Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Lideri Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, “Eğer ortaya bir tahıl kıtlığı ve eksikliği çıkarsa yahut birtakım ülkeler için bu durum çok daha zorlaşırsa, sorumlu olan taraf Rusya’dır. Öncelikle Ukrayna’ya karşı bu savaş sebebiyle sorumludur. Bir de Türkiye ve Birleşmiş Milletler’e karşı varmış olduğu mutabakata devam etmediği için sorumludur” dedi.
Sözcü’de yer alan habere nazaran; Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Lideri Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ve delegasyon heyeti, bir dizi temas ve ziyaret için Samsun’a geldi. Heyet, AB Ulaştırma Sektörel Operasyonel Programı hibe takviyesiyle yapılan Samsun-Sivas Kalın demiryolu çizgisini inceledi. Kavak’tan trene binen heyet, Samsun merkeze ulaştı. Türkiye Delegasyonu Lideri Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, burada açıklamalarda bulundu.
Avrupa Birliği olarak Samsun- Sivas Kalın Demir Yolu sınırı projenin bir modülü olmaktan çok büyük bir gurur duyduklarını söyleyen Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, şööyle konuştu:
“Trenler yeşil dönüşüm açısından çok kıymetli. Zira karbon emisyonlarını azaltıyorlar. Zira ulaşım kesimi karbon emisyonlarının en fazla arttığı kesim. O yüzden trenler kullanıldığında bu emisyonların düşürülmesinde hakikaten kıymetli bir rol oynuyorlar. Konfor, güvenlik ve bunun yanı sıra yeni sinyalizasyon sistemi de olumlu katkıları var. Bizim ulaştırma alanındaki iş birliğimiz açısından etraf açısından karbondioksit emisyonlarının düşürülmesi açısından hakikaten öneli bir öge bu çeşit projeler.
Bu büyük projelerden bir adedini burada bitirdik. Ancak öbür bir projenin uygulanması devam ediyor. O da İstanbul Bulgaristan hududu ortasındaki demir yolu sınırı. Tıpkı vakitte trenlerin inşası rehabilitasyonuna yönelik projeler de var. Toplum bütçesi de hayli fazla. Ulaşım, Avrupa Birliği Türkiye ortasındaki işbirliğinin çok değerli bir faktörü.”
Mola verildiği sırada trenin yanında koşarak poz veren Meyer-Landrut, “Bunu bilhassa bu değişimin ne kadar dinamik olduğunu ve nitekim bu alana yatırımın ne kadar kıymetli olduğunu bu alana ne kadar yatırım yapmamız gerektiğini vurgulamak için yaptım. Yani daha da hızlanmalıyız bu alandaki çalışmalarda” dedi.
Türkiye ve Birleşmiş Milletler’in üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiğini belirten Meyer-Landrut, “Bu teşebbüsün gerçekleştirilebilmesi için yapılan düzenlemelerde biraz kolaylaştırmaya gidilmek zorunda kalındı. Tahıl koridoru tek bir şeritte değil, tek bir güzergah üzerinden gitmiyor. Irmaklar, akarsular üzerinden geçiyor, trenlerle taşınıyor. Kamyonlar ve TIR’lar kullanılıyor. Fakat bu sistemle doğal ki Ukrayna’nın ihraç edebileceği kadar tahıl taşımak mümkün olmuyordu. Hasebiyle Birleşmiş Milletler, Ukrayna, Türkiye ve Rusya ortasında temmuz ayında varılan tahıl mutabakatı çok kıymetliydi. Zira böylelikle Ukrayna’dan yapılabilecek hem tahıl hem de öteki besin maddeleri ihracat potansiyeli genişlemiş oldu” tabirlerini kullandı.
Sürecin başından bu yana ortak bir çabayı benimsediklerini belirten Meyer-Landrut, şunları belirtti:
“Ben daha sonrasında ihraç edilen ölçülere baktım. Yani bu dayanışma şeridi dediğimiz birinci teşebbüsle, Avrupa Birliği’ne ihraç edilen tahıl ölçüsü ve ekim ayı sonunda başlayan ve boğazı kullanan bu yol ortasındaki taşınan ölçü farkına baktım. Savaşın başından bu yana Ukrayna’dan çıkan toplam tahılın yüzde 50’si boğazlardan taşındı, başka yarısı ise dayanışma şeridi dediğimiz kara koridorundan taşındı. Lakin olağan boğazdan taşıma yeni olduğu için kara yoluyla yapılan taşımayı geçecektir. Natürel bu bir ortak gayretti. Bu uğraşın hedefi da Ukrayna’da yetiştirilen tahıl ve öbür besin eserlerinin ihraç edilebilmesine yardımcı olmaktı. Bu hem Ukrayna’nın gelir elde etmesi açısından önemli hem besin kaynağı ve temini açısından kıymetli.
Ayrıca besin fiyatları açısından değerli. Zira Ukrayna’dan yetiştirilen tahılın pazarda olduğu vakit ve olmadığı vakit ki fiyatlar farklı. Hasebiyle biz bu bahiste çalışmalara devam ediyoruz. Birebir vakitte Türkiye’nin ve Birleşmiş Milletler’in bu taraftaki çalışmalarını destekliyoruz. Burada kıymetli olan temmuz itibariyle varılan mutabakat sonrasında boğazdan gerçekleşen tahıl ihracatının devam edebilmesi. Ancak olağan Rusya artık yok bu denklemde. Açık olan bir şey var bizim için. Şayet ortaya bir tahıl kıtlığı ve eksikliği çıkarsa yahut kimi ülkeler için bu durum çok daha zorlaşırsa, sorumlu olan taraf Rusya’dır. Öncelikle Ukrayna’ya karşı bu savaş sebebiyle sorumludur. Bir de Türkiye ve Birleşmiş Milletler’e karşı varmış olduğu muahedeye devam etmediği için sorumludur.”
Kentte konaklayacak Meyer-Landrut ve delegasyon heyeti, ziyaretlerini yarın Samsun’un Bafra ilçesinde bulunan Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti’nde sürdürecek.