Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ortaya koyduğu iktisat stratejisi ile “Türkiye İktisadı Modeli”nin olumlu sonuçlarının Batı basınına yansımalarına bağlantıları çarpıcı bir yazı kaleme alındı. Batı’yı şaşkınlığa uğratan Türk ekonomisindeki gelişmeler bir tahlil yazısıyla ele alındı.
İşte o tahlil yazısı;
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın krizleri yönetme ve tahlil üretme marifeti…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin meselelerine neşter atıyor. Krizleri çözüyor, koşuyor, terliyor uğraş ediyor. Ve muhalefet ise, gününü kısır tartışmalarla geçirirken o bir kaç atılım sonrasını görüyor, planlamalar yapıyor…
‘Türkiye İktisadı Modeli’ni gündeme getirdiğinde Erdoğan’ı taşlayanlar artık “nasıl oluyor da oluyor” diye soruyor.
İngiliz Financial Times Gazetesi’nde yer alan bir tahlilde “Türkiye’nin kasasının dolu oluşu ve nakit sıkışıklığının olmayışına akıl sır ermiyor” mealinde tabirler kullanıldı.
Türkiye iktisadı modeli, “Erdoğan Türkiye’nin kasasını dolduruyor lakin nasıl yapıyor bilmiyoruz” tabirleriyle haberleştirildi.
Aslında direkt olmasa da ima yollu olarak batı ambargosu sebebiyle köşeye sıkışan Rus sermayesi Türkiye’ye mi akıyor sorusunu sormaya çalışıyor. Tahlilde, Rus parasının Türkiye’ye gelmesinin “Türk bankalarını mutlu” edeceği belirtiliyor. Meğer Türkiye zati Rusya’ya ambargo ya da kısıtlama uygulamıyor. Ve Rusya ile iş birliği yapmasının önünde de bir pürüz yok.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, toplumsal medya hesabından karşılık verdi.
Bakan Nebati, kasayı dolduranın Türkiye’nin iktisat siyasetleri olduğunu belirtti ve “Türkiye iktisat modeli, yatırım, üretim, istihdam, ihracat, büyüme” diye karşılık verdi.
Örneğin, İstanbul Havalimanı eylül ayında da Avrupa’nın önderi oldu. Günlük ortalama uçuş sayısı 1351 olarak kayıtlara geçti.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, global ekonomik görünüm raporunun eylül sayısını “arz şokları ve enflasyon dünya iktisadını sert bir biçimde vuruyor” başlığıyla yayımladı. Kuruluş, global iktisada ait büyüme kestirimlerini düşürdü. Türkiye iktisadının bu yıla ait büyüme varsayımını ise yüzde 4,5’ten yüzde 5,2’ye yükseltti. Yani bir manada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın büyüme stratejisinin tıkır tıkır işlediğini teyit etti.
Batı’yı temel şaşırtansa aslında Erdoğan’ın krizleri yönetme ve tahlil üretme mahareti…
Zira Almanya, Almanya cumhurbaşkanı Steinmeier, artan güç fiyatları nedeniyle fakir ailelerin meskenlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söylediği gün Erdoğan Cumhuriyet tarihinin en büyük konut projesini açıklıyordu.
Almanya’da yaklaşık 180 bin kişi, geceyi evsizlere yönelik barınaklarda geçiriyor. 45 bin evsiz de daima olarak sokakta uyuyor.
Muhalefet medyasıysa tüm bu gerçekleri görmezden gelip, dev projeyi karalama telaşına düşüyor. Meğer milyonlar Erdoğan’a güveniyor… Birinci saatlerden başlayan müracaat kuyruğu milyonu geçen sayılar bunu net olarak gösteriyor.
Ne demiştik başta…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 105 yeni yurt açılışında verdiği ileti kıymetli: sizlere vatandaşı olmaktan gurur duyacağınız bir ülke bırakmak için gecemizi gündüzümüze katıyoruz.
Erdoğan, bunun için gayret ediyor… Daha dün Balkanlardaydı, artık Şangay İş Birliği Tepesi için Semerkant’ta.
Yarın Birleşmiş Milletler Genel Heyeti için ABD’de olacak… Koşuyor, terliyor, çalışıyor, gayret ediyor…
Ve her seferinde bir yolunu bulup gemiyi fırtınadan çıkarıp limana yanaştırmayı başarıyor… Muhalefetin de, Batı’nın asıl akıl erdiremediği de bu aslında… Ferisi laf-ı güzaf…
Görmek istemeyenler için dünya iktisadından de bir iki not paylaşalım.
Dünyanın başkan iktisadı Amerika’da hane halkı serveti ikinci çeyrekte 6. 2 trilyon dolar azaldı.
Faiz artırmasına rağmen, enflasyonu düşüremedi, yeni faiz artışı kapıda…
Bir öteki iktisat devi Almanya, sakinlik dehşetiyle karşı karşıya.
Ülkede iflas eden şirket sayısı ağustosta aylık bazda yüzde 6, 6 oranında arttı.
İflaslardan en çok etkilen bölüm inşaat oldu.
1330 iflas başvurusu olan inşaatı, 1058 iflas müracaatıyla ticaret dalı izledi.
Avrupa’daki demir çelik, alüminyum, çimento, kağıt üzere güç ağır kesimlerden küçülme ya da kapanma açıklamaları peş peşe geliyor… Bazıları toz pembe bir Avrupa hayali satmaya çalışsa da sayılar gerçekleri ortaya koyuyor…
Takdir elbette milletin, fakat Erdoğan’ın Türkiye çabasını değerlendirirken toplumsal medya zehirlenmesine maruz kalmadan gerçekleri görmek de gerekiyor.