Cumhurbaşkanlığı kararı ile Muğla’nın Ula, Bodrum ve Datça ilçelerinde toprakların özelleştirilmesi kararının akabinde Muğla’da çevreciler ayaklandı.
Basın açıklamasını MUÇEP bileşenlerinden Renate Ömeroğulları yaptı.
“BU ÖZELLEŞTİRMELERLE TABİAT VE TARİH KAYBEDİYOR”
Yurdumuzun her yanında maden, güç ve turizm şirketlerine peşkeş çekilerek kamuya ilişkin doğal ve tarihi alanların geri döndürülemeyecek bir biçimde tahrip edildiğini belirten Ömeroğulları, “Örneğin Kızlanaltı’nda Gebekum Kıyısı ya da antik eserler üzere korunması gereken doğal ve tarihi kültürel varlıklarımıza mesken sahipliği yapan topraklarımızın kamulaştırmalar yoluyla çoğaltılmasını beklerken, özelleştirmelerle azaltılmasına razı olmayacağız! Her özelleştirme kıssası, toplumsal açıdan birer çökertme ve itibarsızlaştırma hikayesidir!
Sermayenin yaygınlaştırılması ve ekonomik verimlilik ya da kalkınma palavralarıyla bu özelleştirmeler, bu toprak modüllerini daha büyük ölçekte birleştirmek suretiyle, daha varlıklı sermayedarlara ekonomik çıkar sağlamak üzere satışa hazırlamaktadır” dedi.
“ÖZELLEŞTİRMEDEN KÜÇÜK SERMAYE YARARLANAMAYACAK”
Özelleştirmelerden, küçük sermaye sahiplerinin ve küçük turizm işletmecilerinin yararlanamayacağını vurgulayan Ömeroğulları “Tam bilakis buralara büyük sermaye sahipleri, büyük turizm işletmecileri gelecek ve büyük turizm yatırımları ile küçük işletmecileri ve esnafı boğacaktır. Bu özelleştirmelerle küçük işletmeciler ve esnaf dahil kamunun kayıpları, hazineye sağlanacak gelirden misli ve misli ile çok olacaktır.
Biz, hepimiz yoksullaşırken, ülkemizin ortak varlıklarının 3-5 zengine peşkeş çekilmesine müsaade vermeyeceğiz! Hazineden alınarak Özelleştirme Yönetimi kanalıyla yapılan bu özelleştirmeler, tıpkı vakitte muhalif belediyelerin cezalandırılması hedefiyle da kullanılmaktadır! Evvel Kargı Koyunun ve sonrasında Kızlanaltı’nın Özelleştirme Yönetimine verilerek yapılmaya çalışılan özelleştirme teşebbüsleri ile ilgili örneklerde, mevcut merkezi yönetimin, belediyelere verilmesi gereken hisseleri gasp etmeye çalıştığını da görmekteyiz! Bu teşebbüs bile bu özelleştirmenin, mahallî halkın (Datçalıların) faydasına olmadığının açık bir göstergesidir! Muhalif mahallî idarelerin cezalandırıldığı her türlü teşebbüse de karşı çıkacağız!” sözlerini kullandı.
“YARARLI ÖZELLEŞTİRME YOKTUR!”
Topluma ilişkin fabrikalardan, sıhhat ve eğitim kuruluşlarından başlayarak, her türlü altyapıya uzanan özelleştirmelerin artık durması gerektiğini de savunan Ömeroğulları, “Sonra da giderek deniz, orman, sit alanlarına, toprağa, suya kadar vardırılan özelleştirme ve satış teşebbüsleriyle toplum, kamusal varlığının çok büyük kısmını kaybetti. Bize nazaran bugüne kadar yapılan özelleştirmeler içinde toplum faydasına olduğu söylenebilecek tek bir örnek yoktur! Belediye meclis toplantısında paylaşılanlar dahil özelleştirmeyi olumlayan her görüşü, büyük bir şansızlık olarak kıymetlendiriyoruz.
Bizleri toplumsal gelişmenin ya da kalkınmanın karşısında gösterenler bilsin ki; bizler kamusal kaynaklarımızın toplumun tüm kısımları ortasında adil olarak dağıtıldığı, gencine, yaşlısına tüm insanlara, toprağa, havaya, suya, tarihe ziyan değil faydası dokunacak bir toplumsal mukaveleden yanayız. Kamusal zenginliklerimizin, bu çeşit özelleştirmeler ile bir avuç zengine peşkeş çekilerek çarçur edilmesini istemiyoruz. Kamusal zenginliklerimizin, tüm toplumun ortak aklıyla tüm topluma-tarihe-doğaya ziyan vermeden, tam aksine faydasını gözeterek de değerlendirilebileceğini biliyoruz” biçiminde konuştu.
“SONUNA KADAR ÇABA EDECEĞİZ”
Özelleştirme kararlarına karşı sonuna kadar uğraş edeceklerini de kelamlarına ekleyen Ömeroğulları, “Bu manada Muğla’da ve yurdumuzun her yerinde gayret veren ekoloji örgütlerine, demokratik kitle örgütlerine, belediyelere, siyasi partilere davetimiz var: Muğla’mızın ve yurdumuzun daha fazla talan edilmesine sessiz kalmayacağız.
Alınan özelleştirme kararlarının iptal edilmesi için her türlü legal çabayı birlikte yükselteceğiz. 3Haziran’da Kargı Koyu özelleştirilmesine itirazımızla ilgili uzman keşfi yapıldı. 18 Haziran’da da Kızlanalt’ındaki toplamı 238 bin metrekarelik 17 farklı arazinin özelleştirilmesine karşı açılacak davanın son günü. Datça’da Kızlanaltı, Bodrum ve Akyaka dahil Muğla’da ve tüm Türkiye’deki bu özelleştirmelere karşı TMMOB, belediyeler, özelleştirme tersi vatandaşlarla birlikte dava açacağız” dedi.