Olmayan şey değil, Türkiye’de bir kişi söylediği kelamlar yüzünden tutuklandı. Her şey jet süratiyle oldu. Aslında o kelamlar yeni değildi ekranda, medyada söylenmemişti. Bir sanatçı, gösterisine hazırlanırken grup arkadaşlarıyla şakalaşırken içlerinden birine latife yollu takılmıştı. Bundan tam dört ay önce! Fakat su uyur birileri uyumaz. O kelamlar bulundu. Cımbızlandı. Güya dün kamuoyuna söylenmiş üzere paket edilip servis yapıldı.
Savcı yatarı olmayan bir cürüm icat edip soruşturma açtırdı, tabire çağırdı, “Gelmezsen mevcutlu getirtirim” dedi. Daha gelip gelmeyeceği belirli olmadan konutuna gidilip alındı ve tutuklama istendi. Hâkim çok makul bulup tutukladı! Bunların hepsi 24 saatten kısa bir vakit içerisinde meydana geldi. Toplum adaletin bu jet suratından serseme dönmüşken kendine gelenlerin sesleri yükselmeye başladı. Kelam konusu olan kişi bir sanatçı. Beğenirsiniz, beğenmezsiniz, müzik söylüyor, gösteri yapıyor. Gösteri yaparken sahne kıyafetleri albenili. Üzerinde çok konuşuluyor. Ayrıyeten kelamları de pek özgür. Hepsini birleştirdiniz mi al sana bir gündem hususu. Ne mazotun 26 lira olduğu konuşulur ne Peker’in tweet’leri. Hatta ne de yaklaşan 30 Ağustos zaferinin 100. yılı! Hani demiş ya çömez muharrir; çok okunan bir roman yazmak için ne yapmalıyım? Usta müellif karşılık vermiş: İçinde seks olsun, din olsun, merak uyandıran bir konusu olsun, kraliyet olsun, ünlüler olsun. Bizimki başlığı atmış: “Kraliçeyi hangi papaz halletti?”
Bizim öyküde de ne ararsanız var: Şöhret, magazin, hukuk, insan hakları, haksızlık, siyaset! Münasebetiyle herkes konuştu. Amalı konuşan var, amasız konuşan. Biz mevzuya “sanat” açısından baktık: Gülşen’in yanında hangi meslektaşları durmuştu? Hangi meslek birlikleri? Elbette Saray’ın müzikçilerinden savunma beklemiyorduk, onlar üç maymunu oynadı ancak sesi çıkanlar da pek azdı!
‘GÜLŞEN DERHAL HÜR BIRAKILMALI!’
TARKAN: Şahit olduğumuz hukuksuzlukların, adalet sistemimizin ikiyüzlülüğü ve çarpıklığı karşısında her gün biraz daha hayretler içerisinde kalıyoruz. Çocuklara cinsel istismarda bulunanları, bayan katillerini, tecavüzcüleri tutuksuz yargılayan hatta bazen hiç yargılamayıp özgür bırakanlar Gülşen’e gelince süratle harekete geçiyor. Yolsuzluk yapanları, hırsızları, kanunları çiğneyip doğayı katledenleri, hayvanları öldürenleri, dini kendi yobaz kanılarına alet edip toplumu kutuplaştıranları görmezden gelen hukuk sistemimiz Gülşen’i bir kalemde tutukluyor. Gülşen’e yapılan bu haksızlık son bulmalı ve Gülşen çabucak hür bırakılmalı.
SELDA BAĞCAN: Gülşen’i çabucak özgür bırakın… Epey şöhreti ile nereye kaçacaktı…
ŞAHAN GÖKBAKAR: Gülşen yargılandığı kabahatten, en üst huduttan CEZA ALSA BİLE TUTUKLANAMAZKEN mahkeme gününe kadar tutuklamak nasıl açıklanabilir?
REDD: Utanç, tasa ve öfke duyuyoruz. Gülşen’i hür bırakın!
