Duygu durumumuz değişkendir lakin çabuk demoralize olan bir yapınız varsa beyninizi kandırıp, eğiterek müspet bir bakış açısı yakalayabilirsiniz. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz, beyin-mutluluk ilgisini mercek altına aldı ve bu hususta kıymetli ipuçları verdi. İşte açıklamaları.
Prof. Dr. Derya Uludüz
Bardağın dolu tarafını görmek iç gücünüzü artırır
Basitçe düşününce olumlu düşünmenin birçok yararını sayabiliriz. Örneğin, bardağın dolu tarafını görmek öteki bir deyişle daha çok olumluya odaklanmak elbette ki her şeyden önce iç gücünüzü yükseltip, mıotivasyonunuzu artıracaktır. Buna beynimizi kandırmak da denir, olumlama yapmak da… Öncelikle bir nöroloji uzmanı olarak şunu söylemek isterim, beyin “esnek” bir organdır, değiştirilebilir, tamir edilebilir ve güçlendirilebilir. Son yıllarda yapılan araştırmalarla memnunluk, şükran duygusu, sevgi, şefkat ve gibisi durumların nörofizyolojik temelleri daha düzgün anlaşılır oldu. Bu ve gibisi hisler beyinde değerli hudut bölgelerini uyarabilir ve gerektiğinde güçlendirilebilir. Yani birtakım prosedür ve ipuçları ile olumlu zihin durumları geliştirmek için beynimizi kandırabiliriz. Ancak bunun nasıl olacağını anlamak için beyinle ilgili kimi gerçekleri anlamaya çalışmalıyız.
Zihin değiştikçe beyin de değişir
Araştırmalar, insanların şükrettiğinde yahut gibisi meditasyon uygulamaları yaptıklarında, zihinlerinde genel bir ikaz ve aydınlanma yaşadıklarını gösteriyor. Yani zihinsel aktivitedeki değişiklik beynin sinirsel aktivitesinde de değişiklikler yaratabilir. Öteki bir deyişle, zihinden geçenler beyni şekillendirir. Araştırmalarda, rutin olarak beyinlerini çalıştıran bireylerin beyin kortikal kalınlığının daha fazla olduğu görülmüştür. Kortikal kalınlığın fazla olması bir manada hayat doyumu hissinin da yüksek olması manasına gelir.
OLUMLU İSTİKAMETİNİZİ ARTIRMANIN 10 YOLU
1-Anda kalın
Geçmişe takılıp kalmak ya da gelecekle ilgili hayal kurmak yerine kendinize şimdiye odaklanmayı öğretebilirsiniz. Bu size sakinleşmeniz için vakit verir, daha yeterli kararlar almanızı sağlar. Mesela, anda kalmanın en hoş yollarından biri nefesinize odaklanmaktır. Yalnızca nefes almakla kalmayın, gözlerinizi kapatıp nefesinizi takip ederseniz ne demek istediğimi daha âlâ anlayacaksınız. Anda olmanın bir öbür yolu da duyulara odaklanmaktır. Etrafınızdaki kokuları, sesleri ve duyularınızla algılayabileceğiniz her şeye karşı dikkatinizi daha çok vererek yahut meditasyon yaparak bunu becerebilirsiniz.
2-Mutlu beyin kimyasallarınızı tetikleyin
Pozitif niyetler yaratmak için beden hareketlerini kullanabilirsiniz. Mesela, canınız istemese bile gülümseyin, dans edin, yürüyün, dik durun, idman yapın. Unutmayın bu stil beden hareketleri keyifli beyin kimyasallarını hür bırakır ve size kendinizi güzel hissettirir.
3-Kendinizle uygun arkadaş olun
Unutmayın dünyadaki her canlı biriciktir ve siz biricik olduğunuzu kabul ederek işe başlayabilirsiniz. Müspet olmak içsel bir iştir. Başınızdaki kişinin size hoş şeyler söylemesine müsaade verin. Evet en güç olan insanın kendisiyle irtibat kurmasıdır fakat inanın en hoş olan da tekrar odur. İç sesinize kulak verin ve bırakın size hoş şeyler söylesin. Birinci başta bunu yapmak size güç gelebilir ancak beyninizi kandırabilirseniz o hoş kelamları de vakitle çoğaltabilirsiniz. Şayet kendinizle konuşamıyorsanız, mektuplaşın. İçinizden geçen hoş hisleri yazmak da size kendinizi daha güzel hissettirecektir.
4-Pozitif düşünmek için 12 saniye kuralını deneyin
Bir başarısızlıkla karşılaştıysanız, hayal kırıklığı yaşamış yahut üzgünseniz kendinizi âlâ hissetmeniz için 12 saniye kuralını kullanmayı deneyin. Bunu yapmak için en az 12 saniye olumlu bir anı, manzarayı yahut ilgiyi hatırlayın. Beyninizin bu anıyı, manzarayı yahut bağlantıyı güzel bir şey olarak sınıflandırmasının tüm nedenlerini düşünün. Ne vakit gerilimli hissetseniz yahut kendinizi olumsuz bir tarafa yönelmiş bulsanız bunu yapın. Zamanla, beyniniz anın aksiliğine teslim olmak yerine yeterli tarafından bakmak için kendini eğitecektir.