Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Haber Global’de soruları yanıtlıyor. Çavuşoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Suriye’de bugüne kadar rejim siyasi sürece inanmadı. Artık inanması lazım. Savaşarak ülke bölünecek.
ŞANGAY’DA 3’LÜ TEPE İDDİASI
(Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Esad Şangay’daki dorukta görüşecek mi?) Böyle bir şey yok. Esad oraya davetli değil.
SURİYE’YE 5. HAREKAT HAZIRLIĞI
Bizim yaptığımız operasyonlar Suriye için değerli.
SURİYE’DEKİ PROVOKATİF HÜCUMLAR
Rejimle muhalefetin uzlaştırılması gerektiğini söyledim. Bundan ötürü niçin kimi şovlar oldu? Makûs niyetliler var. Bunun ardında öteki şeyler var. İstihbaratımız, ilgili üniteler gerekli çalışmaları yapıyorlar.
ASTANA SÜRECİ NASIL İLERLİYOR?
Astana şu an ayakta kalan tek süreç. Bugün Cenevre süreci varsa bu da Astana sayesindedir.
Siyasi tahlil için belirli hususlarda muahedeleri gerekiyor. Rejim siyasi süreç konusunda adım atmadığı için istediğimiz neticeyi vermiyor. Temel gayemiz Suriye’de siyasi tahlil.
İSRAİL’LE OLAĞANLAŞMA ADIMLARI
(Karşılıklı büyükelçi atamaları) Önümüzdeki günlerde gerçekleşecek. Şu anda kararname hazırlıyoruz. Yalnızca İsrail için değil. Önümüzdeki süreçte geri gelecek, yerine atayacağımız büyükelçiler var. İsimler var, taslak çalışmamız bitmek üzere.
FİLİSTİN, İSRAİL’LE OLAĞANLAŞMA SÜRECİNE NASIL BAKIYOR?
Gerek Fetih kanadı gerek Hamas tarafı İsrail’le ilgilerimizin olağanlaşmasını istiyor. Zira onlar da biliyor ki bu diyalog sayesinde Filistin davasını daha âlâ formda savunacağız. Diyaloğun olması, Kudüs konusunda, Filistin konusunda Türkiye’nin taviz vereceği manasına gelmez.
CHP’Lİ FAİK ÖZTRAK’A TEPKİ
Dün CHP Sözcüsü, “Dışişleri Bakanlığı AK Parti’nin arpalığı” demiş. Son derece terbiyesiz bir kelam. Tüm dünya Türkiye’nin dış siyasetini gıptayla izliyor. Çabucak saçma sapan iftirayla bulunuyorlar. Kusura bakmasınlar. Bu bahiste diplomatik olamayacağım. Son derece sinirlendim. Üsluba da dikkat etmek gerekiyor.
GÜNEY KIBRIS’IN DOĞU AKDENİZ’DEKİ GAZ KEŞFİ
Bazı gazetelerde haber, bizim kıta sahanlığımızla örtüşen bölge diye verilmiş. Lakin o gerçek değil. Bizim kıta sahanlığımızın güney sonunun güneyinde kalıyor. Kıta sahanlığımıza girmelerine müsaade vermeyiz. Geçen sene bir yıl içinde Yunanistan ve Rum kısmı bizim kıta sahanlığımıza gemi gönderme teşebbüsünde bulundu. Aldığımız güvenlik önlemleriyle ve diplomatik teşebbüslerle kıta sahanlığımıza girmelerine katiyetle müsaade vermedik.
Kaynakların, gelirlerin adil bir biçimde paylaşımı konusunda BM’ye de AB’ye de gerekli telkinlerde bulunduk. KKTC de tekliflerini defaatle yeniledi. Lakin Rum kısmı ve Yunanistan Avrupa Birliği’ne güvenerek hakça paylaşım yerine KKTC ve Türkiye’nin haklarını gasp etmeye çalışıyorlar. Geçmişte müsaade vermediğimiz üzere bundan sonra da vermemiz kelam konusu değil.
ATİNA İLE GÖRÜŞME OLUR MU?
Yunanistan’ın palavra dolan siyasetinden, kara propagandadan vazgeçmesi lazım. Kaldı ki İstanbul’da Sayın Cumhurbaşkanımızla öğlen yemeğinden kısa bir mühlet sonra bunların başlaması… Ortadan bir hafta geçiyor, Türkiye aleyhine propaganda başlıyor.