Bu görüntüler Tunceli’den! Vaşak kovaladı, yaban keçisi kaçtı

Tunceli’de, nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu için birinci derecede koruma altında olan ve Uluslararası Doğaya Koruma Birliği’nin (IUCN) kırmızı listesinde yer alan vaşak, Pülümür vadisinde yaban keçilerinin geçiş noktasında bir süre bekledi. Vaşak, yaban keçisi yaklaşınca saldırıya geçti. Vaşağın kovaladığı yaban keçisi Pülümür çayına atlayarak kurtuldu.

O anları cep telefonuyla görüntüleyen Çağdaş Bozkurt, “Pülümür vadisinde gezerken bir vaşağı gördük ve çekmeye başladık. Vaşak bir süre eğildi ve yaban keçilerinin kendine doğru gelmesini bekledi. Daha sonra üzerine atlamak istedi ve yaban keçisini kovaladı. Yaban keçisi hızlı koşarak kendini Pülümür çayına attı ve daha sonra başka bir bölgeden karaya çıktı. Yaban hayatımızın zenginliğinin bir kez daha farkına vardık ve bu olayı izlemek bizi mest etti” dedi.

ANADOLU PARSI, AYAK İZİ VE TÜYÜNDEN TESPİT EDİLDİ

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Anadolu parsının 1974’den sonra Türkiye’de ilk kez görüldüğünü açıklayarak, fotokapan görüntülerini paylaşmıştı. DKMP Genel Müdürü İsmail Üzmez, Türkiye’de 48 yıl sonra tekrar görülen ve nesli tükendiği sanılan Anadolu parsının nasıl tespit edildiğini DHA’ya anlattı.

Üzmez, Anadolu parsının endemik tür olduğu için görüldüğü coğrafi konumların paylaşımının yapılmadığını belirterek, “Sayın Bakanımız Türkiye’ye bir müjde verdi. 1974’ten beri görülmeyen Anadolu parsı kurumumuz tarafından tespit edildi. Ekibimiz ile bunu gözümüz gibi koruyoruz. Kamufle edilmiş fotokapanlarımız var; nereden geçiyor, nereden su içiyor, nerede avlanıyor takip ediyoruz. Akademisyenler ile de protokol yaparak, bu nadir türleri takip ediyoruz. Anadolu’nun endemik türlerinin nerede olduğunu biliyoruz, bunları gözümüz gibi koruyoruz ve biz orada 7/24 bulunmasak bile orada gözümüz olan fotokapanlarımız var” dedi.

İLK TESPİT TÜYÜ VE AYAK İZİNDEN

Üzmez, Anadolu parsının tespitinin kolay olmadığını kaydederek, “Önce bilim insanları parsın yaşayabileceği yerleri tespit ediyor. Anadolu parsı, çok ürkek bir hayvandır, yaklaşmaz. Uzman arkadaşlar, önce ayak izi ve tüyünü tespit etti. ‘Burada bir ayak izi var, ilginçtir, bu kurt, çakal, tilki değil’ dediler. Ondan sonra fotokapanlarımızı döşüyoruz. Fotokapanlarımızı ağ gibi örüyoruz; tüyünün, ayak izinin geçtiği yerlere bunları yerleştirince, hayvan 18’inci gün görüntüye girdi. Çok ilginç bir şey söyleyeyim; biz oraya bir but astık. Muhtemelen insan kokusunu aldığı için, hayvan oradan geçti. Belki açtı; ama üstünde asılı buta bakıp dönmedi bile. Yabani hayvan insanlardan olabildiğince uzak duruyor. Zaten bu şekilde yaşayabiliyor. Biz bunu bilimsel araştırmalar ile tespit ettik. Bununla ilgili Avrupa bize ilgi duydu, çalışma teklifi getirdi. Biz ‘kendimiz çalışacağız, kendimiz göreceğiz’ dedik. ‘Anadolu leoparı’ diyorsunuz, onlar başka ad takmak istiyor. Sırf burayla ilgilenen bir ekip kurduk. Hatta karavan aldık. Kaçak avcıların geçeceği yerlere karavan koyduk. Orada da ekiplerimiz nöbette. Hiç bir vatandaşımız gözümüz gibi koruduğumuz çok nadir olan hayvanlara zarar vermesin” ifadesini kullandı.

‘4 ANADOLU PARSINI TAKİP EDİYORUZ’

Üzmez, Anadolu parsına ilk etapta GPS takmanın riskli olduğunu vurgulayarak, “1 tane değil, şu anda 4 tane takip ediyoruz. Anadolu parsı, aslan gibi sürü halinde yaşamaz. Anadolu parsı üreyeceği zaman 1 ay dişisi ile birlikte durur, sonra ayrılır. Bizim yakından takip ettiğimiz leoparların 2’si erkek. Sürü halinde yaşamadığı için sosyal bir hayvan değil. Çok gizli, nereden geçtiğini kimse bilmiyor. Biz sadece fotokapanlar ile takip ediyoruz. Belki GPS takıp uydudan da takip edebiliriz; ama nadir ve sayısı az olduğu için biz onları bayıltma riskine girmiyoruz. GPS takacak seviyeye gelirsek bilim adımları ile bunu yapacağız. Buna göre fotokapan kurup, nerede çiftleşti, nerede yavrusu var, bunları da takip edeceğiz. Daha hayvanı bulur bulmaz, uyuşturup, uyutup GPS takmaya kalkarsanız elinizdeki en önemli türü yok etme ihtimaliniz var. Bilim insanlarının fikri doğrultusunda, dünyada bu türleri çalışan bilim insanları olduğu için onların görüşü doğrultusunda hareket ediyoruz” dedi.

‘ENDEMİK TÜRLERE DOKUNMAYALIM’

Üzmez, endemik türlere zarar verilmemesi yönünde çağrı yaparak, “Buradan vatandaşlarımıza duyuru yapmak istiyorum; biz olmasak bile sizin görmediğiniz, bilmediğiniz yerde fotokapanlarımız var. Siz oradan geçtikten 2 gün sonra savcı izni ile kapınızı çalarız. Siz kaçak ve yanlış bir işlem yaptıysanız sizi adliyeye teslim ederiz. Türkiye’nin nadir türleri olan, hepimizin el birliği ile koruması gereken bu hayvanlara gözümüz gibi bakalım, dokunmayalım, yanlış yapmayalım. Biz de fotokapanlar ile, hatta bazı bölgelerde o kadar sık fotokapan kuruyoruz ki siz 10 kilometre gitseniz, biz sizin arkanıza dönüp baktığınızı bile tespit edebiliyoruz” diye konuştu. Şaduman UNUTMAZ-Oğuzhan DEMİR/ANKARA, (DHA)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir