CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, CHP Bursa İl Başkanlığı’nda bugün düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerle bulundu. Terör davalarına bakan özel yetkili İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanı Akın Gürlek’in Adalet Bakan Yardımcısı olarak atanmasına tepki gösteren Ağbaba, “Türkiye’nin gündemi her gün değişiyor. Türkiye’nin bir gündemi var, o da ekonomi, yoksulluk ve işsizliktir” dedi.
Gündemine Erdoğan’ın ‘sürtük’ kelimesini kullanmasını alan Ağbaba, “‘Teröriste’ alışmıştık ama dün ‘sürtük, çürük’ kelimelerini kullandı. O sözlerin ne anlama geldiğini burada söyleyemem. Cumhurbaşkanı’nın, siyasi rakiplerine, başta şimdiki ortağı Devlet Bahçeli olmak üzere söylemediği söz kalmadı. Birkaç örnek vereyim: Bu ülkenin kurucularına ‘iki ayyaş’, ‘kadın mı, kız mı bilemedim’, ‘haddini bil edepsiz kadın’, ‘sanatçı müsveddeleri’, ‘affedersiniz Ermeni’, ‘ulan İsrail dölü’, ‘ananı da al git’, ‘Haşhaşiler’, ‘vandallar’, ‘çapulcular’, ‘zillet’, ‘cibilliyetsiz’, ‘zürriyetsiz’ ve en son ‘çürük ve sürtük’ dedi. Siyasetin dili maalesef dün itibariyle bir seviyenin altına indi. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler, o dile o seviyede cevap vermeyeceğiz. Türkiye’nin gerçek meseleleri konuşulmasın diye, Sayın Cumhurbaşkanı bu kelimeleri kullanıyor. Bursa’dan onu, Türkiye’de yaşayan annelere ve babalara havale ediyorum” ifadelerini kullandı.
‘RTÜK, Erdoğan ile ilgili işlem yapacak mı?’
Ağbaba, Gezi’nin Türkiye’nin onuru olduğunu belirterek, “RTÜK’ün, Tayyip’in askerlerine de bir mesaj vermek istiyorum. Genel Başkanımızın akşam 10.00’da çekmiş olduğu videodan dolayı televizyon kanallarına ceza verildi. Burada bugün bu sözleri söylesem ceza alırım. Acaba RTÜK, AKP Genel Başkanı’yla ilgili bir işlem yapacak mı, merak ediyoruz” diye konuştu.
‘Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerini tanımıyorlar’
Kılıçdaroğlu’nun 5 inşaat firması için kullandığı ‘beşli çete’ tanımını kullanarak eleştiri getiren Ağbaba, “Buradan söyleyelim; parayı ödemeyeceğimiz gibi fakir fukaranın hesabını sormak bizim boynumuzun borcudur. Sadece onlardan değil, bu hırsızlık düzenini kuranlardan da bu hesabı soracağız. Maalesef yerli ve milli geçinenler, beşli çetenin almış olduğu ihalelerin tamamında İngiliz mahkemelerini yetkili kılmışlar. Yerli ve milliler, maalesef Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerini tanımıyorlar” ifadelerini kullandı.
‘Derhal erken seçime gidin’
Ağbaba, konut doğal gazına gelen yüzde 30 zamma, elektriğe gelen yüzde 15 zamma ve akaryakıta gelen zamlara ilişkin “Türkiye, maalesef geniş kesimlerin yoksullaştığı, bir avuç insanın zenginleştiği bir dönemle karşı karşıya. Eskiden elektriğe 15-20 kuruş zam geldiğinde çok gözükürdü, şimdi artık 1,5-2 TL zam geliyor. Yüzde 30 zammın ardından yüzde 60 zam iddiaları konuşuluyor. Vatandaşın tasarruf edebileceği hiçbir şey kalmadı. Türkiye’de asgari ücret, 250 doların altına düşmüş durumda.
En düşük emekli maaşı 2 bin 500 TL. 17 milyon 642 bin kişi, aylık bin 400 TL ve altındaki parayla geçiniyor. 2 milyon 600 yurttaşımız, aylık bin TL aylıkla geçimini sürdürmeye çalışıyor. Asgari ücret, açlık sınırının bin 764 TL altında. Beşli çeteyi zengin etmek için 84 milyon yurttaşımız yoksullaşıyor.
Maalesef ekonomik buhran devam edecek gibi gözüküyor. Birazcık içinizde vatan sevgisi, yurttaşlara saygınız kaldıysa bu ülkeyi yönetemiyorsunuz, derhal erken seçime gidin” dedi.
Bir litre sütün 20 TL olması nedeniyle süte güvenlik kilidi takıldığını hatırlatan Ağbaba, “Bu zamlar olunca AKP milletvekili, ‘Marketten karpuz almayın, bahçenize ekin’ diyor. Sanki fakir fukaranın bağı, bostanı var. Erdoğan, ‘Aç olan yok, vicdansızlık yapma’ diyor. Burada vicdansız kim? Bu dönemde bayat ekmek kuyruklarını görmüyor musunuz? Halk ekmek kuyruklarında 50 kuruş ucuza ekmek almak için güneşin alnında ya da yağmur altında insanlar beklemiyor mu?
İlk kez bu dönemde ikinci el gömlek, ceket, ayakkabı satan esnaflar çoğalmadı mı? Maalesef ülke bir vasıfsızlar, liyakatsizler cumhuriyetine dönüşmüş durumda. Kendi kadrolarında iş bilen bakanlar bile istifa ediyor. Türkiye, kala kala Nebati’nin umuduna kaldı. Nebati’nin yönetmiş olduğu ekonomiden kimse hayır beklemesin. ‘Mart ayından itibaren enflasyon düşecek’ diyordu. Sonra ‘Haziran ayından itibaren enflasyon düşecek’ dedi. Yarın enflasyon rakamları açıklanıyor. TÜİK, yüzde 80’nin altında enflasyon açıklayamayacak. İstediği kadar makyajlasın, yüzde 80’den aşağısını açıklayamayacak” ifadelerini kullandı.
