Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Buyruk Abdullahiyan ile Ankara’da bir ortaya geldi. Çavuşoğlu, Abdullahiyan ile Dışişleri Bakanlığı’ndaki görüşmesinin akabinde ortak basın toplantısında konuştu.
Mevkidaşıyla görüşmesinde Suriye konusunu genişçe ele aldıklarını kaydeden Çavuşoğlu, “Gerek Türkiye gerek İran olarak Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini güçlü halde destekliyoruz” sözlerini kullandı.
Artık kalıcı bir istikrar ve barış için sonuç odaklı adımların atılması gerekliliğine vurgu yapan Çavuşoğlu, bu doğrultuda rejimle de bir angajman sürecinin başladığını, istihbarat kurumları seviyesinde görüşmeler ve Moskova’da üçlü bir toplantı gerçekleştirildiğini hatırlattı.
Çavuşoğlu, “Şimdi önümüzdeki süreçte dışişleri bakanları seviyesinde bir toplantı yapılması da planlanıyor” bilgisini verdi.
Yapılan toplantılar konusunda İran’ı bilgilendirdiklerini lisana getiren Çavuşoğlu, “Çünkü Astana formatında 3’lü bir halde devam ediyoruz. Bugünkü görüşmelerimizde İran’ın da bu sürece katkısının çok değerli olduğunu vurguladık. Şahsen Sayın Cumhurbaşkanımız vurguladı. Önümüzdeki süreçte bu atılacak adımların sonuç getirmesi konusunda İran’la da yakın işbirliği içinde çalışacağız” değerlendirmesinde bulundu.
Çavuşoğlu, burada siyasi süreç, terörle uğraş, Suriyelilerin inançlı ve istekli bir formda dönmesi ve dönen insanlara gerekli takviyelerin verilmesi üzere değerli mevzuların olduğuna işaret ederek, “Astana formatında da İran’la yakın işbirliğimiz devam edecek” dedi.
‘İsveç savcısının kararı ‘absürt”
Stockholm’de yapılan hareket konusunda savcılığın kararına ait bir soruyu yanıtlayan Çavuşoğlu, “Savcılığın ‘soruşturmaya gerek yoktur’ kararı son derece absürttür” sözünü kullandı.
Herkesin hukukun üstünlüğünün ne demek olduğunu bildiğine dikkat çeken Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“Şimdi bu hareket bir sefer kimler tarafından yapılıyor? Teröristler, terör propagandası ile birlikte yapılıyor. İsveç’in ahitnameye baktığınız vakit bunlarla çaba kelamı var mı? Var. İkincisi tabir özgürlüğünden bahsediyorlar. Bu atak, bu provokasyon ırkçı bir taarruz mı? Evet. Irkçılık içeriyor mu? Evet. Pekala ırkçılık İsveç’te hata mu değil mi onun karşılığını versinler. Pekala nefret hatası içeriyor mu? Evet içeriyor. Pekala nefret hatası işlemek İsveç’te özgür mi değil mi? Bunun yanıtını versinler.”
Çavuşoğlu, kimsenin “İsveç’te söz özgürlüğü var, hasebiyle bu rastgele bir hata değildir” diye Türkiye’yi kandırmaya kalkışmaması ihtarında bulunarak, şöyle devam etti:
“Bu, ırkçı ve nefret içeren, nefret kabahati içeren bir aksiyondur. Münasebetiyle bu, üniversal pahalara de karşıdır, memleketler arası hukuka nazaran de hatadır. Yani, İsveç söz oyunlarıyla bizi oyaladığını düşünüyorsa, bunda aldandığını, kendisini aldattığını bilmesini isterim. Ya teröristlerin döşediği bu mayınlara kurban olacaklar ya da herkes, hepimizin güvenliğini düşünerek imzaladığımız ahitnameyi uygulayarak ileriye hakikat yürüyeceğiz. Burada da tercih İsveç’indir.”