Şikayetçilerin avukatı Yunus Gümüş, evvelki beyanlarını tekrar ettiğini belirterek, “Tüm taraflarca kabul edilen bu olayla ilgili 150 kişinin tanıklığı vardır. Sanığın kabahati sabittir, bu nedenle cezalandırılmasını talep ederiz” tabirlerini kullandı.
“150 KİŞİNİN ÖNÜNDE KÜFÜR ARGÜMANI HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI”
Burak Özçivit’in avukatı Serkan Toper ise mağdurların beyanları ile şahitlerin beyanlarının çelişkili olduğunu tez ederek, “150 kişinin gözlerine bakarak küfür edildiği savı hayatın olağan akışına aykırıdır” dedi ve oyuncunun beraat etmesini talep etti.
HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASINA KARAR VERİLDİ
Davayı karara bağlayan mahkeme, sanık Burak Özçivit’in ‘hakaret’ cürmünden evvel 3 bin lira TL para cezasıyla cezalandırılmasına karar verirken, daha sonra kararın açıklanması geri bırakıldı.
Sanığın daha evvel kasıtlı kabahatten mahkumiyetinin olmadığını ve evraka yansıyan olumsuz davranışların bulunmadığını dikkate alan mahkeme, sanığın yine cürüm işlemeyeceği konusunda mahkemece olumlu kanaat oluşturulduğunu belirtti. Mahkeme, bu münasebetlerle kararın açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.
İDDİANAMEDEN
Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede Burak Özçivit ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. İddianamede Mehmet K., Turgay A., Atakan Ö. ve Okan Ş.’nin Beykoz Riva’da çekimleri yapılan ‘Kuruluş Osman’ isimli dizide set çalışanları olarak yer aldığı belirtildi.
Olay günü olan 8 Aralık 2020’de dizinin başrol oyuncusu Burak Özçivit’in bulunduğu çadırdan çıkarak şikayetçilere küfür ve hakaret içerikli kelamlar söylediği kaydedildi. Şikayetçilerin şahit olarak gösterdiği şahısların olayı doğruladıkları anlatılan iddianamede, kuşkulu Burak Özçivit’in şahit olarak gösterdiği bireylerin ise olayın yaşanmağını söyledikleri vurgulandı.
İddianamenin kıymetlendirme kısmında ise “Bahse mevzu olaya ait karşılıklı şahit beyanları olduğu görülmekte ise tüm soruşturma evrakı birlikte değerlendirildiğinde şüphelinin üzerine atılı kabahati işlediğine dair hakkında kamu davası açmaya kâfi şüphelinin hasıl olduğu” tabirleri kullanıldı.
Söz konusu kabahatin uzlaşmaya tabi olduğu, evrakın uzlaştırmacıya gönderildiği ama tarafların uzlaşamadığı da iddianamede belirtildi. İddianamede tutuksuz kuşkulu Burak Özçivit’in ‘Zincirleme halde alenen hakaret’ hatasından 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar mahpus cezasıyla cezalandırılması isteniyordu.