‘Hayat pahalılığı önlenemez noktada’
Ağbaba, Türkiye’deki hayat pahalılığının önlenemez noktaya geldiğini dile getirerek, “Bir grup televizyonlar da ‘Avrupa’da da enflasyon yüksek’ diyerek yalan söylemeye devam ediyor. ‘Ukrayna-Rusya savaşından dolayı küresel ekonomi krizde’ diyorlar. Bunların hepsi yalan. Bizim enflasyonumuz, Avrupa’daki ülkelerin toplamı kadar. Bizim aylık enflasyonumuz, birçok ülkenin yıllık enflasyonunu geçmiş durumda. Türkiye’nin yüzde 1’i zenginleşti, yüzde 99’u fakirleşti.
Televizyon ekranlarından Türkiye’nin yüzde 7,3 büyüdüğünü söylüyorlar. 2021 yılı sonu itibariyle milli gelir kişi başına 9 bin 539 dolar iken dünkü açıklanan büyüme rakamlarına rağmen milli gelir 9 bin 412 dolara düşmüş durumda. Fakir fukara, 127 dolar daha fakirleşmiş gözüküyor.
Emeğin büyümedeki payı, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre 4 puan azalarak yüzde 31,5’e gerilemiş durumda. Büyümeden emekçimiz, esnafımız, sanayicimiz pay almıyor. Büyümeden pay alan tek kesim, kamudan iş alan bazı şanslı müteahhitler. ‘Beşli çete’ diyoruz, tabii bu beşli çetenin her ihalesinden pay alan bir de reisi var” şeklinde konuştu.
AKP’nin sarayı eleştiren herkesi cezaevine atmayı amaçladığını belirten Ağbaba, “Amaç korkutmak, susturmak, baskı ve sansürle iktidarda kalmak. Bu yasayla herkes susturulmak isteniyor. Yandaş medya oluşturdular; trol orduları yetmedi, şimdide sosyal medyaya yasak getirmeye çalışıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar. Sosyal medyayı yasaklasalar da ceza da verseler bilin ki AKP iktidarı ve Cumhur İttifakı gidiyor” dedi.
‘İktidarın celladı bakan yardımcısı oldu’
Ağbaba, siyasi davalara değinerek, “Bunların başında, Canan Kaftancıoğlu kararı, Sözcü Gazetesi kararı, Türk Tabipleri Birliği kararı, Enis Berberoğlu’nun mahkeme kararını uygulamayan bir hâkim var. Bu kararların hepsini aynı adam görüyor. Adeta bir yargı, hukuk celladı Akın Gürlek isminde birisi var.
Bu isim, bakan yardımcısı oldu. Demek ki Canan Kaftancıoğlu, Sözcü, Enis Berberoğlu, Türk Tabipleri Birliği kararlarını Recep Tayyip Erdoğan vermiş. Akın Gürlek, yapmış olduğu hukuk ayıpları yüzünden bakan yardımcısı oldu. Geçmişte Balyoz’da, Ergenokon’da, Oda TV’de, Askeri Casusluk’ta karar veren hâkim ve savcılar da yargılanıyor. Bilin ki bu kararı verenler de yargılanacak. Adeta iktidarın celladı ve iktidarın silahı gibi kullanılan birisi maalesef bakan yardımcısı olarak atanmış durumda” şeklinde konuştu.
Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na yönelttiği 10 soruya değinen Ağbaba, “‘PYD, PKK, DEAŞ’ diyor. Kim şimdiye kadar geçmişinde teröre destek verdiyse onun Allah belasını versin. Kim PYD’nin başkanını Devlet Konuk Evi’nde ağırladıysa Allah onun da belasını versin. Dün ‘PYD terör örgütü Salim Müslim’ diyor.
Salim Müslim’i ağırlayan, özel uçak gönderen sensin. Sen değil misin? İstanbul seçimlerini kazanmak için katil, tecavüzcü, elinde Türk askerinin kanı olan Osman Öcalan’a TRT’nin, Anadolu Ajansı’nın muhabirini gönderen sen değil misin? İstanbul seçimini alabilmek için Öcalan’ın mektubunu hem Devlet Bahçeli hem de Erdoğan yorumladı. DEAŞ’ı bu memleketin başına kim bela ettiyse Allah onların da belasını versin” diye kaydetti.
‘Adayımız Kılıçdaroğlu’
Ağbaba, son olarak tartışmalı cumhurbaşkanı adaylığına ilişkin şunları söyledi:
“Kemal Kılıçdaroğlu, herkesin gözü önünde açıkça organize bir linç, öldürme girişimiyle karşı karşıya geldi. Kılıçdaroğlu’nu öldürmeye girişenler, bir gün bile cezaevinde yatmadı. Canan Kaftancıoğlu cezaevinde yattı. Erdoğan’la ilgili tweet atan 13-14 yaşındaki çocuklar cezaevinde yattı.
Bu adaletsiz düzeni, Türkiye’yi itibarsızlaştıran bu hukuk düzenini sağlayanları seçinle göndermek bizim boynumuzun borcudur. Bize ‘aday kim’ diyor. Bizim adayımız, altılı masayı kuran, senin kimyanı bozan, Türkiye’de Adalet Yürüyüşü’yle başlayarak toplumun tüm kesimlerini gündeme getiren, onlarla kol kola giren genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’dur.”