Cezayir asıllı Fransız gazeteci Khaled Sid Mohand ve Fas asıllı Fransız akademisyen Tabip Yannis Mahil, Charlie Hebdo’nun “günün çizimi” notuyla servis ettiği Türkiye karikatürünü “faşist mizah” olarak kıymetlendirdi.
Gazeteci Mohand, emelleri her ne olursa olsun Türkiye’nin 10 vilayetinde tesirli olan ve binlerce insanın hayatını kaybettiği sarsıntılar sonrası bu türlü bir karikatürün servis edilmesini faşistçe bulduğunu belirterek, “Bu kelamda mizah, çok sağın mizahıdır, faşist bir mizahtır. Müslümanlar, son 25 yılda Charlie Hebdo’nun takıntısı haline geldi.” sözünü kullandı.
Irkçı çizimleriyle öne çıkan mecmuanın yalnızca Müslümanlarla ilgili değil, ayrıştırıcı olabilecek çabucak her bahiste provokasyon yapmaktan geri durmadığını lisana getiren Mohand, şöyle devam etti:
“Yıllarca Müslümanlara karşı nefretlerini tabir etmek için laikliğin gerisine saklandılar. Olağan destekçileri size Charlie Hebdo’nun bilhassa Müslümanları amaç almadığını söyleyecektir. Gerçek, ayrıyeten çingeneleri, siyahları, dünyanın dört bir yanından gelen mültecileri, engellileri, bayanları da maksat alıyorlar.”
“CHARLİE HEBDO FRANSIZ IRKÇI GELENEĞİN MİRASI”
Mohand, Fransa’da 1969’da yayımlanmaya başlayan haftalık mizah mecmuasıyla ilgili, “Charlie Hebdo, 1930’lu yıllarda çok faal olan Fransız ırkçı geleneğin mirasıdır. O vakitler hedeflenen topluluk Musevilerdi. İslamofobi, antisemitizmin farklı versiyonundan öbür bir şey değil lakin bugün Müslüman tersliklerinin da ötesinde, Charlie Hebdo’nun çok sağcı ve ırkçı bir mecmua olduğu anlaşılmalı.” dedi.
Fransa’nın yasal olarak dergiye müdahale etme hakkı olmadığını kaydeden Mohand, “Fransız hükümeti, bir gazeteyi sansürleyemez. Medyaya baskı yapabilir lakin en azından resmi olarak bir gazeteden bir makaleyi yahut karikatürü geri çekmesini isteyemez.” diye konuştu.
Mohand, geçen ağustosta bu durumun istisnasının gerçekleştiğini aktararak, şunları lisana getirdi:
“Günlük Le Monde gazetesine, (Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel) Macron’un Fransız-Cezayir ilgilerine ait beyanını eleştiren makaleyi geri çekmesi emredildi. Bu istisnai sansürden evvel hükümete son 3 yılda yaklaşık 800 Müslüman örgüt ve derneği kapatırken, neden Charlie Hebdo’nun söz özgürlüğü ismi altında nefret söz etmesine müsaade verildiği sorulmalıdır. Kapatılan bu örgütlerin hiçbirinin terörizmle ilişkisi yoktu, yaptıkları yüzünden değil, oldukları kişi ve söyledikleri şey için kapatıldılar.”
KARİKATÜR “İSLAMOFOBİK VE TÜRKOFOBİK”
Fas asıllı Fransız akademisyen Tabip Yannis Mahil de kelam konusu karikatüre ait, “Fanatiklik ve alaycılık bu düzeye ulaştığında sunulan şey mizah değil nefret oluyor. Charlie Hebdo’nun amacındaki mazlumlar çoğunlukla Müslümanlar, göçmenler, Afrikalılar ve Asyalılar. Mecmua kimi amaca koyacağını ve bunu yaparken nefretini ‘ifade özgürlüğü’ ve ‘mizah’ın ardına nasıl gizleyeceğini uygun biliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Karikatürü “fanatiklik ve barbarlığın zirvesi” olarak tanımlayan Mahil, “Bu Charlie Hebdo’nun birinci vukuatı değil. 2 Eylül 2015’te kıyıya vuran cansız vücuduyla dünyayı derinden sarsan Aylan bebeğin vefatının akabinde mecmua ‘Ölmeseydi, büyüdüğünde tacizci olabilirdi’ halinde aşağılık bir karikatür yayınlamıştı.” halinde konuştu.
