Rize’nin Ardeşen ilçesinde yaşayan 44 yaşındaki Sabit Yeniçırak, 30 Haziran 2022 tarihinde aracını kullanmayacağından dolayı trafik sigortasından ve motorlu taşıtlar vergisinden muaf olmak istedi ve trafikten çekme dokümanı aldı. Çekme dokümanı aldığı tarihten 9 ay sonra aracını tekrardan trafiğe çıkartmak istedi lakin sigorta şirketine gittiğinde olağanda ödemesi gereken fiyatın üzerinde bir fiyat istendi. Bunun nedenini sorduğunda ise aracı sigorta ödememek için trafikten çektiği periyodun sigorta borcunun ödenmediği söylendi.
Kullanmadığı arabasına araç sigortası yapmamak için aracını trafikten çektiğini fakat yine sigorta yapmak istediğinde kendisine borç çıkarıldığını öne süren Sabit Yeniçırak, “Araçlarımıza çekme evrakını yaptırmamızın nedeni, trafik sigortasından ve motorlu taşıtlar vergisinden muaf olmak için. Devlet bize de bu hakkı veriyor. Aracınızı trafiğe çıkarmayacaksan, uzun periyodik vilayet yahut yurtdışına çıkacaksa aracını trafikten çek bu ödenekleri ödeme diyor. Vilayet dışında olduğum için aracım 1 yıllık trafik çekme evrakı almıştım. Şu an da gereksinimim olduğundan ötürü kullanacağım aracımla trafiğe çıkmak istediğimden dolayı mecburî trafik sigortası yapmam gerekti. Sigorta acentelerine gittiğimde, benim noterden aldığım çekme evrakımı görmüyorlar. Sistemde o denli gözüktü diyerek emsal araçlarda 4 bin lira olan sigorta fiyatını bana 8 bin 600 lira ödemem gerektiğini söylüyorlar. Nedenini sorduğumda ise gecikme bedeli olduğunu söylüyorlar. Bence bu bir soygun” diye konuştu.
“BANA YOL GÖSTERİN, HAKKIMI SAVUNAYIM DİYORUM ANCAK BİLMEDİKLERİNİ SÖYLÜYORLAR”
Yaşadığı olay karşısında ne yapacağını bilmediğini ve hakkını nasıl arayacağını bilmediğini belirten Yeniçırak, “Benim geriye dönük borcum olmaması gerekiyor. Zati bir borcum olsaydı çekme dokümanı alamıyordum. Devlet bana bu türlü bir hak verdiyse şu an sigorta acenteleri benim çekme evrakımı neden görmüyor. Büsbütün onları da suçlamıyorum, devlet bankaları da beni görmedi. Bankaya gidip ‘Çekme dokümanlı aracıma sigorta yaptırmak istiyorum’ diyorum, ‘sistem kusur veriyor’ diyorlar. ‘Sistem kusur veriyor’ diye bunun bedelini ben mi ödeyeceğim. ‘Suçlu ben miyim’ burada. Bana gelen karşılıklar bunun yasal olmadığını söylüyorlar. Aciz kalıyorlar. ‘Bana yol gösterin, hakkımı savunayım’ diyorum ancak bilmediklerini söylüyorlar. Ben hakkımı nasıl savunacağım? Devlet yönetenlerden takviye istiyorum, bunun bir yolu olmalı” sözlerini kullandı.
“KİMDEN ŞİKÂYETÇİ OLACAĞIMI BİLEMİYORUM”
Hakkını savunmak için gittiği yerlerden aldığı yanıtlara reaksiyon gösteren Yeniçırak, 2 katı fiyatına aracına sigorta yaptırmak zorunda kaldığını tabir ederek, “Yasal bir teşebbüs yapamıyorum zira kimden şikâyetçi olacağımı bilemiyorum. Dayanak aldığım yerler oldu, resmi yerler oldu. Nasıl yapacağımı, bana yol gösterin diyorum. Yetkili şahıslardan ‘Nasıl yapabiliriz, hangi kurumları şikâyet edebilirim’ diyorlar. Aracıma sigortayı yaptırdım lakin bunun da peşini bırakmayacağım. Emsal araçlarda 4 bin lira iken ben 8 bin 600 TL civarı ödedim. Aslında gecikme bedeli diye bir şey yok. Aracım 9 aydır çekme evraklı. Kullanmadığım için garajda durduğu için ben buna bedel ödüyorum. Devlet buna el koymalı. Yani özel şirketin beni görmemesi kıymetli değil ancak devletin noterden aldığım çekme evrakını görmemesi düzeltilmeli” biçiminde konuştu.