Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni, ”Sorunlar olabilir, lakin biz dostuz ve dostlar her durumda, her güç kaidede birbirleriyle temas kurmakta tereddüt etmez” dedi.
Bakoyanni, İstanbul’da düzenlenen İstanbul Conrad otelinde düzenlenen 4. Türk-Yunan Medya Konferansında yaptığı konuşmada, dostluk ve işbirliği bildirileri verdi.
Bakoyanni, bir müddet evvel Türk ve Yunan savaş uçaklarının çarpışmasından sonraki gelişmelere de değindi.
Kazada parlak bir Yunan gencinin hayatını kaybetmesinden halkın hayal kırıklığına uğradığını belirten Bakoyanni, basında devamlı hava çatışmalarıyla ilgili fotoğrafların yer aldığını, Yunan kamuoyunda Türkiye’ye karşı bir güvensizlik bulunduğunu söyledi.
Kıbrıs sıkıntısına da değinen Bakoyanni, ”Lefkoşa’nın Avrupa’da bölünmüş tek başkent” olduğunu belirterek, Kıbrıs probleminde her iki tarafın da tahlili dilek ettiğini, fakat gösterilen tüm efora karşın, tahlile gerçek çok yavaş ilerlendiğini söyledi.
Yunan tarafının da, Kıbrıs’taki Rumların da Türklerle barış içinde yaşamayı dilek ettiğini tabir eden Bakoyanni, bunun için en kıymetli önkoşulun Türkiye’ye itimat duyabilmek olduğunu belirterek, ”Sorunlar olabilir, lakin biz dostuz ve dostlar her durumda, her güç kaidede birbirleriyle temas kurmakta tereddüt etmez” dedi.
Yunanistan’ın AB yolunda Türkiye’ye takviye vermek istikametinde stratejik bir karar aldığını da hatırlatan Yunanlı bakan, bütün Avrupa ülkelerinin AB içinde bulunması gerektiğine inandıklarını kaydetti.
”Almanya ve Fransa’nın başarabildiğini biz de başarmak istiyoruz” diyen Bakoyanni, eski düşmanlıkların, çekişmelerin, başarısızlıkların bir kenara bırakılması gerektiğini söz etti.
Bakoyanni, AB’nin Türkiye’den istediği ıslahatların aslında Türk halkı tarafından da istendiğine işaret ederek, AB’nin Türkiye’den, başka ülkelerden daha fazla şey talep etmediğini belirtti.
Bakoyanni, medyada kışkırtıcı ve sansasyonel yayınların satış ve reytingleri çok etkilediğinin farkında olduğunu belirterek, ”Türk-Yunan münasebetleri açısından da bir kısım medyanın iki ülkenin çıkarı için işbirliği içinde olduğunu, lakin bunun yanında olayları çarpıtarak yansıtanlar da bulunduğunu” kaydetti.
Medyanın büyük sorumlulukları olduğuna işaret eden Bakoyanni, örneğin bir Türk gazeteci için Patrikhaneyle ilgili kamuoyuna antipati ve düşmanlık aşılamanın çok kolay olabileceğini, fakat bunun bir tahlil olmadığını kaydetti.