CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, 330 bin işçisi kapsayan beş yıllık maaş promosyonu mutabakatı karşılığında polislere ödenecek fiyatın azlığına yönelik eleştirenler için “FETÖ dili” açıklaması yapan Emniyet Genel Müdürlüğü’ne (EGM) reaksiyon gösterdi. Bakan, “330 bin kişilik teşkilatın tamamı bu promosyon mutabakatının karşısında ve yapılan bu açıklama tüm polis teşkilatını amaç alıyor” dedi.
Murat Bakan, EGM’nin yaptığı maaş promosyon muahedesini TBMM gündemine taşımış ve mutabakatın, düşük promosyon karşılığında emniyete araç alınması kuralı koşulduğu için bu formda yapıldığı argümanını İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sormuştu. EGM ise hususa ait yaptığı açıklamada, promosyon mutabakatına yönelik tenkitleri “FETÖ dili” olarak nitelemişti.
Murat Bakan, bugün yaptığı yazılı açıklamada EGM’ye reaksiyon gösterdi. Emniyet’in promosyon bedelinin neden düşük olduğunu soran polis memurlarını karalamaya çalıştığını savunan Bakan, şunları kaydetti:
“Bu lisan bize, devlet kurumunun basın bağlantısından fazla A Haber lisanını hatırlatıyor. Farklı bir formda birebir lisanı kullanan kimi internet siteleri de hem benimle ilgili hem de hakkını arayan polis memurları ile ilgili vaktinde FETÖ’nün yaptığı üzere palavra haber operasyonları yapıyor. ‘FETÖ’cü’ diyemiyor; teşkilatı FETÖ’den temizleyen, 15 Temmuz’dan sonra iç güvenliği sağlayan bu çalışanın haklı talebini sindirmek için `FETÖ dili` tabirini kullanıyor, biat etmeyen polis memurlarını ve muhalefeti bu biçimde karalamaya çalışıyor. EGM’nin Medya Halkla Bağlar Protokol Lideri Levent Eke’nin, eski A Haber muhabiri olduğu ve özgeçmişinden de aslında bir devlet vazifelisi olmadığı, siyasi bir misyonu yerine getirmek için orada olduğu anlaşılıyor. O yüzden polisi maksat alan bu açıklamaya şaşırmıyoruz. Yalnız bilinmesi gereken şu ki 330 bin kişilik teşkilatın tamamı bu promosyon mutabakatının karşısında ve yapılan bu açıklama tüm polis teşkilatını maksat alıyor.”
Polisin önemli ekonomik problemlerle baş etmeye çalıştığını, kredi kartı borcu bulunmayan neredeyse hiç polis kalmadığını ileri süren CHP’li Bakan, “Kamu bankalarına `polislere icra süreci yapmayın` talimatı verildiğini duyuyoruz. Hal bu türlü iken polisin hakkı olan ve alamadığı eksik 20 bin TL, tüm polislerin kederine bir nebze olsun derman olacak ve onlara rahat bir nefes aldıracaktır. Memurunu düşünen bir teşkilat neden bu muahedeyi iptal ederek yerine yenisini yapmamak noktasında bu kadar direnç gösterir, bu öfkenin ve bu direncin altında ne var” diye sordu.
Murat Bakan, öteki kurumların bankalarla çalışanı için yaptığı maaş promosyon mutabakatlarını da örnekleriyle anlattı ve açıklamasına şöyle devam etti:
“Soru net: Harran Üniversitesi işçisine üç yıl müddet için yapılan promosyon ihalesinde 37 bin 257 TL’lik rekor promosyon bedeli alırken 330 bin çalışanı olan EGM bunu neden başaramadı? Birebir müddet baz alındığında neden 20 bin TL daha az bedele razı olundu? Bin çalışanı olan bir ilçe belediyesi üç yıl için 27 bin 500 TL, 6 bin çalışanı olan İETT 23 bin 100 TL promosyon alırken 330 bin mensubu olan EGM neden 10 bin 600 TL promosyon alıyor diye soruyoruz? EGM, birtakım bankaların teşekkür mektubu gönderdiğini söylemiş. 3 bin çalışanı olan kurumlar için kıran kırana rekabet eden bankaların 330 bin işçisi olan kuruma teşekkür mektubu göndermesi şaşırtan değil mi? Bunun altında yatan sebebi merak ediyoruz. Doğrular er geç ortaya çıkar. Maaş promosyonu mutabakatının bu halde yapılmasının nedeninin, `promosyon muahedesine karşılık emniyete araç alınması için kural koşulduğu` savları bulunuyor. Bu tez yanlışsız mu? Promosyon muahedesi karşılığında EGM’ye vaat edilen bir şey var mı? Türk Polis Teşkilatı Güçlendirme Vakfı’na yahut Emniyet teşkilatı yardım derneklerine araç alınmış mıdır? Alınmış ise araç ayrıntıları nelerdir? Kelam konusu promosyon mutabakatı nedeniyle emniyet müdürlerine tahsis edilen araç var mı?”
Polisin maaş promosyonu ile ilgili olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sorduğu sorulara Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ciddiyetten uzak bir biçimde cevap verdiğini belirten Bakan, “Net sorulara net karşılıklar vererek devlet kurumu olmanın gereğini yapın. Her şeyden evvel misyonunuz olan, polis memurunun hakkını hukukunu koruyun. Hakkını hukukunu koruyanlara kara çalmayın. Devlet adabı bunu gerektirir” dedi.