Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) tarafından partinin Genel Lideri Hüseyin Baş’ın iştirakiyle ‘Cumhuriyet Şöleni’ isimli bir program düzenledi. Programda konuşan Baş, Altılı Masa davetine da değindi.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) tarafından partinin Genel Lideri Hüseyin Baş’ın iştirakiyle Bostancı Şov Merkezi’nde ‘Cumhuriyet Şöleni’ isimli bir program düzenledi. Folklor şovlarının de yapıldığı aktiflikte Genel Lider Hüseyin Baş zeybek oynadı.
“ÇOK BEDELLER ÖDENDİ”
Cumhuriyetin güç yollardan geçerek ilan edildiğini anlatan Baş, cumhuriyetin ilanı için çok bedeller ödendiğini söyledi. Bugün cumhuriyetin değerini bilemeyen insanların olduğunu söyleyen Baş, “Cumhuriyet bize hürriyetimizi getirdi. Milletimizin egemenliğini getirdi. Kula kulluk etmekten kurtarıp, bizi Allah’a kulluk edebileceğimiz bir Türkiye’ye iletti. Cumhuriyet bu türlü bir şey. Cumhuriyeti Ceddimiz o denli kuvvetli koşullarda ilan etti ki” dedi.
PROJELERİNİ ANLATTI
Etkinlikte konuşan Baş, gençlerin birçok ekonomik sorun yaşadığını belirterek şunları söyledi;
*Gençler sizden fazla bir şey istemiyor. Kızıyla, kadınıyla, erkeğiyle istedikleri tek bir şey var. İnsan üzere yaşayabilmek. Tek bir şey var; düşündüğünü haykırabilmek. Ucuz yemek istiyor.
*Bu gençler bu ülkede kafeye gidip bir çay, bir tatlı tüketebilmek istiyor” dedi. Baş, “Kadın medeniyettir, bayan bizim varlık sebebimizdir. Bu bayan konutta beni yetiştirebiliyor, çocuğumu yetiştirebiliyor, sizi yetiştirebiliyor.
*Ama devlet yönetemiyor, işyerinde çalışamıyor. Bayanımızın sömürüldüğü bir sistem. Yanlış mı, hakikat. Bayanımız iş bulamıyor. Bulduğu işte düşük maaşla çalıştırılıyor. Bu bayanların tek bir isteği var; öldürülmemek.
*Bu bayanlar bu ülkede yalnızca yaşamak istedi. Bayanlarımıza da çok projelerimiz var. Listelerin yarısı bayan, yarısı erkek olacak.
EKONOMİ ELEŞTİRİSİ
Ekonomik sistemi değiştireceklerini de kaydeden Baş, “‘Dünyada kapitalizm çöküyor’ daima bunu anlatıyorlar. Yeni bir sistem içinde vatandaşlık maaşı var mı? Var, dünya uygulamaya başlıyor. Taban fiyatı artırmak var mı? Var, dünya uygulamaya başlıyor. Yeni sistem, ulusal iktisat modeli. Yeni sistem dediğimiz bu. Ben bunu size bilgileriyle ispat ederim. Dünya buraya gidiyor. Biz sistemi değişeceğiz. Paraya olan tanımı değiştireceğiz. Para, biz kazanalım diye çalıştığımız şey değil. Ben 8 saat çalıştığımda 10 lira kazanıyorsam, sen de 8 saat çalıştığında 10 lira kazanacaksın” halinde konuştu.
“BU ÜLKEDE TÜKETİM YOK”
Üretim konusuna değinen Baş, “Üretim, üretim, üretim diyoruz. Üretmemiz lazım. Üretimde bir sorun mu var? Bu ülkede üretimle ilgili sorun yok. Fakat bu ülkede tükecek adam yok. Endüstrici ‘bunlarda para yok, 10 liraya buna satamayacağıma 20 liraya yurt dışına satayım’ diyor. Bu ülkede tüketim yok. Niçin? Sizin paranız yok. Sizin paranız diğerlerinin cebinde. Artık o parayı almaya geliyoruz” tabirlerini kullandı. Baş kelamlarını şöyle sürdürdü:
ANAYASA KONUSUNA VURGU YAPTI
*Size çok değerli bir tehlikeden bahsedeyim. Yeni Anayasa isteği şu sebepten olabilir. Anayasamızda değişemeyecek 3 husus vardır. Bunun teminatı da 4. unsurdur. Der ki; ‘İlk 3 unsur değiştirilemez. Değiştirilmesi teklif dahi edilemez.’ Artık bu maddeyi değiştirirse, ülke Cumhuriyet olmaktan çıkıyor.
