Eski Genelkurmay İstihbarat ve İşçi lideri Emekli Korgenaral İsmail Hakkı Pekin, KRT TV’de Semra Topçu’nun sunduğu ‘Haftanın Panoraması’ programına konuk oldu. Pekin, Genelkurmay’ın, Hablemitoğlu suikastında hakkında yakalama kararı çıkarılınca kaçan emekli albay Levent Göktaş’ın takip edilmesi için MİT’e resmi yazı gönderdiğini söyledi. Pekin, MİT’in de buna karşılık Kazakistan ve Türkmenistan’daki faaliyetlerini izleyerek verdiği raporu 2006 yılında gördüğünü de tabir etti.
Anka’nın aktardığına nazaran İsmail Hakkı Pekin’in, Levent Göktaş’a dair söyledikleri özetle şöyle:
‘LEVENT GÖKTAŞ’I ÖZEL KUVVETLER’DEN ALIN’ DENDİ: Öncelikle şunu söyleyeyim Levent Göktaş, yetenekli birisi, faaliyetlerine vazifelerine baktığımız vakit kıymetli başarılara imza atmış birisi lakin övülmekten hoşlanan birebir vakitte, etrafında efsanevi öykülerin yaratıldığı onun da güzeline gittiğini gördüğümüz bir isim. 2003 yılında Genelkurmay İşçi Dairesi Lideriyken, Özel Kuvvetler Genelkurmay İkinci Lideri’ne bağladır, o vakit da Yaşar Büyükanıt İkinci Liderdi. Bana ‘Levent Göktaş’ı Özel Kuvvetler’den alın ve öteki pasif bir birliğe verin’ dedi. Biz de öteki üniteye verdik. Büyükanıt o sene Birinci Ordu Kumandanı oldu. Askeri Şuradan sonra o gidince Genelkurmay İkinci Başkanlığı’na İlker Başbuğ geldi ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na da Aytaç Yalman geldi.
BÜYÜKANIT, BAŞBUĞ’U ARAMIŞ: Birgün Levent’i Aytaç Yalman’ın yanına girerken gördük. Beni çağırdı ve ‘Levent’i tekrar Özel Kuvvetler’e tayin edin’ dedi. O vakit ‘İkinci Lider istemişti’ dedim. O da ‘Özel Kuvvetler’de faal bir yere değil de daha pasif bir yere tayin edin’ dedi. Öğretim görevliliğine aktardık. Gerisinden İkinci Lider İlker Paşa bir-bir buçuk ay sonra ‘Levent’in tayinini kim yaptırdı?’ diye sordu. Anlattım, ‘peki tamam’ dedi. Sonra anlıyorum ki, Büyükanıt, İlker Paşayı aramış ‘Onu niçin aldın?’ üzere laflar söylemiş.
İLK İŞİ VAZİFEDEN ALMAK OLDU: Büyükanıt, 2004 yılında Kara Kuvvetleri Kumandanı oldu. Birinci işi de Levent’i o misyondan almak oldu. Özel Kuvvetler’deki tahsil başkanlığı vazifesinden alınınca Levent de istifa etti ve emekli oldu. Avukatlığa başladı. Hatta yanında da daha sonra onla birlikte cezaevine giren iki kişi daha vardı. Biri Serdar Öztürk, biri daha vardı. Daha sonra o da onun avukatlığını yaptı. Sonrasını takip etmedim.
MİT’TE GEREKLİ BİLGİ VAR: 2006’da Genelkurmay Karargahına İstihbarat Daire Lideri olarak geldim. Orada evrakların ortasında Levent ile ilgili birtakım değerlendirmeler gördüm. O değerlendirmeler neyle ilgiliydi ondan bahsetmeyeceğim fakat Genelkurmay Başkanlığı Levent’le ilgili, Ulusal İstihbarat Teşkilatı’na bir yazı yazmış, o yazıda diyor ki, ‘Bu adamı takip edin, bu adamın yaptığı faaliyetleri vesaire bize bildirin.’ Onlar da bilhassa Kazakistan ve Türkmenistan’daki faaliyetlerini bildirmişler. Tahminen hala duruyordur. Ulusal İstihbarat Teşkilatı’nda gerekli bilgi vardır.
CEZAEVİNDE GÖRDÜM: Daha sonra Levent’i cezaevinde gördüm. Tıpkı kabahatten yargılandık. Biz, ‘internet andıcı’ davasından yargılanırken, Ergenekon torbasında beraberdik. Hakikaten orda anlatıldığı üzere namazını kılar, Arapça biliyor, Kuran’ı çeviri eder. Bir orta Haberal ile bir arada tıpkı yerde kaldılar. Kendisine o vakit sormuştum, ‘Niye cezaevine girdin, ne alakan var?’ gibilerden, yanıt vermedi.
ARABULUCULUK: İnan Kıraç’ın SBK’den aktardığı 55-60 milyar bir para var, Levent’in hesabına geçen paylar var. Burada da Levent’in iki tane ofisi var. Avukatlık yaparken çok farklı şeylerle irtibatlı, avukatlık yaparken bir grup iş bitirici faaliyetlerde bulunmuş, arabuluculuk faaliyetleri, tahminen alacak verecek ortasında birtakım faaliyetlere bulaştığını görüyoruz.
BU İŞİ TEK BAŞINA YAPMADI: Özel Kuvvetler içinde aşikâr bir düzeye ulaştığınızda, birtakım beşerler özel kuvvetlerdeki yetenekli insanlardan faydalanmak isteyebilir. Maalesef Özel Kuvvetler’de vazife yaparken, birtakım Özel Kuvvetler çalışanlarının petrol işiyle, silah işiyle uğraşan bireylerle Kuzey Irak’ta; Suriye’de Kazakistan’da, öbür yerlerde işbirliği içinde oldukları açık. Bunları MİT biliyor. Kimin kimle görüştüğünü ne yaptığını ortaya çıkartır. Levent konusunda da bu ve buna benzeri bir şeyler olabilir, diye düşünüyorum. Şahsen gözümle görmedim ancak cezaevinden çıkıyor ofisler açıyorsun, saraya yakınlığından birilerini tanıdığından bahsediyorsun gelene gidene… Bunlar daima duyduğumuz şeyler. Levent’in bu işi tek başına yapacağını sanmıyorum, diğer birileri de var. Yakalanan Nuri’nin (Gökhan Bozkır) 7 sayfalık tabiri var. O söz de nedir ne değildir var. Burada söyleyemem. Öbürleri da var.
TUĞLA ÇEKİLSİN: Hayli kirlenmiş bir durum var bunun açığa çıkması gerekiyor, Levent Göktaş ‘Konuşursam tuğla çekilir’ demiş. Yani bir tuğla çekildiği vakit açığa çıkar, çekilmesi lazım. (HABER MERKEZİ)