Kentte 3- 4 Eylül tarihlerinde, Türkiye genelindeki 600 civarında İmam Hatip Derneği’nin iştirakiyle Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) 4 Eylül Kültür Merkezi Keykavus Konferans Salonu’nda düzenlenen 19’uncu LİDER İmam Hatipliler Kurultayı başladı.
Kurultay Şiarı ve Sonuç Bildirgesi’nin açıklandığı kurultaya Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Lideri Necmettin Bilal Erdoğan, Sıhhat Bakan Yardımcısı Halil Eldemir, Ulusal Eğitim Bakan Yardımcısı Osman Sezgin, AK Parti Sivas Milletvekili İsmet Yılmaz, Sivas Belediye Lideri Hilmi Alım, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alim Yıldız, İslam Fikir Enstitüsü ve Milletlerarası İslam Fikir Vakfı Lideri Prof. Dr. Mehmet Görmez ve çok sayıda dernek üyesi katıldı. Kurultay, İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Kur’an-ı Kerim tilavetinin akabinde kurultayın tarihini anlatan sinevizyon gösterisi sunuldu.
Selamlama kısmında konuşan Sıhhat Bakanı Yardımcısı Halil Eldemir, kurultayın Anadolu’nun kadim kenti Sivas’ta yapılmasından duyduğu memnuniyeti lisana getirdi. Kendisinin de vaktinde bir İmam Hatip derneğinde yöneticilik yaptığını hatırlatan Eldemir, “İmam Hatip mezunları derneklerinin ehemmiyeti büyüktür. Bu nedenle derneklerimize sahip çıkmalıyız ve çıkmaya da devam etmeliyiz. Bu üniversitenin bahçesi, salonu 28 Şubat periyodunda mezun olan başarılı öğrencilerin, başörtülerinden ötürü mezuniyet merasimlerinden ağızları kapatılarak dışarıya atıldığı yerdi. Artık bu kurultayı rektörümüzün mesken sahipliğinde yapmanın sevincini yaşıyoruz” diye konuştu.
Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Osman Sezgin ise konuşmasında, ‘selam’ ve ‘teşekkür’ kavramlarına vurgu yaparak, “Teşekkür eden insan, gerçeklik algısı oluşmuş insandır, adımlarını hakikat ve yerinde atar. Hasebiyle bu nimetleri, hoşlukları bize veren, sizlerle burada bizi bir ortaya getiren Büyük Allah’a sonsuz şükürler olsun” dedi.
‘AYASOFYA’NIN AÇILIŞININ ŞÜKRÜNÜ YERİNE GETİREMEDİK’
Konuşmasında, kurultayın bu yılki teması ‘Ahde Vefa’ya dikkat çeken Bilal Erdoğan, Ayasofya’nın tekrar ibadete açılmasını örnek göstererek, “Seçilen tema her vakit çok hoş olmuştu. Bu sene de ‘Ahde Vefa’ tercih edilmiş. Ayasofya’nın açılışıyla ilgili sözlerimden bahsedildi. Ahde Vefa’yı konuşacaksak şayet o vakit Ayasofya sorunundan açalım. Ben Ayasofya açıldığı vakit salgın kurallarında İstanbul’da cuma günü namazdan sonra bir buluşma yaptık. Salgın kaidelerine çok uygun bir buluşma da değildi. Salonu doldurmuştuk, ara maske falan çok dikkat edilmemişti. Hamdolsun bu salgın belası da geride kalıyor. Lakin o gün orada aslında bunu tertip ederken demiştik ki; Anadolu’nun dört bir yanından beşerler salgın demeyecek Ayasofya’nın açılışı için gelecek. Bir yemek ikram edelim, kutlama halinde olsun. Fakat o gün orada sorular ve tenkitler falan gelmeye başladı. Ben de sıra bana gelince bu anın ruhu şu anda bunun keyfini çıkarmak, bunu kutlamak, şükrünü eda etmek olduğu için, biraz bunu kınamıştım. Lakin biz o gün bugündür Ayasofya’nın açılışının şükrünü yerine getiremedik. Bunu da söylemeye devam ediyorum. Biz Ayasofya’nın yine Müslümanlığın ibadetine iade edilmesini zati hak etmedik diyorum. Daha da öbür yerden bakmaya çalışıyorum. Ne Sultan Ahmet’i doldurduk, ne Süleymaniye’yi doldurduk, ne vakit namazlarımızı mescitlerde kılar olduk. Ancak Allah bize Ayasofya mükafatını verdi. İstanbul’un fethinin sembol mescidi olan Ayasofya Mescidi bunun şükrünü eda etmek için bizim namazlarımızda daha dikkatli olmamız, namazlarımızı mümkün olduğunca cemaatle mescitlerde kılmamız gerekiyor” dedi.