*Bu millet Türk olmaktan çıkıyor. Başşehir Ankara olmaktan çıkıyor. Bu lisan Türkçe olmaktan çıkıyor. Senin Anayasa’da bugüne kadar değişemediğin yalnızca 3 husus var. Sanki onu mu değiştirmek istiyorsun? Bu ülkede Anayasayı değiştirmeyelim. Ana kasayı değiştirelim. Her şeyi çözelim.
*İktidarlar başlarına nazaran iş yapamazlar. İktidarlar, hudutları olan idarelerdir. Bu hudutları yasalar ve halk belirler. Türkiye’de bu işlemiyor. Ne yapıyorlar, sizi oyalıyorlar. Dönüp sizden oy alıyorlar.
*Kanmayın, kanmayın, kanmayın. Bütün bunlar için okuyun. Tarihinizi okuyun, geleceğinizi okuyun. Daima söylüyorum: Bana oy vermeyin, kendinize oy verin. Sizi manipüle etmelerine, sizi kandırmalarına müsaade vermeyin.
“MERAL AKŞENER YAPMASI GEREKENİ YAPTI”
Gittiği her yerde başarısı ve performansını Altılı Masa’ya taşımasının talep edildiğini söyleyen Baş, kelamlarını şöyle sürdürdü;
*Milletimizin bu talebini ekranlarda haykırdım. ‘Bizi de Altılı Masaya alın’. Ben bunun için yalvarmadım. Herkesin paşa gönlü bilir. Lakin gördüm ki, biz bu açıklamayı yaptıktan sonra birileri çok rahatsız oldu.
*Muhalefetmiş üzere görünen kimi tipler bize yakışıksız çirkin iftiralar atmaya başladı. Son 3 günde… Ben iki buçuk yıldır bu partinin genel başkanıyum. İki kongre geçirdim. Birçoğunuz beni seçtiniz. Bize iftiralar atıyorlar.
*Bir şeyler büyümeye başladığında bu kampanyalar başlar. Rüzgar ne kadar sert yapıtsa essin, kayadan alıp götüreceği yalnızca tozdur. Diğer hiçbir şeyimizi alamazlar. Ben Atatürk’ü gördüğümde içim kıpır kıpır oluyor.
*O benim için canını ortaya koymuş, ben onun için ve onun kurduğu cumhuriyet için ve sizler, canınızı verirsiniz. Hiç kimse bizi karalayamaz, hiç kimse bizim geleceğimizle oynayamaz. Siyaset yaparken ahlaklı olacaksınız.
*Ahlakınızı koruma edeceksiniz. Size kelam veriyorum; ben edeceğim. Siz benimle ilgili saçma sapan iftiralar ortaya atacaksınız. FETÖ’nün artıkları, FETÖ’nün satın aldıkları dün Haydar Hoca ile çaba ettiği üzere, bugün bu kardeşinizle çaba ediyorlar. Biz kazanacağız. Vallahi kazanacağız, billahi kazanacağız.
*Bugünlere geldiysek, babamızdan aldığımız bayrağı bugünlere taşıyabildiysek, sizin sayenizdedir. Davetimize Sayın Meral Akşener süratlice dönüş yaptı. O yapması gerekeni yaptı. Bizi gördü, bu topluluğu gördü.
*Bize dedi ki; ‘Ben bu talebinizi, teklifinizi masaya taşıyacağım.’ Artık saygıdeğer genel liderlerin vereceği karar. Sonucu benim siyasetimi etkilemez.