Mahil, Charlie Hebdo’nun Türkiye’deki zelzelelere ait karikatürünü “İslamofobik” ve “Türkofobik” olarak niteleyerek şu tabirleri kullandı:
“Dergi, Fransa’daki baskın ideolojinin, Müslümanları, Türkleri, Arapları ve Afrikalıları çok fazla risk, tenkit ve şikayetle müsabakadan maksat almasına müsaade verdiğini biliyor. İkili standart maalesef bir gerçeklik. Bu usul karikatürlerin dünya çapında tanınırlık getireceğinin farkında olan Charlie Hebdo, bu formda mecmualarının daha fazla satacağının farkında. Kendilerini savunacak sistemlere sahip olmayan insanları maksat alırken ‘aşırı’ davranarak gözü pek görünmek istiyorlar. Gerçekte gözü pek olmak, farklı kökenden ve inançtan insanlara hürmet duymaktır, onları aşağılamak değil. Depremzedelere hakaret etmenin neresi yürek?”
“FRANSIZ HALKI TÜRK VE SURİYELİ DEPREMZEDELERLE DAYANIŞMA İÇİNDE”
Fransız medyasında sık sık Türkiye’ye ve Müslümanlara yönelik propaganda faaliyetleri yürütüldüğüne dikkati çeken Mahil, “Bu propagandalar insanları etkilese de genel manada Fransa halkı şefkatli bir toplum. Münasebetiyle dini inançları ne olursa olsun birçok Fransız vatandaşı bu dehşetli sarsıntının Türk ve Suriyeli kurbanlarıyla dayanışma içinde.” dedi.
Mahil, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un da Türk ve Suriye halkıyla dayanışma bildirisinde, “Her türlü yardımı göndermeye hazırım.” sözünü kullandığını anımsatarak, Fransa’nın şimdiye kadar Türkiye’ye yardım hedefiyle 73 kişilik grup gönderdiğini ve 65 kişilik bir küme daha göndermeyi planladığını aktardı.
SOSYAL MEDYADAN CHARLİ HEBDO’YA AĞIR TEPKİ
Daha evvel de Hazreti Muhammed’e yönelik hakaret içerikli karikatürler yayımlayan Charlie Hebdo, binlerce kişinin hayatını kaybettiği Türkiye’deki zelzeleleri nefret lisanıyla karikatürize ederek Twitter hesabından, “Türkiye’de deprem” başlığıyla, yıkılan binalar ile devrilen bir aracın bulunduğu çizimi “Tank göndermeye gereksinim kalmadı.” sözüyle paylaşmıştı.
Karikatür, toplumsal medya paylaşımlarında nefret söylemi olarak değerlendirilmiş, başta Türkiye ve İslam ülkeleri olmak üzere dünyadan reaksiyon toplamıştı.
İlk yayın hayatına 1970’te “Hara Kiri” ismiyle başlayan Fransız satirik mecmua devrin Fransa Cumhurbaşkanı General Charle De Gaulle’ün vefatına ait hakaret içerikli karikatür yayımlaması üzerine yargı kararıyla Kasım 1982’de kapatılmıştı.
Yayın hayatına son verilen mecmuanın “Hara Kiri” ismini kullanması yasaklanmıştı.
Dergi takımı, Fransız yargısının General De Gaulle’ün ismine verdiği kutsallığı kırmak ve yasağı bozmak için Charle De Gaulle’ün isminden esinlenerek mecmuayı “Charlie” ismiyle 1992’de yine yayımlamaya başlamıştı.