‘DAHA İNANÇLI BİR JENERASYON YETİŞSİN İSTİYORUZ’
Ahde Vefa denince bu periyottaki ümmet olarak Allah’a olan vefanın düşünülmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, “Bu vefayı nimetlerin çeşidince yerine getirmek ve bunları memnunlukla karşılamak suretiyle daha küçük olan kuşaklara de aktarmak konusunda biraz daha çabalı olmamız gerektiğini düşünüyorum. Bizler sivil toplum kuruluşlarıyız, birebir yolun yolcusuyuz. Daha inançlı bir kuşak yetişsin istiyoruz. Bununla da yetinmiyoruz inançlı olsun, Allah kaygısıyla büyüsün, ahlaklı olsun lakin bir de dünya nereye gidiyor? Bunun gerisinde kalmasın. Bilimde, fende, teknolojide, fikirde başkan olsun. Tıpkı vakitte bunun uğraşını veriyoruz. Hatta vakit zaman hazırlık sınıfında 10 saat İngilizce olsun da Kur’an-ı Kerim’e sonra bakarız şekli kaymalar da olabiliyor. Biz bu çocukları âlâ yetiştirmek istiyoruz lakin dünya olarak da geri kalmalarına tahammülümüz yok. Bütün toplantılarımızda da bunları konuşuyoruz. Bu buluşmalarımızda şunu gördüğümü söylemem lazım. Bu yolun yolcusu, bu işlere vaktiyle, fikriyle, malıyla katkı sağlayan arkadaşlarımızın sayısı çok sonludur. Birçok vilayetimizde bütün bu tıp istekli işler 3 kişinin, 5 kişinin, 13- 15 kişinin sırtında devam ediyor. Münasebetiyle bizim ne yapıp yapıp, bu çeşit istekli faaliyetlerimize daha çok arkadaşlarımızı katıyor olmamız lazım. Vakit da makus bir vakit. Kimsenin kimseye tahammülü kalmadı. Sahiden bu türlü bir çağ yaşıyoruz” diye konuştu.
‘ÇOCUKLARIMIZIN İMAM HATİP’E GİTMESİNİ ÖNEMSİYORUM’
İmam Hatip okullarının tercihinde çocuklara yol gösterilmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, “Cumhurbaşkanı İmam Hatipli. 4 çocuğunu da İmam Hatip’e göndermiş. Ben artık oğlumu İmam Hatip’e gönderdim, ortaokulu bitirdi liseye başladı. Buna da sahip çıkmamız bir ‘Ahde Vefa’dır. İmam Hatip okullarının binaları neden bu kadar hoş? Devlet bunları daha hoş yaptığı için değil. Buna sahip çıkan hayırseverler, vakıflar, dernekler olduğu için. Çocuklara bunları anlattığınız vakit gösterdiğiniz vakit ortada ‘dağlar kadar fark var’ diyor. O vakit çocuğun İmam Hatip’i tercih etmesi de çocuklarımızı ikna etmemiz de çok güç değil. O vakit Ahde Vefa ise İmam Hatipliler Kurultayı’nda etrafımızdaki arkadaşlarımızın ve kendi çocuklarımızın İmam Hatip’e gitmesi konusunda da ayağımızın sekmemesi lazım. Bunu da önemsiyorum” tabirlerini kullandı.
ÖNDER Genel Lideri Abdullah Ceylan, ‘Ahde Vefa’ temalı kurultayın şiarını okudu. Son olarak ise İslam Niyet Enstitüsü ve Milletlerarası İslam Niyet Vakfı Lideri Prof. Dr. Mehmet Görmez açılış dersini verdi.