Belçika hükümeti, protestolar ve rejim tarafından başlatılan keyfi gözaltıları münasebet göstererek, vatandaşlarına mümkün olan en kısa müddette İran’ı terk etmeleri davetinde bulundu.
Hükümet, muhtemel tutuklama yahut gözaltılarda vatandaşlarına gereğince konsolosluk muhafazası sağlayamayacağını bildirdi.
BBC Türkçe’den Yusuf Özkan’ın haberine nazaran, geçen hafta Belçika Anayasa Mahkemesi’nin, İran ile mahkumların değişimine müsaade veren muahedeyi askıya almasının akabinde, Belçikalı sivil toplum kuruluşu çalışanı Olivier Vandecasteele, Tahran’da 28 yıl mahpus cezasına çarptırılmıştı.
Belçika Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, yalnızca Belçikalı turistler değil, ikili vatandaşlığa sahip bireylerin bile İran’da teminat altında olmadıkları vurgulandı.
Bütün Belçika vatandaşlarının önemli bir tutuklanma, keyfi gözaltı ve adil yargılanma riski altında bulunduğuna işaret edilen açıklamada, ‘Tutuklanma yahut gözaltı durumunda, temel haklara hürmet ve olaya karışanların güvenliği garanti edilmez’ denildi.
İran’ın, ikili vatandaşlığı tanımadığı anımsatılan bakanlık açıklamasında, Belçika’nın Tahran Büyükelçiliği’nin de, tutuklanan yahut gözaltına alınan vatandaşlara konsolosluk müdafaası sağlama kapasitesinin hayli sonlu olduğuna dikkat çekildi.
Olası tutuklamalarda, şüphelinin kendi avukatını seçmesine müsaade edilmiyor!
Belçika hükümeti, bu nedenle vatandaşlarından, İran’ı acilen terk etmelerini istedi. İran’da 22 yaşındaki Mahsa Amini isimli genç bayanın, başörtüsünü düzgün takmadığı gerekçesiyle tutuklanıp, gözaltında öldürülmesinin akabinde başlayan protestolar haftalardır devam ediyor.
Tahran idaresi, ‘kışkırtıcılık’ suçlamasıyla çok sayıda Avrupa ülkesi vatandaşının gözaltına alındığını açıklamıştı. Belçika hükümeti, İran’da tutuklu bulunan vatandaşlarının kurtarılması amacıyla Tahran idaresi ile mahkumların iadesi mutabakatını imzaladı.
Anlaşma, terörizm suçlamasıyla Belçika’da 20 yıl mahpusa mahkum edilen İranlı diplomat Assadollah Asadi’nin Tahran’a iadesini öngörüyordu.