Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesince Adliye Konferans Salonu’nda görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Ertuğrul Çelik, Abdullah Başdemir ve Esra Taş ile taraf avukatlarının yanı sıra Büyükşen çiftinin çocukları Osman, Uğur ve Büşra Büyükşen katıldı.
Duruşmada kelam verilen sanıklardan Başdemir, hatasız olduğunu savunarak, “Ne kimseyi azmettirdim ne kimsenin konutunu araştırdım ya da adam gönderdim. Mağduriyetim büyük. 2 yıldır haksız yere cezaevindeyim.” dedi.
Sanık Çelik de kimseyi öldürmediğini, hatasız olduğunu öne sürerek, mahkemenin uygun göreceği halde tahliyesini ve beraatini istedi.
Sanıklardan Taş ise evvelki savunmalarını tekrarlayarak, “Ben bir insanı öldürebilecek ya da öldürtebilecek karakterde bir insan değilim. Vicdanım rahat. Tahliyemi talep ediyorum.” tabirini kullandı.
Büyükşen çiftinin kızları Büşra Büyükşen, “Ben gözümün önünde öldürülen anne ve babamın katilini net olarak teşhis ettim. Bir kurban seçmedim. Tutuklu sanıkların en ağır halde cezalandırılmasını istiyorum.” diye konuştu.
Osman ve Uğur Büyükşen de sanıklardan şikayetçi olduklarını beyan etti.
Esas hakkındaki son görüşünü açıklayan Cumhuriyet savcısı, olayın maktul Metin Büyükşen’in oğlu ve geliniyle “mehir” uyuşmazlığından kaynaklandığı zannıyla soruşturmanın başlatıldığı, süreç içinde elde edilen kanıtların sanık Esra Taş, Abdullah Başdemir ve Ertuğrul Çelik’i işaret ettiği belirtildi.
Mütaalada, “Hüseyin K. ve ailesine yönelik bir atak amaçlanırken katil zanlısının kazara maktullerin konutuna girmiş olabileceği” istikametindeki bilgiler üzerine soruşturmanın genişletildiği aktarıldı.
Olaydan yaralı kurtulan Büşra Büyükşen’in, hareketi gerçekleştiren kişi olarak Ertuğrul Çelik’i kesin ve net halde teşhis ettiğini anlatan savcı, belge kapsamında Ertuğrul Çelik’in, maktul Büyükşen çifti ya da Hüseyin K’nin anne-babasını öldürmesi için bir nedeninin bulunmadığını belirtti.
Savcı mütaalasında şunları kaydetti:
“Dosya içeriğinde yer alan bağlantı tespitinde yer alan kayıtlardan anlaşılacağı üzere Esra ve Abdullah’ın hayatın olağan akışına uymayacak formda huzursuz hareketler ve konuşmalar yaptığı, şahit Hatice B’nin sanıklar Abdullah ve Esra ortasında gerçekleştiğini argüman ettiği, Abullah’ın Esra’ya hitaben Hüseyin K’nin ailesini kastederek, ‘Artık seni tehdit edemezler, adamlarımı gönderdim. İçin rahat olsun. Ben onları öldürttüm.’ biçiminde kelamlar söylediği, sanıklar Esra Taş ve Abdullah Başdemir’in azmettirmesi sonucu Sanık Ertuğrul Çelik’in Hüseyin K’nin ailesini öldürmek isterken konutların ve sokakların birbirine çok benzediği İsmil Mahallesinde kazara maktuller Metin ve Necla Büyükşen’i öldürmesi suretiyle sanıkların üzerine atılı taammüden öldürme hatasını işledikleri anlaşılmıştır.”
Esas hakkındaki mütalaada, Ertuğrul Çelik’in “kasten öldürme” hatasından 2 kere müebbet mahpus, Abdullah Başdemir ve Esra Taş’ın, Çelik’i azmettirdiği gerekçesiyle 2 defa müebbet mahpus cezasına çarptırılması istendi.
Bu sanıkların “konut dokunulmazlığını ihlal” kabahatinden farklı ayrı 6 yıl mahpusa çarptırılması da istenen kelam konusu mütalaada, sanık Ertuğrul Çelik hakkında ayrıyeten Büşra Büyükşen’in yaralanması nedeniyle “silahla taammüden yaralama” kabahatinden 3 yıl mahpusla cezalandırılması talep edildi.
Mütalaada, tutuksuz sanık Zekeriya O’nun ise beraati istendi.
Mahkeme heyeti, eksik konuların giderilmesi için duruşmayı erteledi.
NE OLMUŞTU?
Merkez Karatay ilçesi İsmil Mahallesi’nde 3 Eylül 2018’de meskenlerinde maskeli bir kişi tarafından av tüfeğiyle vurulan Metin (55) ile eşi Necla Büyükşen (54) hayatını kaybetmiş, pencereden atlayıp kaçan kızları yaralanmıştı.
Esra Taş, Abdullah Başdemir, Mustafa Okşen, Ertuğrul Çelik, Zekeriya O, Afganistan asıllı A.U. tutuklanmış, bir müddet sonra A.U. ile Zekeriya O. isimli denetim kuralıyla tahliye edilmiş, A.U. hakkında takipsizlik kararı verilmişti.
Tutuklu sanıklardan Mustafa Okşen ise cezaevinde rahatsızlanmış, kaldırıldığı hastanede hayatını yitirmişti.
İddianamede, sanıklardan Ertuğrul Çelik, Abdullah Başdemir ve Esra Taş’ın 2’şer defa ağırlaştırılmış müebbet mahpusu, meskeni katil zanlısına tanım eden Zekeriya O’nun ise “tasarlayarak adam öldürmeye yardım etme” kabahatinden 2 defa 20 yıla kadar mahpusu istenmişti.