Ekonomik nedenlere bağlı olarak Türkiye’den yurt dışına göç eden hekim ve mühendislere avukatlar da eklendi. Avukatların göç etmelerinin iki ana nedeni olduğunu söyleyen Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Genel Lideri Avukat Aysel Tekerek, bunları “AKP’nin 20 yıllık iktidarında kendi hukukunu tesis etmesi ve avukatların yoksullaşması” olarak sıraladı. İrlanda’ya göç eden avukat Fırat Şimşek, “Yurt dışına gelişimdeki birinci neden Türkiye’deki ekonomik koşullar ve alım gücünün çok çok azalması. Ülkede iktisadın dışında çok büyük diğer sorunlar de var. Kimse ülkesini terk etmek istemez. Ülkenin içinde bulunduğu kaotik durum, herkesin gergin olması, kutuplaşmalar” dedi.
Türkiye’de son vakitlerde ekonomik nedenlere bağlı olarak yurt dışına yapılan beyin göçünde önemli bir artış gözleniyor. Bilhassa tabip ve mühendislerin yurt dışına gitmeyi tercih etmeleriyle ilgili tartışmalar sürerken; bu beyin göçü dalgasına avukatlar da eklendi.
‘Avukatların göç etmelerinin iki ana nedeni var’
TKH Genel Lideri Avukat Aysel Tekerek, avukatların yurt dışına göç etmeleriyle ilgili yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“Bugün artık ülkemizde yalnızca doktorlar, mühendisler değil avukatlar da geleceklerini öbür bir ülkede aramaya başladılar. Ve sayıları giderek fazla olmaya başladı bu örneklerin. Bizce avukatların bugün ülkeden göç etmelerinin iki ana nedeni var.
Birincisi AKP’nin 20 yıllık iktidarında kendi hukukunu tesis etmesi: Birincisi AKP’nin 20 yıllık iktidarında kendi hukukunu tesis etmiş olması. Yani bir AKP hukuku test etmiş olması. Bunun sonucu elbette ki adaletsizlik, elbette ki hukuksuzluk lakin tıpkı vakitte bu hukuksuzluğun kendini var ettiği şey bir AKP hukuku. AKP hukukunda savunmanlık, avukatlık değersizleşmiştir. Hukuk piyasalaşmıştır. Ve bu düzenekten en çok avukatlar ziyan görmeye başlamışlardır.
İkincisi bu piyasalaşmanın da direkt bir sonucu olarak artık avukatlarda da görmeye başladığımız yoksulluktur. Bugün avukatlar sendikasının yaptığı bir çalışmaya nazaran bilhassa emekçi avukatların taban fiyat aldıkları, kimilerinin taban fiyattan de düşük çalıştırıldıklarını görüyoruz. Avukatlık mesleğinin değersizleştiği, yargının AKP hukukunun bir aparatı, bir sopası haline geldiği bir durumda meslektaşlarımızın geleceklerini diğer bir ülkede arama sayısı giderek de artacaktır.
AKP hukuku yerine eşit, özgür, adil bir sistem kurulabilir: Bunun karşısında Türkiye Komünist Hareketi olarak bizim kelamımız şudur: Bugün AKP hukukunun yerine bu ülkede eşit, özgür, adil bir sistem elbette ki kurulabilir. Bu çaba yalnızca emekçilerin, işçilerin, bayanların çabası değil tıpkı vakitte 21 yıllık AKP iktidarından en az onlar kadar ziyan gören meslek kümeleri yani bunların içerisinde avukatlar da var. Hukukçuların da bu uğraş içerisinde yer almalarıdır. En fazla hukukçuların yer almalarıdır. Zira bu yargı sopası en fazla hukukçuların, avukatların başına vurulmuş bir sopadır.
Parti olarak davetimiz, çabanın daha fazla verilmesidir: Bizim parti olarak davetimiz bu çabanın bu sistemden, bu sonuçlardan rahatsız olanlar açısından daha fazla verilmesidir. Ben de meslektaşlarıma tıpkı vakitte bir avukat olarak, meslektaşlarıma bu çağrıyı yapıyorum. Ülkemizde göç edeceğimiz değil, içinde memnunlukla yaşayacağımız, kimsenin kimseyi sömürmediği, adaletin ana kural olduğu bir sistem mümkündür.”
