraf ediyorlar, kaçıyor. Bilhassa Tayyip Erdoğan’a yakın servet kazanmış şirketlerin yurt dışında en az 200-300 milyar doları var.
“BU ZİHNİYETLE BU İKTİDAR DEVAM EDEMEZ, EKONOMİYİ DEVAM ETTİREMEZ”
Biz bir taraftan çok büyük faizle borç alıyoruz lakin aldığımız borçları, dövizi yurt dışına çıkarıyoruz. Bu bize çok değerliye geliyor. Bu halde altından kalkılamaz. Bu zihniyetle bu iktidar devam edemez, ekonomiyi devam ettiremez. İhracatın, ithalatı karşılama oranı geçen yıl ocak-haziran periyodunda yüzde 83’tü artık 70’e düştü. Faiz ödemesinin dışında, siyasi taviz veriyoruz. Bugün Akkuyu Nükleer Santrali’ni verdik tümüyle güçte Ruslara bağımlı hale geldik. Üç kuruş döviz bulabilmek için yarın Amerikalılara ne taviz vereceğiz? Kıbrıs odunu mi vereceğiz? Türkiye çok berbat bir biçimde götürülüyor, yönetilmiyor.”