AYLİN ASLIM: Ali Erbaş’ın tıpkı hassasiyeti Dolmabahçe Mescidi imamı Halil Necipoğlu sürülürken göstermesini beklerdik lakin demek gerçek imam ve hatip meslektaşlarındansa müzik söyleyen bayanlarla uğraşmak daha çok ilgisini çekiyor. Gülşen tutuklanınca halkın imamlar ve imam hatipler, tarikat yurtlarında yaşananlarla ilgili görüşleri değişti mi? Bunu da sanırım önümüzdeki yıl daima birlikte göreceğiz. Gülşen’in tutuklanmasının hukuk dışılığını ise hukukçulara bırakıyorum. Tam bir çöküştür bu yaşanmakta olan.
MAZLUM ÇİMEN: Siyasi bir karar. Gündem yaratma bu. Peker’in açıklamalarını tıs geçen savcılar jet süratiyle Gülşen’i tutukladılar. İtiraz etmedikçe bu işin sırası olmayacak, her an herkes olabilir sıradaki…
HADİSE: Size soruyorum, bayanları vahşice öldüren, iki ay yatar çıkarım diyen adamları, çocuklarının yanında karısını döven adamları bugün Gülşen’in tutuklandığı üzere tutuklasalardı kaç tane bayan bugün hayatta olurdu?
MABEL MATİZ: Gülşen derhal özgür bırakılmalı. #FreeGülşen
HARUN TEKİN:
FAZIL SAY: Bayana tekraren hakaret ettiniz. O da intikamını aldı, o da size hakaret etti. Ödeştiniz. Ancak o mahpusa atılmış? O vakit sen de mahpusa atıl.
AYNUR AYDIN: Sedat Peker yaptığı açıklamada, SPK liderinin rüşvet almadan iş yapmadığını, iş adamlarından toplam 180 milyon dolar sermaye yaptığını söylüyor ve soruşturacak bir tane savcı bile çıkmıyor! Gülşen espiri yapıyor! Evet, espiri ve anında savcılar devreye giriyor! Bence asıl fıkra bu.
EDİS: Istırabım tarifsiz. Herkesi ve her şeyi anlayabilmekle bir arada bir sanatkarın, yakın arkadaşım olan meslektaşımın telaffuzlarından dolayı cezaevine gönderilmesi beni yıkmıştır. Arkadaşımın samimi beyanlarına inanıyorum. Türk adaletinden kararını yine gözden geçirmesini bekliyorum.
GÖKSEL: Aylar evvel söylenmiş bir cümle yüzünden tutuklanmak? Bu hiç adil değil. Adalet herkese eşit davranmak değil midir? Kaldı ki Gülşen özür diledi! Çok üzgünüm.
DERYA ULUĞ: Gülşen için bu kadar süratli ilerleyen adalet sisteminden, çocuk ve bayan tacizcilerine, katillerine, onlarca sayamayacağım kabahati işleyip sokaklarda dolaşan baş tacı edilenler için de tıpkı adaleti bekliyoruz, hızlıca!
DEMET SAĞIROĞLU: Epey eksiğin tersi Gülşen miydi? Tuhaf adalet işleyişi neden Talibanlaştı? Madem o denli neden müddetlerle dalga geçenler terfi ettirildi? Bu nasıl bir hukuk işleyişi? Neden bu iki yüzlülük?
GÜVENÇ DAĞÜSTÜN: Müzik meslek birliklerimizden Gülşen’in tutuklanması ile ilgili hâlâ ses yok.
SILA: Adalet herkese lazım, daima lazım ve eşit lazım. Tutuklamak nedir?
BERNA LAÇİN: Hâlâ içeride demeyin, Erkek olup karısını öldürse çoktan hürdü.
MELEK MOSSO: Özgür bırakılsın. Neden mi? Zira onca katil, dolandırıcı, tecavüzcü ortada gezerken bir sanatkarın birkaç saat içinde tutuklu yargılanması bana manidar geliyor. Gülşen popun kraliçelerindendir, şüphesiz yalnız değildir! Bu yanlış karardan dönülmesini dilerim!