‘Yurt dışına gelişimdeki birinci neden Türkiye’deki ekonomik şartlar’
Avukat Fırat Şimşek, yurt dışına göç eden avukatlardan biri. Avukat Şimşek, yaklaşık 7 ay evvel İrlanda’ya göç ettiğini söyleyerek, göç etmesinin birinci nedeninin ekonomik nedenler olduğunu belirtti. Şimşek, şunları söyledi:
“Türkiye’de avukatlık yapıyordum, yaklaşık 7 aydır İrlanda’nın Cork kentinde bulunmaktayım. Şu anda planlamamda kısa vadede burada avukatlık yapmak yok. Yabancı dilimi geliştirip öbür bir alanda yüksek lisans yaparak buradaki şirketlerin hukuk departmanlarından birisine girmeyi planlamaktayım. Yurt dışına gelişimdeki birinci neden Türkiye’deki ekonomik kaideler ve alım gücünün çok çok azalması. Yurt dışına göçen birçok insan üzere ben de aslında emsal nedenlerden mustaribim. Çok fazla ekonomik kasvetle boğuşmak zorunda kaldık bilhassa son 3-4 yılda.
Ekonomi git gide berbatlaştı: Benim mezuniyetim 2014 yılında. 2015 yılının sonundan itibaren de avukatlık yapmaya başladım. 2018 yılında kendi işlerimi yapmaya çalıştım ancak bir ekonomik kriz vardı herkes hatırlar. Devamında da pandemi süreci geldi. Bütün bunlar iş yapmak isteyen avukatları çok fazla etkileyen, önüne pürüz çıkaran şeyler. Tüm bunların üstüne ülke de açıkçası çok da güzel yönetilmedi, ekonomik manada da birçok manada da. İktisat git gide berbatlaştı.
Katlanarak yükselen bir avukat enflasyonu var: İstanbul’da yaşıyordum. Marmara Üniversitesi mezunuyum. Avukatlıkla alakalı şöyle bir durum var: Katlanarak yükselen bir avukat enflasyonundan bahsedebiliriz. Benim sicilim 52 bin. İstanbul Barosu’na şu anda inanın bilmiyorum sicil kaçta. 80 binde mi 85 binde mi bilmiyorum. 6 yılda yalnızca İstanbul Barosu’na en az 30 bin avukatın kaydolduğunu düşünürsek, bu kadar insanın bu işten ekmek getirmesi konutuna mümkün değil. Aslında çok kısıtlı bir küme avukatlıktan düzgün paralar kazanıyor. Yüzde 10’luk bir kısmından bahsedebiliriz, geri kalan kısım sahiden emekçi avukat sınıfında çalışıyor.
Ülkenin içinde bulunduğu durum yöneticiler tarafından körükleniyor: Alışılmış yalnızca ekonomik şeylerden bahsetmemek lazım. Ülkede iktisadın dışında çok büyük öteki sorunlar de var. Kimse ülkesini terk etmek istemez. Ülkenin içinde bulunduğu kaotik durum, herkesin gergin olması, kutuplaşmalar. Buna yönelik yöneticiler tarafından hiçbir atak yapılmaması, bilakis körüklenmesi. Bunlar buraya gelmemizde yalnızca benim değil birçok arkadaşımın ismine da bunları söyleyebilirim ana nedenler. Açıkçası kısa ve orta vadede bunların değişeceğini düşünmüyorum o yüzden en azından ülkemi burada temsil etmeye çalışıyorum.
Otelde çalışıyorum: İrlanda’da şu anda bir otelde çalışıyorum. Otelin katlarındaki genel temizlikten ve genel nizamdan sorumluyum. Benim amacımda önümüzdeki devirlerde yüksek lisans yapıp devamında burada İrlanda’da bulunan ya da Avrupa’da bulunan büyük şirketlerden birisinin hukuk departmanına girmek.
Kısa ve orta vadede Türkiye’ye dönmeyi düşünmüyorum: Kısa vadede ve orta vadede açıkçası Türkiye’ye dönmeyi düşünmüyorum. Zira Türkiye’de benim buraya geldiğim devirden farklı olan şeyler şu anda yok. Bir şeyin değiştiğini görmüyorum, bir şey değişiyor olsa, bir şeylerin değiştiğine nitekim inanıyor olsam fikrim değişebilir tahminen ancak şu anda açıkçası hiç bu türlü bir niyetim yok.”