Ulusal Süt Kurulu’nun, maliyetlerdeki artışa karşın üreticinin sattığı çiğ süt fiyatlarında artışa gitmemesi çiftçiyi isyan ettirdi. Ülke genelinde hayvanlarını kısma göndererek üretimden vazgeçen üreticilerden Ziya Yılmaz, 120’si sağmal, 280 baş sığırın bulunduğu çiftliğini satışa çıkardı.
Aydın’ın Çine ilçesinde hem veterinerlik hem de besicilik yapan Ziya Yılmaz, 120’si sağmal, 280 baş sığırın bulunduğu çiftliğini satışa çıkardı.
Üretimden uzaklaşmaya zorlandıklarını belirten Yılmaz, “Maliyetler üç katına çıkmasına karşın et ve süt tıpkı oranda artmadı, gelir sarfiyatı karşılamıyor. Ulusal Süt Kurulu (USK) sıfır artırım kararı verince artık bıçak kemiğin yarısına dayandı” dedi.
‘BİR KİLO SÜT İLE 1.4 KİLO YEM ALINABİLMELİ’
Çine’de 40 yıldır veterinerlik ve 28 ortağı ile besicilik yapan Ziya Yılmaz, girdilerdeki artışlara karşın USK’nın süte sıfır artırım vermesine reaksiyon olarak 280 baş sığır ve son teknoloji ile donatılmış, 5 dekar kapalı alanı olan besi çiftliğini satışa çıkardı.
SÖZCÜ muhabirine konuşan Yılmaz, üretmekten kaçmadıklarını, lakin kaçmaya zorlandıklarını anlattı.
Süte artırım yapılması halinde enflasyonun artacağının lisana getirildiğini belirten Yılmaz, “Aradaki farkı devletin destekleme olarak ödeyerek bu handikapı giderebileceği düşünüyorum. Yani desteklemeyi 2 TL yaparsınız endüstricinin alış maliyeti artmadığı için raf fiyatı da sabit kalmış olur” dedi.
“Burada total rasyon-süt paritesi dikkate alınarak bir fiyatlama yapılmalı. Yani 1 litre süt ile 1.4 kg yem satın alınabilmelidir” diyen Yılmaz, şöyle dedi:
“Aksi takdirde anneyi keserek hem etten hem de sütten mahrum kalıyoruz ve bunun da sonu geçmiş devirlerde olduğu üzere, talep artar arz azalır fiyatlar zamlanır. Bu durumu ithalat yolu ile çözmeye kalkarsınız, onun için de dolarınız yok. Sen kendi üreticini küstür sonrada yabancı üreticinin malına kıymet kat. İthalat lobilerine boyun eğmemek lazım.”
‘ÜRETMEKTEN KAÇMIYORUZ, KAÇMAYA ZORLANIYORUZ’
Sürekli artan nüfus artışının temel besin hususları olan et ve süte ilgiyi de arttıracağını belirten Yılmaz, ”Bu nedenle devlet ziraî dayanakları maddelerde yer aldığı üzere Gayri Safi Ulusal Gelirin yüzde 1 buçuğu oranında yapsın bu bize kâfi. Üretici para kazandığı sürece dalda kalır, köyde ise köyünde, kırsalda ise kırsalda kalır” dedi,
“Üretim artar, tüketiciler de makul olan fiyatlarla eserleri satın alır sağlıklı beslenir sağlıklı jenerasyonlar ortaya çıkar” diyen Yılmaz, “Bizler üretmekten kaçmıyoruz, lakin kaçmaya zorlanıyoruz. Üretmeden büyüyüp, gelişemeyiz. Dışa bağımlı kalırız. Elin oğlu bizi parmağında oynatır. Üretmekten öbür çıkar yolumuz yok” diyerek sağlıklı jenerasyonlar için üretimin desteklenmesi gerektiğini söyledi.
‘AİLE İŞLETMELERİNİN YAŞAMASI MÜMKÜN DEĞİL’
Küçük ve orta ölçekli işletmelerin kimsenin umurunda olmadığını kaydeden Ziya Yılmaz, şu tabirleri kullandı:
“Küçük ve aile işletmelerinin bu fiyatlarla ayakta durması mümkün değil. Yok olup gidecekler. İşsizlik, kente göç artacak, toplumsal ve ekonomik problemler ortaya çıkacak. Yerlerini çok büyüklükte işletmeler dolduracak.
Son günlerde büyük süt sanayicilerinin de süt hayvancılığına soyunduklarını da biliyoruz. Muhtaçlıklarının bir kısmını kendi üretimleri ile karşılama cihetine gidecekler. Küçük ve orta ölçekli işletmeler kimsenin umurunda değil.”